Usta Gazeteci Ruhan Odabaş Mehmet Tören'i Yazdı

Meslek ya da ilgi alanı ne olursa olsun, yılların deneyimi gerekir. Aslında deneyimden önce yetenek gerekir demeliyiz. Kiminin eline kazma kürek bile yakışmaz ya da iğreti durur. Yakışmak ya da yakıştırmak! Belki de ustalığın ince noktası burada. Bir şeyi, bir yeri, bir kişiyi yerli yerine yakıştırdığınızda usta olursunuz. Bugün sizlere böyle birinden söz etmek istiyorum… Henüz yapması gereken çok şey, bizim kendisinden öğrenmemiz gereken çok şey varken yaşamdan kopan gerçek bir ustadan söz etmek istiyorum… Yaşam sevdalısı, insan sevdalısı, Karamürsel sevdalısı birinden söz etmek istiyorum...

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ruhan ODABAŞ

Meslek ya da ilgi alanı ne olursa olsun, yılların deneyimi gerekir. Aslında deneyimden önce yetenek gerekir demeliyiz. Kiminin eline kazma kürek bile yakışmaz ya da iğreti durur.

Yakışmak ya da yakıştırmak!

Belki de ustalığın ince noktası burada. Bir şeyi, bir yeri, bir kişiyi yerli yerine yakıştırdığınızda usta olursunuz.

Bugün sizlere böyle birinden söz etmek istiyorum…

Henüz yapması gereken çok şey, bizim kendisinden öğrenmemiz gereken çok şey varken yaşamdan kopan gerçek bir ustadan söz etmek istiyorum…

Yaşam sevdalısı, insan sevdalısı, Karamürsel sevdalısı birinden söz etmek istiyorum...

O bir güzel insandı…

Geç tanıdım Mehmet Tören’i. Keşke daha önce, daha erken tanısaydım diye de hayıflandım. Ne ki, yapacak bir şey yoktu ve tanıdıktan sonraki bölümlerini değerlendirmeye çalıştım…

Karamürsel’de yaşıyordu. İsterseniz şöyle de söyleyebiliriz; “ Karamürsel’i yaşıyordu.”

Bu söylemin içini doldurmanın gereği var mı bilmiyorum. Şu kadarını söylersem anlaşırız sanırım; Karamürsel’deki kaldırım taşlarını bilirdi tek tek. O taşlar da Mehmet Tören’i ayak seslerinden tanırdı.

 

16 Ağustos 1937’de Karamürsel’de doğmuştu. Çok ilginç bir rastlantı olarak, bir başka ayın 16’sında yine Karamürsel’de yitirdi yaşamını; 16 Aralık 2004…

67 yaşında bir usta için ölüm erken değil mi? Sizce de bize verecek güzellikler yok muydu Mehmet Tören’in?..

 

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde öğrenim gördü. Müşterek Savunma Tesisleri’nde çalıştı. Milliyet, Türk Haber Ajansı, Hürriyet ve Günaydın gazetesinde muhabir olarak görev yaptı. Günaydın gazetesinin kurucuları arasında yer aldı. 1979-80 yıllarında arkadaşları ile birlikte Karamürsel’de ‘’4 Temmuz’’ gazetesini çıkarttı. 1977’den, yaşamını yitirdiği tarihe kadar TRT Karamürsel temsilciği yürüttü…

 

Yaşam ustası, Karamürsel sevdalısı olan Mehmet Tören, aynı zamanda çok iyi bir fotoğraf ustasıydı. Fotoğrafçılığı, Amerika’da yayınlanan fotoğraf dergisinin kurslarına mektupla katılarak öğrendi.

1972’de Karamürsel ve çevresinden oluşan fotoğraflarla, 1975’de Kahramanmaraş-Kayseri yöresinden oluşan fotoğraflarla, 1976’da ‘’Anadolu Köyünden’’ konulu, 1977’de ‘’Karamürsel’i Güzelleme’’, 1999’da ‘’Karamürsel’in Dünü-Bugünü’’, 2001’de ‘’Karamürsel’i Arıyorum’’ konulu fotoğraf sergilerini açmıştı.

Önemli sanat kuruluşlarımızdan biri olan Kask üyesi idi…

 

Yağlı güreş tutkusu…

Gazeteciydi. Gazetenin mutfağından, muhabirlikten geliyordu ve her tür fotoğraf çekmişti. Karamürsel’in siyah – beyaz fotoğraflarının yanı sıra, günümüzün renkli fotoğraflarından da çok sayıda örnekleri var. Yukarıda da belirttiğim gibi, kendi yöresinin dışından çektiği fotoğraflardan oluşan sergileri de var Mehmet Tören’in. Yine de, Karamürsel’de çok önemsenen yağlı güreşlerden çektiği fotoğrafların bir başka yeri var sanat yaşamında.

 

Mehmet Tören’in tutkusu fotoğrafa olduğu kadar spora da idi. Çok önemli pehlivanlar, başpehlivanlar yetiştiren Karamürsel’in her gencini izler, onların arkasından Kırkpınar’a gider, günlerce fotoğraflarını çeker, sergiler açar ve onların yüreklenmesine katkı sunardı…

Beklemediğim bir yaştı ölümü. 16 Aralık 2004 tarihinde ölümünü haber verdiklerinde, iyi bir insanı, bir ağabeyi, iyi bir fotoğraf sanatçısını kaybetmenin tüm sızısını hissetmiştim yüreğimde, bugün de hissediyorum. Oğlu Murat’la olan dostluğumuz yıllardır sürmede ve acımı hafifletmede az da olsa.

Sevgili Mehmet ağabey; seni hiç unutmayacağım. Nazif Çanakçılı, Mehmet Tören, Ruhan Odabaş üçlüsü olarak gittiğimiz Başdeğirmen’deki gün bugün gibi aklımda…

Işık içinde uyu…

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN