Yeni Anayasa ve referandum tartışmaları sürerken elbette hayat devam ediyor. Hepimiz işimize gidip geliyoruz ve yine her zaman ki gibi sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu referandumun sonucu ne olur bilemem. Bildiğim şey, aramızda inanılmaz siyasi kişiliklerin olduğu ve bizim yıllardır bunları fark etmediğimizdir.
Nasıl olur da bu insanları fark etmeyiz anlamıyorum !.. Eğitim hayatları çeşitli sebeplerle kısa sürmüş ya da O Ses Türkiye ve Survivor prgramlarının arasında yayınlanan reklam kuşağı gibi sonsuz süreli başarılı bir eğitim sürecinden geçen bazı insanlar ile, orta okulu ve liseyi zor bitirmiş insanlarımızın doktora yaptığı bir eğitim kurumu var. Evet. Hem de bu kuruma girmek için öyle sınav falan gerekmiyor. Sadece bilgisayarınızın ekranına GOOGLE yazıyorsunuz ve işte Akademisyen olmaya hazırsınız.
Adam benim 30-35 senelik arkadaşım. Bir lokantaya gitse sipariş verinceye kadar açlıktan ölür. Ama o ne ? Sosyal medyada adamın yazdıklarını okuyorum, içimden diyorum ki ; Alla allaaaaaa la oğlum bu herife ne olmuş ?... Bir iki defa bazı insanlarda yuttum bunu. Sonra işkillendim irtibat kurup görüşmeye gittim. Hani bir iki duble atarız muhabbet ederiz hesabı. Aynı tahmin ettiğim gibi oldu. Konu aynı olmasına rağmen o yazılanlar o küçücük beyinde yoktu.
Referandum konusunda yapılan çeşitli spekülasyonlar var. Özellikle insanların neye Evet ve neye Hayır dediklerini bilmediği konusunda. Kesinlikle katılıyorum. Cahil insanlarımız var elbette ve sahiden bu konuda neye göre oy vereceklerini, neye güvendiklerini ve kafalarının içerisinde olayı neye göre değerlendirdiklerini bilmek imkansız. Orta seviye eğitimliler olayın farkında. Ancak onları da fazla zorlamamak lazım. Çünkü onlar sadece aldıkları maaşın peşinde. Doğal olarak tek yetisi olan ve ailesine bakmasını sağlayan işin zarar görmesini istemeyenler. Bir de çok farklı bir grup var. Hiçbir garanti para geliri olmadan her ayın birinde sıfırdan başlayanlar.
Hah.. İşte gerçek spekülatörler bunlar. Çünkü bu insanlar nasıl para kazanılacağını, nasıl para kazanıldığını iyi bilen insanlar. Aralarında benim gibi lise mezunu da var, üniversite mezunu da, ilk okul mezunu da. Bu grupta, yani benimde içerisinde olduğum bu grupta günlük değişimler, döviz kuru, Cumhurbaşkanı-Hükümet ilişkileri, piyasanın durumu, para akışı gibi bir çok insanın sadece haberlerde izlediği siyasi ve ekonomik gelişmeler an itibarı ile çok ama çok önemli. Bir takım insanların başkalarının etkisinde ya da baskısında kalarak sosyal medyada yaydığı haberler ve ya yaptıkları yalan yanlış paylaşımlar, aslında onlar farkına varmadan öyle gerilmelere sebep oluyor ki. Fakat siz gelin bunu o cahil insana anlatında görelim.
Günü kurtarmaya çalışmak kimseye bir fayda getirmez. Referandum sonucu gün gibi ortadayken ülkeyi gerecek, piyasaları etkileyecek saçma sapan laflar etmek kimseye bir fayda sağlamaz, tam aksine emekli maaşından tutun da asgari ücrete kadar, TEFE’ye, TÜFE’ye kadar her şeyi etkiler. Bu arada TÜFE Tüketici Fiyat Endeksi ve TEFE Toptan Eşya Fiyat Endeksi demektir. Ülkede Kiralara yapılacak yıllık zamdan tutun da bir çok yıllık artış konusunda oran bu iki endekse göre yapılır.
Duyanlara duymayanlara ve duymak istemeyenlere Ez cümle şudur ;
İnternetten iki satır yazı okumakla ne siyasetçi olunur, ne ekonomist ne de Atatürkçü.
Muhalefet her zaman olduğu gibi bu konuda da amacının sadece muhalefet olduğunu dosta düşmana göstermiş ve yine yok olmuştur. Muharrem İNCE’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra düzenlediği basın toplantısını izlerseniz bu ülkede zaten on beş senedir neden aynı partinin iktidar olduğunu anlarsınız.
Onuncu köyden sevgiler saygılar…
