Gripten Korunma Yolları

Türkiye genelinde kış aylarına girdiğimiz şu günlerde Karamürsel'e de soğuklar gelmiş bulunmakta, gribe yakalanma riski de artmaya başladı. Soğuk havalar grip olmayı destekleyici en önemli etkenlerden. Tabi grip olmanın nedenleri arasında sadece soğuk hava etkeni yok. Bunun yanında hapşıran ve öksürenlere karşı da kendimizi korumalı, küçük bir yakınlaşmada (El, yüz temasları) hastalığı kapmamaya özen göstermeliyiz. İşte burada bilmeniz gereken Grip olmamak için korunmanın yolları oluyor. Gribe karşı nasıl önlem alacağınızı tam olarak öğrenirseniz, hastalığa yakalanma riskiniz önlem almayan kişilere nazaran daha düşük olacaktır.

 

Nezleyseniz antibiyotik almayın

Çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında görülen nezle genelde 1-2 hafta sürebilen bir solunum yolu enfeksiyonudur. Virüsün bulaşması havaya yayılan mikroplarla ya da mikropların olduğu eşyalara temas etmesinin ardından daha sonra elin gözlere/yüze teması ile olmaktadır. Burun akıntısı ve tıkanıklığı ile başlayan hapşırık, boğaz ağrısı, öksürük, hafif ateş ile devam eden belirtileri vardır. Çoğunlukla 1 haftada iyileşme sağlanabilir; ancak hastalık 2 haftadan uzun sürüyorsa, akla alerjik bir hastalık ihtimali mutlaka gelmelidir. Korunmak için mümkün olduğunca havasız ve kapalı ortamlardan kaçınmak, sık sık elleri yıkamak gerekmektedir. 

Klavyelere dikkat! 

Hastalığı taşıyan kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile doğrudan temasla bulaşan grip bazen de kapı kolları, klavyeler, telefonlar gibi eşyalar ile bulaşabilen bir enfeksiyondur. Belirtileri arasında ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırık, baş ağrısı, kaslarda ve eklemlerde ağrı ve halsizlik sayılabilir. 

Öksürüğün süresine dikkat! 

Öksürük ; 5-20 güne kadar uzayabilir. Balgam genellikle koyu renkli olur. Akut bronşit, çoğunlukla sigaraya bağlı olan kronik bronşitten farklı bir hastalıktır. Kronik bronşit, en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlıktır. 

Gripten Korunmak İçin Siz Değerli Okuyucularımıza 11 Öneri Sunuyoruz

 

1- Öncelikle hijyeni önemseyin. Kişisel hijyeni hiç bir zaman ihmal etmeyin. Temizlik imandan gelir.

 

 

2- Virüsler vücuda en kolay nasıl giriyor dersiniz. Tabi ki yüz vasıtasıyla. Bu nedenle uzmanların önerilerine kulak asın ve yüzünüze her an dokunmaktan kaçının.

 

3- Elleriniz hijyen açısından önemlidir. Bu yüzden ellerinizi sık sık sabun ve türevleriyle yıkayın ve temiz kalmasını sağlayın. Çünkü virüsler en çok el aracılığıyla vücuda giriş yapar.

 

4- Sık sık ellerinizi yıkamanız mümkün değilse el temizliği için dezenfektanları kullanmayı ihmal etmeyin.

5- Spor yapmanın yaşamınızın her anında bağışıklık sistemini güçlendirmeye etkileri vardır. Bu nedenle gripten korunmak için periyodik olarak egzersiz hareketleri yapmaya çalışın. Örneğin sabahları şınav, mekik, koşu vb. sporlar yapabilirsiniz.

6- Eğer vücudunuzda grip belirtileri ya da benzeri belirtiler hissediyorsanız zaman kaybetmeden vücudunuzu dinlendirin.

7- Ateşiniz günün herhangi bir anında çıkıp bir süre sonra düştüyse yine dinlenmeniz gerekir. Bunun için kendinize 1 gün dinlenme izni verin. İyileşmenizin yolu vücudunuzu dinlendirmekten geçiyor.

8- Soğuk havalar kendini daha da gösterdikçe gribe yakalanma oranı artacaktır. Grip aşısı yaptırmanız yine gripten korunma yolları arasında yer alır. En yakın sağlık ocağına gidip aşı yaptırabilirsiniz. Eczaneler dede bu işlemi yapmanız mümkün.

