Türkiye'de OHAL mi ilan edilecek?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz'ın konuşmasından notlar  Milli Güvenlik Kurulumuz toplandı. Bakanlar Kurulumuz toplanacak. Önemli bir gün.

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

OHAL nedir? Türkiye’de OHAL mi ilan edilecek?

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba günü önemli bir açıklama yapacağını açıkladı. Peki Türkiye’de OHAL mi ilan edilecek, OHAL nedir?

AA

Darbe girişimi sonrasında başlayan kapsamlı soruşturma ve tutuklamalar devam ediyor. Birçok kurumun içerisine sızan FETÖ üyelerinin temizlenmesi kapsamında yarın OHAL ilan edileceği dedikodusu tüm Türkiye’yi sardı. Peki OHAL nedir? Türkiye’de OHAL mi ilan edilecek?

OHAL NEDİR? TÜRKİYE'DE OHAL Mİ İLAN EDİLECEK?

Olağanüstü hâl (OHAL) , olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar. Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü konulabilir. Olağanüstü hâl önlemlerinin ortak ve en tartışmalı yönleri ise yaygınlaştırılması ve genellikle bunlara karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır.

Olağanüstü hâl, 27 Ekim 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu kapsamında tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım ve "anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması" olarak nitelendirilen durumlardır. Bu hâllerin bir veya birden fazlasının görülmesi durumunda cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu'nun görüşünü de aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hâl ilan edebilir.

 

SIKIYÖNETİM NEDİR?

Sıkıyönetim veya askerî adalet, askerî otoritenin, genellikle resmî bildirgesi altında, adlî yönetimi kontrol altına almasıyla işleme geçen kural sistemidir. Askerî adalet, ortaya çıkan savaş, doğal afetler, sivil kargaşa, işgal altındaki topraklar, veya askerî darbe gibi durumlarda, normal adlî kurumların yeni duruma hâkim olamayıp, vazifesini yerine getiremediği veya yavaş getirdiği takdirde, askerî otoritelerin ve kurumların tercih edilmesi ile kullanıma girer. Fakat, askerî adalet bazen diktatörler, özellikle askerî diktatörler, tarafından kurallarını uygulamak için kullanılır. Sıkıyönetim, tabii afet, salgın hastalık, ağır ekonomik bunalımlar ve sıkıyönetimi gerektiren hallerin daha hafifinin meydana gelmesi durumlarında ilan edilen olağanüstü halden farklıdır. Sıkıyönetimde yetki askeri makamlarda, olağanüstü halde ise mülki makamlardadır. Olağanüstü halde sıkıyönetim mahkemeleri yoktur. Sıkıyönetim, sadece maddi düzen ve güvenin sağlanması ile ilgili olduğundan; ülkenin her yerinde değil, yalnız kamu düzeni bozulan bir veya birkaç bölgesinde ilan edilir. Gerekirse tamamında da ilan edilebilir. Anayasa sınırları içinde ve önceden tespit edilen kurallara göre uygulanan hukuka uygun bir yönetim şeklidir. Sıkıyönetimle ilgili her şey kanunla düzenlenmiş, keyfiliğe yer bırakılmamıştır. Sıkıyönetimin bütün işleri yargı denetimine tabidir. Fakat alınacak tedbir ve kararlarda, sıkıyönetim komutanına Sıkıyönetim, 1982 Anayasasının 122. maddesine göre 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunuyla düzenlenmiştir. 1982 Anayasası, 1961 Anayasasına göre sıkıyönetimin yetkisini arttırmıştır. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'nun bazı maddeleri 1982 Anayasası'nın emirleri doğrultusunda, 1982 tarihli, 2766 sayılı kanun ve 1983 tarihli, 2836 sayılı kanunla değiştirilmiştir.

 

TÜRKİYE’DE SIKIYÖNETİM


Doğu'da Şeyh Said İsyanı üzerine (Muş, Bingöl, Elazığ, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Tunceli, Urfa, Bitlis, Van, Hakkari, Malatya, Erzurum illerinde) 24 Şubat 1925 - 23 Aralık 1927

Kubilay olayı üzerine (Menemen, Manisa ve Balıkesir'de) 1 Ocak 1931 - 9 Mart 1931

İkinci Dünya Savaşı üzerine (İstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale ve Kocaeli'de) 20 Ekim 1940-23 Aralık 1947

6/7 Eylül olayları üzerine (İstanbul, Ankara ve İzmir'de) 7 Eylül 1955 - 7 Haziran 1956

1960 öğrenci olayları 27 Mayıs hareketi üzerine (İstanbul ve Ankara'da) 28 Nisan 1960 - 1 Aralık 1961

20/21 Mayıs olayları üzerine (İstanbul, Ankara ve İzmir'de) 21 Mayıs 1963 - 20 Temmuz 1964

15/16 Haziran işçi olayları üzerine (İstanbul, Kocaeli merkez ve Gebze'de) 16 Haziran 1970 - 16 Eylül 1970

12 Mart hareketinin ardından (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, İzmir, Eskişehir, Ankara, Adana, Hatay, Diyarbakır ve Siirt illerinde) 26 Nisan 1971 - 26 Eylül 1973

Kıbrıs Harekatı üzerine (İstanbul, Ankara, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Antalya, Muğla, Adana, İçel ve Hatay illerinde) 20 Temmuz 1974 - 2 Eylül 1975

Irak iç savaşı sebebiyle (Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Siirt illerinde) (TBMM onaylamadı) 27 Mart 1975 - 27 Mart 1975

Yaygın şiddet hareketleri üzerine (Adana, Ankara, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, Malatya, Sivas, Urfa, Adıyaman, Hakkari, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli, İzmir, Hatay, Ağrı illerinde) 26 Aralık 1978 - 12 Eylül 1980

12 Eylül hareketi üzerine (bütün yurtta) 12 Eylül 1980 - 19 Temmuz 1987

AK PARTİ'DEN OHAL AÇIKLAMASI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulunuyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz'ın konuşmasından notlar;
 
* Milli Güvenlik Kurulumuz toplandı. Bakanlar Kurulumuz toplanacak. Önemli bir gün. Mutlaka belirli kararların alınması gerekiyor. Gerekli olan neyse MGK ona karar verecektir. (OHAL için) MGK değerlendirecek. Olağanüstü hal de hukukun bir parçası. Buna ihtiyaç var diye değerlendirirse MGK adım atabilir. Onu hep birlikte göreceğiz.
 
* Ankara'daydım, biraz geç öğrendim. Uzun süre boyunca inanamadım. Yeni nesil de malesef bununla tanışmak durumunda kaldı. Çok yara verici bir hadise. Milletimiz siyasi partileri ve medyasıyla sahip çıktı. Eyvah dedim, bir nesil kayboldu. Ama daha sonra olan gelişmelerle değişti.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN