Gözler Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığında

Karamürsel’de geçtiğimiz ay gündeme bomba gibi oturan “SİLAHLA TEHDİT HABERİ” üzerinden tam bir ay geçti ve gözler Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığına çevrilmiş durumda.

Silahla tehdit edildiğini söyleyen Mustafa Öztürk isimli vatandaşın Cumhur Başkanlığı makamına yaptığı yazılı şikâyet sonrası Cumhurbaşkanlığı makamı dönüş yaptı.

Başbakan yardımcısı Fikri Işık ise konu ile ilgileneceğini söyledi.

Şimdi sıra geldi Karamürsel’de mağdur olan Mustafa Öztürk’ün açtığı davanın sonucuna. Tabi ki bu davanın her safhasını bizlerde takip ederek siz değerli takipçilerimiz ile sürekli olarak paylaşacak ve burada yaşanan bütün gelişmeleri siz değerli takipçilerimiz ile sürekli olarak paylaşacağız.

Gelelim benim için açılan davaya, geçtiğimiz günlerde Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığında Ferdi Gürses tarafından hakkımda yapılan bir şikâyet olduğu için ifade verdim. Tabi ki bu davayı da sizlerle an be an paylaşacağım. Çünkü gazetecilik yapıyorum, gazete sahibiyim diye kendimi de kayırmayacağım. Hatalı veya yanlış bir haber yapmış isem mahkeme sonrası bunları da siz değerli takipçilerim ile paylaşacağım.

Fakat Savcılıkta sorulan sorular çok ilginçti ama!

Meğer benim yazdığım bütün köşe yazılarını "Ferdi Gürses üzerine alınıp bana iftira atıyor ben kimseyi tehdit etmedim, kimseye silah çekmedim, kimseyi merdivenden yuvarlamadım diyerek yalan haber yapıyor” diye hakkımda şikâyette bulunmuş. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum. Doğruları mahkeme huzurun dada kanıtlamak beni çok mutlu edecek.

Tabi ki bende bildiklerimi bir, bir anlattım sayın savcımıza ve ifademi kanıtları ile kendisine söyledim.

Bu verdiğim ifadenin tamamını da hakkımda açılacak dava sonrası olduğu gibi sizlerle paylaşacağım. Ama birkaç bölümünü burada sizler ile paylaşmak istiyorum

Öncelikle gazetecilik kişilerin egolarını tatmin ettiği, kin kustuğu, iftira ve yalan ile kişilerin onur ve gururları ile oynadığı bir mecra değildir!

Yâda olmamalıdır!

Üç kuruş reklam alıp yalandan haberler yapılan, tek taraflı gazetecilik yapmadım yapmamda. Siyasi partiler ve kurumlar hata yaptığında, mağduriyet yarattığında yazan. Yine bu kişiler ve kurumlar iyi şeyler yaptığında yazan kişiler olmalıdır gazeteciler düşüncesindeyim.

Bu yüzden elimden geldiğince nefsime yenilmemeye çalışarak bu mesleği hakkı ile icra etmeye çalışıyorum.

Tabi ki bilmeden, istemeden hatalarım, eksiklerim, yanılgılarım oluyordur. Farkına vardığım an bunlardan hemen dönüp hatamı kabullenip özür dilemesini bilmiş biri olmaya çalıştım her zaman. Özrün ve hatayı kabullenmenin bir erdem olduğunu her daim bildim.

Bu yazdığım “SİLAHLA TEHDİT” haberinde de böyle oldu. Açılacak mahkemeler sonrasında “ŞEREFİ, NAMUSU, ONURU” üzerine yemin edip ifade veren kişiler sonrasında Mustafa Öztürk davayı kaybeder ise yine aslanlar gibi Ferdi Gürses için çıkar ana manşetten onun haklı olduğunun haberini de yaparım.

Hatta gündeme adeta bomba gibi düşen bu haber sonrası bunu beyan etmiş eğer Karamürsel Belediyesi’nde olayın olduğu gün ve saatteki kamera kayıtlarını gazetemize ulaştırırlar ise yine bunları da yayınlayıp bir tekzip yayınlayacağımı beyan etmiştim.

Sözümün sonuna kadar hala arkasındayım.