9- Gün boyunca iyi bir şekilde beslenin. Her besinden tüketmeye özen gösterin. Çünkü besinler içinde farklı vitamin ve mineraller bulundururlar. Bunlar ise sizi gribe karşı korumada bir kalkan gibi etkili olacaktır. Vitaminlerin önemini göz ardı etmeyin.

 

10- Gülümsemenin bağışıklık sistemini güçlendirme adına olumlu etkileri olduğunu biliyor muydunuz? Her hastalıkta olduğu gibi mutlu olmanız önemli, O halde stresten uzak durmak gripten korunmak için önemlidir. Gülümsemeyi göz ardı etmeyin, Mutlu olun.

11- Soğuk havalar gribe yakalanmaya karşı her türlü riskle sizi karşı karşıya getirir. Yani sıcak havalarda olduğu gibi rahat davranmamalı ve kalabalık ortamlara girmeden önce tekrar tekrar düşünmelisiniz. Çünkü mevcut kalabalıkta gribe yakalanmış olan bir kişiden virüs bulaşma ihtimali yüksektir.

Gripten Korunmak İçin Neler Yemeliyiz?

Gribe karşı önlem almak istiyorsanız, öncelikle beslenmenize dikkat etmeli ve özellikle öğün atlamamalısınız. Tabi C vitamini açısından zengin olan meyveleri de sıklıkla tüketmeniz gripten korunmak için etkili olacaktır. Gripten korunmak isteyenler aşağıdaki meyveleri düzenli olarak tüketmelidir.

 

Portakal:

gripten korunmak için portakal

Portakal tam bir C vitamini deposudur. Bağışıklık sisteminin güçlenmesine önemli etkiler sunar ve içerisinde önemli vitaminler barındırır. A, B1, B2 ve P vitaminlerini içermesi yanında magnezyum, kalsiyum ve potasyum açısından oldukça zengin bir meyvedir.

Nar:

 

İçerisinde yoğun bir şekilde potasyum barındıran nar, antioksidan seviyesi olarak bakıldığında oldukça yüksek oranda antioksidan içerir. A, C ve B2 vitaminlerinin yanında niasin içeren meyve, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde çok etkilidir. Nar, grip ve soğuk algınlığı yanında kansere de faydalı bir meyvedir. Ayrıca kan yapma, idrar söktürme ve enerji verme anlamında ihtiyaç duyulan meyveler arasında yer alır.

Mandalina:

Kış aylarının en çok tercih edilen meyvelerinden biri olan mandalina, soğuk algınlığı, grip ve nezle dendiğinde akla gelen ilk meyve özelliğini taşır. Bağışıklığın güçlü hale gelmesini sağlaması yanında çeşitli besinler ile alınan demir mandalina sayesinde aktif hale gelir ve bu şekilde düşünme performansı artar.

Kivi:

Her insanın gün içerisinde belirli oranda C vitamini alması gerekir. Günlük C vitamini ihtiyacını karşılamak için günde 1 tane kivi yemek yeterlidir. Yine kanser önleyici meyve çeşitlerinden biri olan kivi, içerisinde A, B1, B2 vitaminleri başta olmak üzere demir, fosfor, protein ve kalsiyum bulundurur.

Elma:

Gribe karşı korunmak adına tüketilmesi gereken meyvelerden biri de elmadır. Kan şekerinin düşmesinde etkilidir ve hastalıklara karşı vücudun direnç göstermesini sağlar.

Ayva:

Vitaminler açısından zengin olan ayva, içerisinde A, B1, B2 ve C vitamini barındırır. Yoğun ağız kokusundan şikayet edenler ayva tüketebilir. Bunun yanında ishal ve kusmaya karşı faydalıdır.

Kan Portakalı:

Kan portakalı, kendi suyu içerisinde yüksek oranda antioksidan bulunur. Damarları güçlendirerek kalbin zarar göreceği durumların önüne geçer. Kolestrolü düşüren ayva, A, C ve E vitaminleri içerir.

Bitki Çayları:

Günlük hayatın önemli bir parçası haline gelmeye başlayan bitki çayları, soğuk algınlığı ve grip karşısında oldukça yararlı çaylardır. Bu hastalıklardan korunmak ve vücut direncini artırmak için her gün 2 ya da 3 fincan bitki çayı içilmesi tavsiye edilir.