Yurt Kur Kariyer Günleri

Gazanfer Bilge Öğrenci Yurdu 'Kariyer Sohbetleri' etkinliği düzenlendi.

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Belediye Başkanı İsmail Yıldırım Gazanfer Bilge Öğrenci Yurdunda “Kariyer Sohbetleri” etkinliğinin konuğu oldu.

Başkan Yıldırım yaptığı konuşmada “Değerli arkadaşlar, beni buraya davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Bu akşam buraya sohbet etmek için geldik, aslında bu sohbetin sadece benim konuştuğum ve sizin dinlediğiniz bir sohbet değil, interaktif bir sohbet olması benim özel arzumdur. Sormak istediğiniz, merak ettiğiniz her konuda sizlere elimden geldiğince cevap vereceğim.

Öncelikle kendimden bahsetmek istiyorum, Lise eğitimi Karamürsel’de aldıktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldum, ardından İngiltere’de Oxford House College’de dil eğitimini tamamladım.

98 senesinde Çukurova Holding’te satış sorumlusu olarak iş hayatıma başladım. İki sene sonra Sabancı Holding bünyesinde faaliyet gösteren KRAFTSA’da yöneticilik görevini üstlendim ve 2004 senesinde istifa ederek Belediye Başkanlığına aday oldum. 2004 senesinden itibaren Karamürsel’e hizmet etmeye devam ediyorum.

Göreve geldiğimde Dereköy Belediyesi vardı. Karamürsel İlçe belediyesiydi, bize bağlı olan da belde belediyeler vardı. 2009 seçimlerinden sonra belde belediyeleri Büyükşehir kanunuyla birlikte kalktı ve bu alanlarda Karamürsel’in hizmet sınırları içine girdi. O günden beride Dereköy’e hizmet etmeye çalışıyorum.

Şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum, ilçemize hoş geldiniz. Türkiye’nin birçok yerinden ideallerinizin peşinden koşmak adına evinizi, yurdunuzu bırakıp Karamürsel’de hayatın gerçekleriyle tanışmaya başladınız. İdeali olanlar bu okulları belki bilerek, belki de tesadüfen seçtiler.

Maalesef eğitim sisteminin çarpıklığından birçok gencimiz kendi istediği okula gidemiyor. Birçok okula tesadüfen gidiyor. Bu süreç bundan sonra ki hayatınızı da etkilemeye başlıyor. Çünkü idealiniz olduğu bir mesleği yaptığınız zaman hayatta her zaman başarılı olursunuz.

Gençler son dönemlerde en büyük sıkıntımız Türkiye’de maalesef şükür etmemek. 90’lı yıllarda İstanbul’da okurken Avcılar’da yurtta kalırken, 8 kişilik bir odada kalıyorduk, koridorda sadece bir tuvalet, banyolarda aşağıdaydı, haftada sadece iki saat sıcak su hakkımız vardı. Şimdi birçok şey değişti. Sizler geçmişi bilmediğinizden elinizde bulunan imkanları bazen yadırgayabiliyorsunuz. Daha iyiyi istemeniz kadar hoş bir şey yok. Zaten bugünkü yöneticilerin ve idarecilerin yaptığı şey geçmişi düzelterek bugüne kadar getirmek. Burada yaşadığınız hataları ileri de siz yönetici olduğunuzda düzeltmek de sizin  göreviniz. Ama bir göreviniz daha var, özellikle genç nesillerin son dönemlerde idarecilere karşı sert tutumları bizi üzüyor. Şuanda ülkede idareci olanların hepsi bir şeyler yapmaya çalışıyorlar, sizlere bir şeyler vermeye çalışıyorlar.

Sizler bizden daha ilerdesiniz, mantık olarak, fiziksek olarak, ama bizleri yargılarken biraz daha adaletli davranmanızı sizden rica ediyorum. Özellikle son yıllarda gençlerin büyüklere olan saygısızlığı ve ellerinde ki imkânlara rağmen şükür etmemeleri çok rahatsızlık verici bir boyuta ulaştı.