Ben 3 yıldır gerek yazılı gerek ise internet gazeteciliğinde yaptığım binlerce haber sonrası çok şükür hiçbir haberim için “TEKZİP” yazısı yayınlamak zorunda kalmadım. Fakat eğer bu dava kaybedilir ise bir ilke imza atıp ana manşetten “TEKZİP” yayınlayacağım.

Ama ben hayatımda inanmadığım hiçbir şeyin arkasından gitmedim! Gördüğüm, bildiğim doğruları hiçbir zaman “YALANLAMADIM” Birilerine iyi gözükmek için, kayırmak için onların yanında olduğumu göstermek için hiçbir “MAZLUMUN” hakkını yemedim. Her zaman bildim ki, “YALAN” er, yâda geç ortaya çıkacaktır.

Ben yıllardır binlerce insandan Ferdi Gürses hakkında çok sayıda şikâyet dinledim. Evet, birçok iyi yaptığı şeyin övgüsünü de dinledim. Çok az kişi uğradığı haksızlığın arkasında durabildi! Her zaman mağdur olmaktan, işinden olmaktan korkup, çekinip Allah (cc) havale ettiler. Ama onlarda gördü ki, hakkını savunan hiçbir belediye işçisi hakkını savunduğu için işten çıkarılmıyormuş.

Bazıları yanıma gelip bize sahip çıktı onun sayesinde ekmek yiyoruz ona vefa borcumuz varda dedi. Hepsine eyvallah dedim. Mağdurun her daim yanında oldum; olmaya da devam edeceğim. Öyle sanal dünyada safi rüzgârlar, gözdağları, birlik beraberlik mesajları, zorla yaptırılan destekler, telefonla aranarak destek istenen, mesaj atılarak bunu yayınla sayfanda denilen insanların hepsine saygı duyuyorum.

Haddini aşmayıp, ahlak ve sabır sınırlarını aşmayan herkesin başımın üzerinde yeri olmuştur. Beni arayarak, yanıma gelerek adamlıklarını ortaya koyan her “ADAMA” kapımda gönlümde her daim açıktır. Fakat yüzüme söyleyemeyeceği şeyleri sanal dünyada yazan, çizen herkes ile yüce Türk Adaleti huzurunda görüşmek için gerekeni yaptım. Çünkü bu memleketin çok şükür sahipleri ve kolluk güçleri adil düzeni sağlamak için canla, başla çalışıyor.

Tabi ki belediyede çalışan, yâda Ferdi Gürses’i sevenlerde vardır. Olması da gayet normaldir.

Hepsine saygım sonsuz! Ama benim anlamadığım olay “ AKÇAT KÖYÜNDEN BİR ADAM, YİNE AKÇAT KÖYÜNDEN BİR ÇOCUK TARAFINDAN TEHDİL EDİLDİĞİNİ İDDİA EDİYORSA” bende birçok kişinin aksine bu kişinin yanında durup haberini yapıyorsam ve aynı köyden birkaç kişi çıkıp biz köylümüzü kimseye yedirmeyiz diyorsa bunu anlamakta gerçekten güçlük çekerim. Yahu bana kimse silah çekmedi ki, mağdur olanda köylünüz! Ama “GARİP” bir köylünüz değil mi?  Bu ilçede bu haberin üzerine gidebilecek kimse yoktu beni köylünüze “PIRIL,PIRIL” bir adama sahip çıktığım için mi, suçladınız acaba?

Olay ilginç bir tarafa çekildi yani. Ayrıca Ferdi Gürses’in bu ilk vukuatı değildi ki. Tehdit ve hakaretten ceza almış “HATTA BİR KADINCAĞIZI, ACİL SERVİSTE CANLA BAŞLA ÇALIŞIP KARAMÜRSELE HİZMET VEREN BİR DOKTOR KADINCAĞIZI” tehdit ve hakaret ettiği için ceza almış bir kişi için “PAMUK PİRENSES” muamelesi yapılmasına ayrıca şaşırdım. Tabi bu ve bunun gibi birçok konun haberini mahkeme ile birlikte evraklar ile sizlerle paylaşacağım.

Çok şükür ilçemizde “ADALET SİSTEMİ” gencecik pırıl, pırıl savcı ve hâkimler ile tıkır, tıkır işliyor. Bu dava sürecide en kısa zamanda toplanacak delil ve şahitler sayesinde çok kısa zamanda sonuçlanacak ve doğrular inanıyorum ki, en kısa zamanda ortaya çıkacağından eminim.