Referanduma yedi gün kala beklenen sonuç son on beş seneden çok farklı. Çünkü siyasi mağlubiyet hazımsızlığı inanılmaz boyutlara ulaşanlar, on beş senedir ülkeyi yöneten adama karşı artık terör örgütleriyle bile kol kola girince işin rengi değişti.
Tayyip Erdoğan’ı TEK ADAMLIK’ la suçlayan Kaset Genel Müdürü Kemal beyin üst üste yedi seçim kaybetmesine rağmen hala utanmadan Atatürk’ün kurduğu partinin başında olması CHP’ye gönül verenleri kahrediyor. Atatürk’ün kurduğu koca parti Atatürk’ün arkasına saklanıp bu ülke için hiçbir şey yapmayan, yapanlara da pislik atan bu insan ve ekibi yüzünden her geçen gün kan kaybediyor.
Yazımı yazarken Cumhurbaşkanı’nın Yenikapı’da halkla buluşmasını izliyorum. Burada mesele kalabalık değil. Zaten her seçimde en yakın rakibe karşı alınan %100’lük oy farkı, gerçek kalabalıkların sadece Cumhurbaşkanı’nın arkasından geldiğinin açık göstergesi. 15 Temmuz gecesinde yüzbinlerce kişinin bir telefon ekranından gelen istekle sokaklara çıkıp tankların önüne yatarak, savaş uçaklarına taş atmasının sebebi de bu gerçek kalabalık. Kameralar biraz yakın çekime girdiğinde en öndeki insanların da en arkadaki insanların da aynı bakışla Cumhurbaşkanı’na , yani liderlerine baktığını gördüm. Çok büyük bir hayranlık, beğeni ve güvenle bakıyor insanlar. Kasetle gelen muhalefet partisi müdürünün mitinglerinde zaten bir çoğu bedava otobüslerle, öğlen sandviç garantisi ve hatta bazı ekip başlarına ücret verilerek oluşturulan kalabalıklar ölmüş balık gibi bakıyorlar Kaset Genel Müdürüne. Ne zaman heyecan başlıyor ?.. hakaret, iftira ve gerçek olmayan olasılıklar konuşulmaya başlandığı zaman.
Gezi Parkı Pisliğinde kol kola girip Taksim’de provokasyon yapan sözde sanatçı olan şerefsizlerin hiç biri ne şehit cenazelerinde var ne de 15 Temmuz gecesi sokakta vardı. Bu müptezeller Yenikapı’ da da yoktu hiçbir zaman. Zaten yönetim kurulu kararıyla Yenikapı’ya gelen bir genel müdürü olan kitleden ne beklenebilir ki ? İşte bunlar sahte kalabalıklar. İşte bunlar Paralı Askerler. Ülkenin bu pisliklere ihtiyacı yok. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı dizilerde kendileri başka kadınlarla öpüşüp koklaşan yatağa giren, başka bir dizi setinde tabi sanat adına !!!... karıları başkalarının koynuna giren bu şerefsizlerin yarattığı kirli kalabalıklar asla bu ülkenin geleceği olamaz ve olamıyor da zaten. Lan oğlum senin çocuğun sormuyor mu televizyon seyrederken “ Baba , Annem neden bu adamla sevişiyor “ diye ?..
Neyse.. Boş konuşuyoruz. Çanakkale 1915 Köprüsünden sonra İstanbul’da Metrobüs yolunun üzerine yapımı onaylanan Hava Ray Projesini konuşmamız gerek. Biraz önce Milli Savunma Bakanımıza sunumu yapılan tamamı Türk Mühendislerinin imalatı olan Yerli Savaş Uçağımız Hürkuş projesini konuşalım.
Bu ülkeye hiçbir faydası olmayan, 70 senedir iktidar olamamış , halkın güvenmediği bir zihniyetin fikirlerinin halkımız için hiçbir önemi yok.
Zaten onun için de ülke insanı bunları kale almıyor.
Ez cümle Cumhuriyet üzerine,
Az miktarda da olsa Ulu Önder Atatürk’ün videolarını izliyoruz televizyonlarda veya özel günlerde. Ben o siyah beyaz filmlerde insanların Ulu Öndere bakışlarını görmüş ve çok etkilenmiştim. Bu kadar büyük bir kitlenin bu kadar derinden sevgisini kazanmak ne kadar özel bir durumdur.
Ve aynı bakışları biraz önce Yenikapı’da toplanan binlerce kişinin gözlerinde gördüm.
Yenikapı’yı yaratan ve sekiz ay sonra tek başına yine Yenikapı’da binlerce insanın karşısına çıkan Atatürk’ten sonra en beğendiğim Devlet Adamına başarılarının devamını diliyorum.
Onuncu köyden kocaman sevgiler…