Türkiye çok büyük bir ülke, dört mevsimin yaşandığı bir ülkeye sahip olabilmek  zor. Bugün hem dışarıda hem içeriden birçok sıkıntımız var. Dışarıdakileri anlayabiliyoruz,  sonuçta şu bir gerçek ki dünyada bizim dostumuz olabilecek bir ülke yok. Bizim gelişmemizi, büyümemizi isteyen, medeni ülkeleri aşacak pozisyonda rahat imkanlarla yaşamamızı isteyen bir ülke olmadı, olmayacakta. Biz bunları bileceğiz ve onlara göre hareket edeceğiz.

Ama bizim bilemediğimiz kendi içinde yapılanları, vatan haini siyasetçi, bürokrat, sanatçı, akademisyen ve gazetecilerin olduğu bir toplumun içinde yaşamak beni son derece üzüyor. Bu topluma ihanet etmek bu kadar kolay, bunların çoğu da demokrasinin olmadığından varsayarak aslında en büyük sağlanan demokratik ortamda vatana ihanet ediyorlar. Bu beni çok üzüyor, sizler geleceksiniz, geleceğe çok iyi hazırlanmamız gerekiyor, o yüzden sizin çok donanımlı olmanız lazım. Özellikle eğitiminizi tamamlarken bu üniversite çağlarında heybenizi doldurmanız gerekiyor. Çünkü şuanda sizin göreviniz sadece öğrenmek, eğitim hayatınızın yavaş yavaş sonuna geliyorsunuz. Aranızdan belki birkaç arkadaşınız yüksek lisansa geçecek, belki üniversitede kalıp akademisyen olacak. Aile kuracaksınız, sorumluluk alacaksınız. Bu sorumluluklar çoğaldıkça sizin öğrenme kapasiteniz azalacak. Bu yüzden üniversite çağlarını bilgi birikiminizi artıracak zaman olarak ayırın.

Toplumda herkes üst pozisyonlara gelecek değil, sonuçta bir ara eleman ihtiyacı da olacak. Denizci olan arkadaşlarınız da var aranızda, kaptan olmadan da gemi hareket etmez, makineci olmadan da hareket etmez. Hayatta nerede seyahat edeceğinizin kararını bu yıllarda vereceksiniz.

Günümüz çok hızlı değişiyor, teknolojik gelişmeler çok fazla, akıllı telefonlarla beraber internetin cebinize inmesi sosyal hayatınızda müthiş bir daralmaya sebep oldu.

Karamürsel’de KARSAD (Su Altı Kulübü)’ı ziyaret edin, eğitim alın, bir süre sonra sizde dalış eğitmeni olup, para kazanmaya bile başlarsınız.  Birçok ilçeden daha huzurlu bir yerde yaşıyoruz. Karamürsel geleceğin parlayan yıldızı, yaz aylarında çok daha güzel, hareketli oluyor. Şunu bir kez daha ifade edeyim, toplumda özellikle üniversite öğrencilerine maddi gözle bakılır, ben 2004’de belediye başkanı olduğumda  idealle denizcilik fakültesi hayaliyle göreve başladım. Allah nasip etti bu sene Denizcilik Fakültesi kuruldu, Barbaros Denizcilik Yüksek Okulu Fakülte olarak tescillendi. Hedefimiz bu fakülteyi daha da geliştirmek. Hatta benim hedefim ilk denizcilik üniversitesinin Karamürsel’de kurulmasıdır. Bu bizim için çok önemliydi, bir kısmını başardık.

Karamürsel halkında üniversite öğrencilerine para gözüyle bakan kısmı ben ret ediyorum. Bizim arzumuz ve isteğimiz sizin getireceğiniz maddiyattan çok sizin getireceğiniz kültürel zenginlik. Hepiniz başka illerden, kültürlerden geldiniz. Her birinizin ayrı kültürü var, bizim güzelliğimiz buradan kaynaklanıyor. Bu kültürleri burada yaşamanızı, bize anlatmanızı, öğretmenizi çok isterim. Burada bir halk oyunları ekibi kursanız, size imkân sağlasak, Kredi Yurtlar Kurumu olarak Türkiye’nin hatta Dünya’nın farklı yerine gidebilirsiniz” dedi.

Konuşmaların ardından Yurt-Kur Müdürü Sürmeli Gökçe tarafından Başkan Yıldırım’a tablo hediye edildi.

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN