17 AĞUSTOS 1999 GÖLCÜK DEPREMİ, UNUTMADIK !

17 Ağustos 1999 Salı günü saat 03:02'de gerçekleşen ve açıklanan rakamlara göre 18 Bin 373 kişinin hayatını kaybettiği ve 48 bin 901 kişinin yaralandığı DEPREM ile ilgili haberimizi okuyabilirsiniz.

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

17 Ağustos 1999 Salı günü saat 03:02'de gerçekleşen ve açıklanan rakamlara göre  18 Bin 373 kişinin hayatını kaybettiği ve 48 bin 901 kişinin yaralandığı DEPREM ile ilgili haberimizi okuyabilirsiniz.

İLLERE GÖRE ÖLÜ SAYISI:

  • Kocaeli: 9.477
  • Bolu: 270
  • Bursa: 268
  • Eskişehir: 86
  • İstanbul: 981
  • Sakarya: 3.891
  • Yalova: 2.504
  • Zonguldak: 3

olmak üzere toplam 17 bin 480 kişi ölmüştür.

2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu'nda ise can kaybı sayısı 18 bin 373 olarak güncellenmiştir.

Aynı Araştırmaya göre:

  • Yaralı sayısı: 48 bin 901
  • Sakat kalan: 505
  • Yıkılan ve ağır hasarlı bina: 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 işyeri
  • Orta hasarlı konut: 107 bin 315
  • Orta hasarlı işyeri: 16 bin 316
  • Az hasarlı konut: 113 bin 382
  • Az hasarlı işyeri: 14 bin 657
  • Prefabrik talep sayısı: 43 bin 264
  • Dağıtılan prefabrik sayısı: 40 bin 786

PREFABRİK VE ÇADIR’DA YAŞAYAN NÜFUS SAYISI: 147 bin 120

  • Kocaeli’de 55 bin 399,
  • Sakarya’da 38 bin 131,
  • Bolu’da 14 bin 296,
  • Düzce’de 22 bin 822,
  • Yalova’da 15 bin 946

1999 Gölcük Depremiİzmit DepremiMarmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli deprem. Richter ölçeğine göre 7,5  Mw büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.

17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17 bin 480 kişi ölürken, 23 bin 781 kişi yaralı kurtuldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü.

Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin ölüm, ağır-hafif 100 bin'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133 bin 683 çöken bina ile yaklaşık 600 bin kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insanın, depremden değişik düzeylerde etkilendiği belirtilmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, Ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.

 

Büyüklüğü ve konumu

Deprem, 17 Ağustos 1999 saat 03:02 de, 40,70 kuzey enlemi ile 29,91 doğu boylamının tarif ettiği bölgede, İzmit'in 11 km güneydoğusunda meydana gelmiştir.

Depremin büyüklüğü;

Depremin büyüklüğü çeşitli kuruluşlar tarafından değişik değerlerde bildirilmiş ise de moment şiddeti büyüklüğü Mw = 7,5 ve yüzey dalgası büyüklüğü Ms = 7,7 değerleri civarında değişmektedir.

  • Cisim Dalgası Şiddeti = 6,3 (USS)
  • Yüzey Dalgası Şiddeti = 7,8 (USGS)
  • Moment Şiddeti = 7,5 (Kandilli,USGS,Afet İşleri Genel Md. Deprem Araştırma Dairesi AIGM-DAD )
  • Kayıt Süresi Şiddeti = 6,7 (Kandilli)

Depremin odak derinliğinin 10–15 km olduğu ve sağ atımlı 120 km civarında bir fay hareketi ortaya çıktığı yapılan incelemelerle belirlenmiştir. Ana deprem dalgasının ardından büyüklüğü 4,0-5,0 değerlerinde olan çok sayıda artçı depremler meydana gelmiştir.

