İdeolojilerin etkisi altındaki tarih bilimi - Reel Analiz

İdeolojilerin etkisi altındaki tarih bilimi


Sosyal beklentilerin ve olguların temsil edildiği tanım aralığında, değişim ve dönüşüme ilişkin amaçlanan ideolojik öngörüler daima mümkün ve etkindir.

Bu öngörülerin kapsamı doğrultusunda gerçekleştirilmek istenen ve etkin bir biçimde sistematik yapının çözülmesine neden olan dayatılmış toplumsal kanıksatmaya ilişkin eğitilmiş bilgisizlik, tarihi bilgileri bir amaç doğrultusunda kullanma sanatı her daim sosyal dezenformasyona dayalı mümkün olan etkili bir yöntem olmaktadır.

Bu girişimlerin ortaya çıkmasına neden olan unsurlardan biri de, sosyolojik değişime neden olan emperyal erke dayalı kapitalizmin neden olduğu dayatılan değişim ve etkisi olarak düşünebiliriz.

Sosyolojik olayların neticesi doğrultusunda değişim süreçlerine ve değişimin yaşam eğrileri irdelendiğinde günümüzde ve gelecekte varlığını sürdürme eğilimi olacaktır.

Psikolojik yıpratma ve siyasal erk olarak çıkarlar doğrultusunda siyasal bir yaptırım olarak etki halkalarını genişletmek, stratejik bir hedefin nihai sonucuna ulaşmak için yapılan siyasal hamlelerdir.

Tarih ve toplum anlayışını yönlendirecek olan eşitlik ve özgürlük ilkelerinin kullanılarak gerçeklikeri saptırılmış bir vaziyettte yanlı ve yalnış bilginin ortaya çıkardığı ideolojik tarihin dayatılması, siyasal kazanımlarda olumlu veya olumsuz olarak nekadar etkin olduğunu ulusal veya uluslararası siyasal erkte hissedilmektedir.

Hangi neden veya nedenler ile olursa olsun, tarihi bir hatanın gizlenmemesi gerekmektedir. Çünkü, o gizlilik, gelecekte yapılması mümkün hatalarn artmasına neden olacaktır.

Mutlak bilgi haline getirilen dayatılmış tarihin gerçekleşen olayların görüntüsü olarak tutanaklardaki kayıtlı tarihin doğruluğunu örtmesi mümkün değildir. Gerçekler, bir fikiri ortaya atan öngörüden ibaret değildir ve sonsuzluğu oluşturacak kısır bir döngü ile yalanlar üzerine kurgulanmış ideolojik tarih ebedileştirilemeyecektir.

Maddi kazanımların bağımlı hale getirdiği davranışlar, kişilikten toplumsallaşmaya kadar davranış düzleminde oluşan eksen kayması olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir devleti oluşturan bir milletin ve o milletin etkileyeceği diğer toplumların edindiklerine ilişkin durum analizi yapabilmesi açısından küreselleşmeyi yönlendirecek bilgi doğruluğunun önemi büyüktür.

Sağlıklı bir gelecek için örtülü veya ideolojik temellere dayanan tarih anlayışını ret edip, daha etkin ve verimli olacak olan şeffaf bir tarih sistemine sahip olunması gerekmektedir.

Bu nedenle yalan yazan tarih değil, yalan yazan tarihi benimseyip meclis kararı ile siyasi bir erk olarak dünyaya yön vermeye çalışanlar utansın.

Vahit Sunar / Karamürsel

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
03Nis
14Mar
06Mar
01Mar

Aklın Şifreleri

20Şub

Uluslararası Portföy