Karamürselli genç kız babası için adalet arıyor

Karamürsel'de su tesisat işiyle uğraşan 38 yaşındaki Akif Demir'den 6 Ağustos 2013 tarihinde evinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamamış ve o tarihte polis ekipleri tarafından yapılan araştırmalarda Demir'e ait herhangi bir ize rastlanamamıştı.

8 yılın ardından dosyayı yeniden açan Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kayıp Akif Demir'in son olarak Cihan M. (29) ve Halil Ö. (39) isimli şahıslarla görüştüğünü tespit etti. Ekipler, Akif Demir'i öldürmüş olabilecekleri değerlendirilen Cihan M. ve Halil Ö.'yü 3 Şubat 2021 tarihinde gözaltına aldı.

Halil Ö., emniyetteki sorgusunda Akif Demir'i alacak verecek meselesi sebebiyle aralarında çıkan tartışmada öldürdüğünü itiraf etti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Halil Ö. tutuklanırken, Cihan M. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

"Akif Demir'in ölmediğini düşünüyorum"

'Kasten öldürme' suçundan yargılanan sanık, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmaya taraf avukatları, Akif Demir'in kızı A. Demir, tanık ve tutuklu sanık Halil Ö. katıldı.

Tanık olarak dinlenen Murat K., "Hatırlamadığım bir tarihte sanık Halil ile ismini bilmediğim bir ortağı, Karamürsel'de İznik yolu üzerindeki tekel büfesini 45 bin TL bedelle maktul Akif Demir'e devretti. Akif satış bedeli olarak aracını Halil'e vermişti. Sonraki süreçte büfenin işletmesiyle ilgili olarak ruhsat konusunda bazı sorunlar yaşandı.

O tarihte bu sorunları çözmek amacıyla belediyeye birkaç kez gittiğimizi hatırlıyorum. Akif Demir büfeyi işletmeye başladığında ben de kendisine büfede yardımcı olacağım için konuyla ilgiliydim. Sonrasında ruhsatla ilgili problemler halledilemedi, bilahare satıştan vazgeçilerek satış bedelinin de Halil tarafından Akif Demir'e iade edilmesi gündeme geldi. Taraflar bu konuyu konuşmaya başladılar.

Bir defasında Halil büfeye geldiğinde Akif ile aralarında bir tartışma oldu. Ruhsatta çıkan sorunlar sebebiyle satıştan vazgeçildikten sonra Akif bana, ‘Halil bana 25 bin TL'mi geri verdi ama 20 bin TL alacağım kaldı' dedi. Ancak benim bu konuda detaylı bilgim yoktur. Sonraki süreçte kalan 20 bin TL'nin ödenip ödenmediğini bilmiyorum" dedi.

Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Halil Ö.'nün haksız tahrik indirimleri de uygulanarak 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. "Mütalaayı kabul etmiyoruz" Akif Demir'in ailesinin avukatı Duygu Usanmaz, "Biz müşteki taraf olarak, dosyada yaptığımız incelemelerde, tanık beyanlarına ve olayın oluşuna göre Akif Demir'in bir plan dahilinde tahammüden öldürüldüğü kanısındayız.

Olayda tasarlama vardır, maktulün sanığı tahrik teşkil edecek bir eylemi de yoktur. Sanık suçtan kurtulmak için bunları ileri sürmüştür. Her ne kadar savcılık mütalaasında suçun basit halinin gerçekleştiğine ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin görüş bildirmişse de tanık beyanları ve diğer deliller, bunun doğru olmadığını ortaya koymuştur.

Dolayısıyla, biz sanığın haksız tahrik indirimi uygulanmadan TCK 82/1a maddesine gereğince cezalandırması gerektiğini değerlendiriyoruz. Aksi halde, adalet yerini bulamayacaktır. Mütalaayı kabul etmiyoruz, bu sanığa ceza değil mükafattır" diye konuştu. "Babamın katili senelerce elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmış" Duruşmanın ardından açıklama yapan Akif Demir'in kızı A., "8-9 yıl önce kayıp ilanıyla babamı aramıştık fakat babam kayıp değilmiş, Halil Ö. isimli şahıs tarafından canice öldürülmüş.

Babam bu sanık tarafından uçurumdan atılmış ve üstüne moloz yığınları dökülmüş. Babamın katili senelerce elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmış. Sanık Halil'in gerekli cezaları almasını istiyorum, yeteri kadar ceza verilmiyor ve çok basite alınıyor.

Olay tarihinde ben 14 yaşındaydım ve babamla tatile gidecektik ama saat 24.00'te babamın telefonuna ulaşamadık, zaten Halil babamın telefonunu ayağıyla ezerek kırdığını söylemiş. Birini öldürmek bu kadar kolay olmamalı. O zaman herkes birilerini öldürür ve bir iki yıl cezaevinde kalıp çıkabilir.

O zaman içeride yatan bütün kişiler hafiflettirilmiş ceza ile çıksınlar. Bu kadar kolay mı birini öldürüp, uçurumdan atmak ve 8 yıl boyunca susmak. Onun evlatlarıyla güle oynaya vakit geçirmesi bu kadar kolay mı? Ben 8 sene boyunca ‘Babam nerde, yaşıyor mu, nasıl?' düşüncesiyle yaşarken o evlatlarıyla birlikte yaşıyordu.

Benim babamın bir mezarı bile yok, cesedi bile bulunmadı, molozların arasında kalmış bir durumda. Bunu yapan Halil ama içeride yatmayacak olan kişi de Halil. Adalet yerini bulmuyor. Yatacağı 3-4 yıl hapisle mi bunun cezası ödenecek, hangimizin o zaman can güvenliği koruma altında. Bu adamın tekrar cinayet işlemeyeceği ne malum" şeklinde konuştu.