Geçenlerde bir yazı yazmıştım. Hani şu " Alışmayan Yerde " durmaya çalışanlar için. Gülümsemeleri görebiliyorum suratlarınızda. Yaklaşık 25.000 tıklanma ve bir o kadar da beğeniyi bana gazete sahibim, dostum, kardeşim Ercan BUBER söylediğinde de ben böyle gülümsüyordum. Beğenen beğenmeyen herkese teşekkürler.
Sabahları yürüyüş yapıyorum. Sahil yolu sabah 06;30 – 09;00 arasında Cumhuriyet Caddesi gibi. Her sabah genelde aynı insanlar yürüdüğü için tanıyoruz birbirimizi. Bazen " Alışmayan Yerde " durmaya çalışanlarda yürüyor. Onları hemen tespit edebiliyorsunuz zaten. Kösele ayakkabı, çorap, şort üzerine kısa kollu gömlek. Tabi içine sokmadan. Güneş gözlüğünü de unutmamak lazım. Sabahın köründe zannedersin holding patronu. Hele karşıdan bir hatun geliyorsa telefon hemen sessize alınıyor ve başlıyor on binler, yüz binler havada uçmaya. Çok gülüyorum sabah yürüyüşünde.
Fakat her defasında Zümrüt 2 sitesinin altındaki bakkal gözüme takılıyor. Ekmek dolabı boş, gazeteler dondurma dolabının üzerinde yok. Günaydınlar, kısa süreli soluklanmalar, sabah sohbetleri yok. Sahilde ki koltuklar, sehpalar üst üste konulmuş. Gece birasını alıp misafirini serin deniz kenarında ağırlayanlar almışlar bir sehpa ve iki koltuk ama yerine koymamışlar. Kediler uyuyor üzerinde.
Anlayacağınız hala kapalı bu bakkal. Ve biz hala ekmek ve gazete almak için sabah başka yerlere gitmek zorunda kalıyoruz. Hani başka bakkala kıyak yapılacak olsa ancak bu kadar yapılır.
Birkaç sene önce kavaktaki üniversitenin yanına bir cafe açmıştım. Hatırlayanlar bilirler, alkolsüz olmasına rağmen üniversite partilerinde 300-400 kişilik toplulukları görmüştü bu mekan. Karşısındaki Sağır Dilsizler Okulu, Çocuk Esirgeme Kurumunun öğretmenleri hatta KYK’ nın yani Kredi Yurtlar Kurumu’nun müdürü gelirdi kahvaltıya, kahveye, öğlen yemeğine.
Bu mekana da “ Alışmadık yerde duran bir sonradan görme “ kafayı takmıştı. Emekli Albaymıymış neymiş. Her gün Polis, Zabıta, İtfaiye, İl Sağlık Kurulu, Ahlak Polisi yani daha ne isterseniz geliyordu. Aslında Devletin Öğrenci Yurdu’nun önünde( yani bu herifin evinin arkasında ) torbacılar cirit atarken, kızlar taciz edilirken, akşam kapının önünde silah atılıp çocuklara gözdağı verilirken yapılan bütün şikayetlere rağmen Allah’ın oğlu gelmezken bu “ Önemli Kiişi “ arayınca ortalık birbirine giriyordu. Yanlış hatırlamıyorsam en son AKUT gelmişti cafenin altında FAY olabilir diye. Çünkü bütün evraklarımız tam ve kanunlara uygundu. Adam hiçbir şekilde bizim cafeyi kapattıramayınca deprem şansını denemişti.
Zümrüt 2 sitesindeki bu “ ÖNEMLİ KİŞİ “ kimdir ? bilinmez. Pehlivan sofrasından Karamürsel’e kadar olan sahil şeridinde güvenlik zaafiyeti ve motosiklet yarışları sebebiyle onlarca kişi aramasına rağmen bir kişi bu sahil yoluna uğramazken bu ÖNEMLİ KİŞİ’ nin bir telefonuyla yasal ruhsatı olan bir bakkal nasıl kapatılır ?, ve hadi Alkol Ruhsatını bir kenara koy normal bakkal olarak bile nasıl açılmaz ? İnanılmaz bir durum.
Bu şikayeti yapan vatandaş bu kadar insanın vebalini nasıl alır ? , Bu kadar insanı da bir kenara koyun , bütün kış üç beş kuruşla kasa kapatan bu dükkan sahibinin iki üç ay para kazanacağı zaman bu hainliği nasıl yapar ? anlamak mümkün değil. Kaldı ki bu dükkan yaklaşık 35 senedir var.
Ez cümle ;
Bizi yöneten insanlar yüzlerce insanın faydalandığı dükkanları bir kişinin lafıyla kapatmamalı. Bu dükkanıı bir şikayetle kapattıran ÖNEMLİ KİŞİ size sesleniyorum. Anladığım kadarıyla halk arasındaki tabirle KALIN ABİSİN. Rica etsek bu sahil yolundaki motosiklet yarışları, kamelyaların içine kurulan çilingir sofraları hakkında da bir telefon açarmısınız ?... hatta mümkünse Karamürsel- Bostancı Deniz otobüsü Seferlerini tekrar başlatırmısınız ?..
“ Kız Hasan’nın “ dükkanını kapatıncaya kadar memlekete daha faydalı olmak için nüfüsunuzu kullanırsanız en azından " Alışmadık Yerde " durmanız çok dikkat çekmez.
Onuncu köyden Sevgiler Saygılar…
