Tanıştığı masum kadınların gazozuna ilaç atıp onlara tecavüz ettiği filmler ile nam salan Nuri Alço, bu ülkenin en kurumsal içecek markalarının reklam yüzü oldu. Bununla da yetinmeyip kendi gazozunun üretimine başladı. Tecavüzcü Coşkun her zaman değer gördü, sevildi, sayıldı, hatta idol haline getirildi. Bursa’da bir su dağıtıcısı, asansörde boş su damacanasıyla mastürbasyon yaparken iki kez güvenlik kameralarına yakalandı. Karaman'da 34 yaşındaki F.K sıra dışı bir fantezi deneyince cinsel organını çelik rulmana sıkıştırdı. Kan dolaşımı durdu, rulman 8 saat organda kaldı. Cinsel hayatı bitti! Muğla'da İngiliz uyruklu bir vatandaşa ait köpeği alıkoyup tecavüz eden şahıs, mahkeme tarafından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gebze'de 31 yaşındaki M.C, kümeste tavuğa tecavüz ederken sahibi tarafından suçüstü yakalandı. Tavuğun telef olduğu olaydan sonra gözaltına alınan M.C, bir anlık hislerinin kurbanı olduğunu söyledi. Bolu’nun doğa harikası Abant’ta tatil yapan makine mühendisi 34 yaşındaki H.F. binmek için kiraladığı at’a ormanlık alanda tecavüz ederken yakalandı. Aynı kişinin 15 gün önce de aynı at’ı kiraladığı anlaşıldı. Yozgat’ta A.C. isimli şahıs kayınpederinin ördeğine tecavüz etti. Kayınpeder artık kirlendi diyerek ördeği kesti. Antalya’da bir mağazaya girip saklanan ve gece üç cansız mankene tecavüz eden 30 yaşındaki A.B. uyuyakalınca yakalandı. Olay yeri incelemede mankenin üzerinde sperm kalıntıları saptanırken, göğüs uçları, dudak ve çenesinin de dişlenerek kopartıldığı belirlendi. Bu şekilde çeşitli hayvan ve objelere tecavüz eden yaratıklarla aynı havayı soluyan, aynı sokaklarda gezmek zorunda kalan kadınlarımız için nefes almak inanın çok daha zor.
O yüzden kimse ‘Gecenin üçünde orada ne işi vardı.’ demesin. Sanki tecavüz belli bir saatten sonra yasalmış gibi. Bu soruyu soranlara en güzel yanıt ‘Siz saat kaç gibi insanlıktan çıkıyorsunuz? Ona göre evde olalım.’olacaktır. Kimse ‘Direnmemiş, demek ki rızası vardı.’ demesin. Bu ülkede zihinsel engelli 13 yaşındaki bir kız çocuğuna içlerinde kamu görevlisi, parti yöneticisi de olan onlarca şerefsiz tarafından, günlerce tecavüz edildi. Nasıl direnecekti? Bu aşağılıkların hiçbiri ceza bile almadı. Karakolda komiser yardımcısı tarafından tecavüze uğrayan kadın için mahkeme ‘rızası vardı, direnemedi’ kararını verdi. En acısı da kararı veren iki hakim de kadındı! Kimse ‘O da öyle giyinmeseydi’ demesin. Cami imamı, diğer kardeşleri ve arkadaşlarıyla, kendi kız kardeşine defalarca tecavüz etmeden önce, o zavallı kızcağız evin salonunda direk dansı yapmıyordu herhalde. Bu kanı bozuklar da ceza almadı. Eğer problem giyinmenin şekliyse, saç örtmenin teşhire bir engel olmadığını etrafımıza biraz bakınca söyleyebiliriz. Kimse ‘Psikolojisi bozulmamış’ demesin. Psikoloji bozmayan tecavüz mü yapmışlar? Nobel şerefsiz ödülü verilsin bir de. Bu ülkede psikolojimizin bozulması için, tecavüze uğramamıza, sonra da tecavüzcümüz tarafından tehdit edilerek defalarca daha tecavüze uğramamıza, sonra da tecavüzcümüzün ‘iyi halden’ serbest kalmasına gerek yok ki. Adaletsizliği, demokrasinin ayaklar altında olmasını bırakın, bu ülkede ana akım televizyonlarının gündüz kuşağını izlemek bile psikolojinin bozulmasına yeter.
Bir buçuk milyarlık nüfusu olan Çin’de bir yılda yaşanan tecavüz vakası 100’ün altına inmiş. Yine de bu durumu bir utanç olarak görmekteler. Azerbaycan’da yılda 10’un altına gerilemiş ve bu vakaların da hiçbirinin faili Azeri değilmiş. Demek ki biraz eğitim, cezalarda biraz caydırıcılık, biraz da insana saygı olunca, bu adi suçta azalma sağlanabiliyormuş. Ülkemizde ise sadece bilinen tecavüz vakası yılda 1000’in üzerinde. Son on yılda tecavüz vakaları ise yüzde 260 artmış. Mahkemelerimizde kravat takmak, tecavüz mağduru kadınların eski sevgili olması, bakire olmaması, çantasında doğum kontrol hapı bulundurması, bağıramaması ya da tecavüzün yarıda kalması kanunlarımızdaki saçma ceza indirim sebeplerinden bazıları..
Eğer devlet, bir kadının yalnız başına, günün herhangi bir saatinde, ülkenin herhangi bir yerinde rahatça dolaşmasını sağlayacak ortamı oluşturamıyorsa, o ülkede kişisel hak ve özgürlükler de, demokrasi de, kadın erkek eşitliği de yok demektir. Yalnız başına jelibon almaya bile gidemeyen, cuma namazına ancak 25 araçlık eskort konvoyuyla gidebilen liderden! de, bu konuda bir iyileşme gelmeyeceği malumdur.
Unutmayın, her erkeğin hayatta olan, annesi, kardeşi, kuzeni, yeğeni, yengesi, halası, teyzesi ya da kız arkadaşı vardır. Bu ülkede şu an onlardan birine tecavüz edilmediğini kimse garanti edemiyorsa, uluslararası bağımsız kuruluşlar Türkiye’yi ‘kadınlar için en riskli üçüncü ülke’ ilan ediyorsa, hayvan tecavüzünde de birinci sıradaysak, hangi ahlaktan, hangi özgürlükten bahsediyoruz kardeşim!!!