Deprem merkez üssüne en yakın ivme kaydı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi tarafından tüm Türkiye çapında kurulmuş ve işletilmekte olan Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi'nin bir istasyonu olan İzmit Metoroloji İstasyonu'ndan alınmıştır. Buna göre, maksimum ivme, kuzey-güney doğrultusunda 163 mG, doğu-batı doğrultusunda 220 mG ve düşey doğrultuda 123 mG dir. Her üç birleşen de birbirleri ile kıyaslanabilir büyüklüktedir.

 

Örnek davalar ve sonuçları

-Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.

-Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.

-Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen hapis cezaları ertelendi.

-Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında verilen ceza ertelendi.

-Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli cezalar ertelendi.

Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.

-Sakarya: 695 davadan 5 kişiye ceza çıktı.

-Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası aldı. 6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.

-Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi.

-Düzce: Yaklaşık 220 dava açıldığı sanılıyor. Yargılamaların sonucunda hiç kimse cezaevine girmedi.

 

Hala kulaklarımızda çınlayan bir nida: Sesimi duyan var mı?

Ekşi Sözlük’ten:

devlet, uyuyordu.

ne olduğunu, nerede olduğunu bilemedi.

3:02'den sonra yaklaşık bir buçuk saat daha
uyudu.

iletişim altyapısı, göçtü.

kimse kimseyi ne arayabildi, ne sorabildi.

çok övünülen iletişim şebekeleri,
alternatifleri olmadığı için uzun süre sustu.

binalar, çöktü.

işbilmez, gözünü para bürümüş ellerde deniz
kumundan yapılan mukavemetsiz binalar bir bir yıkıldı.

nice canlar vardı.

kimisi enkaz altında hayatını kaybetti, kimisi
enkaz altından kurtularak hayata tutundu.

o günün yaşattığı büyük acıyı yüreklerine hapsederek
hayatlarına devam etti.

insanlara mezar olan binaları yapanlar.

bazılarının davası zaman aşımına uğradı,
bazıları tazminatla yırttı, bazısı da kısa ve indirimli ceza süresini doldurup
cezaevinden çıktı.

Kızılay, sınıfta kaldı.

köhnemiş, su alan çadırları ve çürümüş
teçhizatıyla yardıma muhtaçtı.

saatler, her birine umut bağlandı.

geçen her saatle umut arasında şiddetli bir
mücadele yaşandı.

enkaz altından sağ salim çıkan her can
umutları yeşertti.

"sesimi duyan var mı?"
nidaları, her yerde yankılandı.

kulaklar beton ve moloz yığınlarına dayandı.

o anlarda etraftaki tüm insanlar, makinalar,
mahlukat ve tabiat sustu.

toplanan yardım paraları.

akıbetleri, ne kadarının alaşağı edildiği ve
ne kadarının hizmet için harcandığı hiçbir zaman bilinemedi.

gözyaşı, sel olup aktı.

ben ağladım, sen ağladın, biz ağladık, herkes
ağladı.

zaman, acıları unutturmak için çabaladı.

bizlere unutturmadı.

lakin, deprem konusunda ders ve önlem alması gereken
kişilere, unutulmaması gereken şeyleri bir bir unutturdu.

 

Büyük Depremler : Türkiye | Discovery Channel 

Belgeselden:

 

 

"Depremi kesin değerlerle tahmin etmek bilimsel açıdan olası değildir. Bilim insanları bunların tahmin olduğunu tabii ki kabul ediyor. Var olan teknikler ile elde edilen değerlendirmelerdir bunlar."

Büyük Marmara Depremi'ni 1997'de, yani iki sene önce öngören  Jeofizikçi Ross Stein ve Aykut Barka'nın  İstanbul için yaptığı deprem uyarısı önemli: Önümüzdeki 30 sene içerisinde %62 (+15/-15) olasılık. Bu bilimsel açıdan çok yüksek bir oran. 1997'de Marmara için yaptıkları uyarı %12'ydi. Depremi engellemek mümkün değil ama tedbir alarak zararı önlemek mümkün...

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN