Yalancı 'VATANDAŞ' Yalancı 'GAZETECİ'
Maalesef ki geldiğimiz son durum bu! Düşünsenize “ADALET” kelimesi sadece “GÜÇ” ve “GÜÇLÜNÜN” yanında olduğunuz sürece varsa. En büyük “ADAM” sizsiniz! Lakin olurda “MAZLUMUN” ve “GÜÇSÜZÜN” yanında yer alıyorsanız vay halinize vay.
Başınıza gelebilecek olanları siz bile hayal edemezsiniz. “GAZETECİLİK” günümüzde ses çıkarmadan, etliye sütlüye karışmadan, “MAĞDUR” olanı görmezden gelerek “HAKSIZLIĞA” uğramış kişilere sırt çevirerek, anlayacağınız “GÜÇ” ve “GÜÇLÜNÜN” yanında olarak yaparsanız her şey süt limon, kimse size ellemez, karışmaz, kimse ile kötü olmazsınız. Kısaca kimsenin tavuğuna “KIŞ” demeden mevcut olan “GÜÇLÜ” olan kişilerin yanında saf tutar, sefa sürersiniz!
Peki, ama o zaman neden “GAZETECİLİK” yapılır ki. Belediye ne derse yaz. Emir gelince şak, şak yap. Git esnafı tehdit et. Esnafa şantaj yap. Ama yandaş olduğunuz için bir kaç kişinin “MİĞDESİ GENİŞ OLDUĞU” için çanak yalamak ne kadar “GAZETECİLİK” geçtiğimiz günlerde çaresiz bir “ADAM” geldi kapımı çaldı.
Bu kişiye senin yanında kimse durmaz, sana kimse sahip çıkmaz ama derdini bu kapıya anlatırsan kimsede onu yolundan alıkoyamaz diyerek birkaç kişi tarafından ismim söylenerek sana ancak o yardımcı olur denilmiş.
Uzun uzayı dinledim kendisini ve ona dedim ki, bak bu konular hassas konular bu kişiler “MAKAM” sahibi seni çok üzerler denim.
Olsun ben davamda haklıyım. “ALLAH” şahidim yanımızda olan kişiler “ALLAH” korkusu olan, tanıdığım kişi yalan söylemez dedi. Bende sorun yok o zaman madem sen “HAKLISIN” madem Cumhur Başkanına, Başbakan Yardımcısına kadar bu konuyu ilettin bende elimden geldiğince senin yanındayım diyerek yola çıktım.
Olan bitenin hepsini dinledim!
Kocaman bir yüreği olan 3 çocuk babası yıllarını Karamürsel ve Karamürsellilere vermiş dava adamı bir insanın bu denli içtenlikle anlattıkları “SAHTE” iş adamlarına ve “SAHTE” delikanlılara ibret olur diyerek yayınladım haberi.
Bundan önce defalarca hakkında şikyette bulunan ve hatta uğradığı çok büyük haksızlıklar karşısında “İŞİNİ” veya “MAKAMINI” kaybetme korkusu ile uğradığı haksızlıkların arkasında duramayan onlarca kişiye ibret olur belki “ASGARİ ÜCRETLE” çalışan bir adamın yürekliliği diyerek sonuna kadar arkasında duracağım haberi yayınladım.
Birkaç çatlak ses harici kimse tepki göstermedi “OLAN, BİTENE” çünkü aslında birçok kişi neler döndüğünü neler olduğunu çok iyi biliyordu. Aslında bu yazılıp, çizilenlerin sadece binde biri olduğunu da.
“ÇOK ÖNEMLİ!!!
EĞER OLAN BİTEN YALAN OLSA İDİ, OLAYIN YAŞANDIĞI MAKAM'IN ÇAY OCAĞI OLMADIĞI İÇİN HEPSİNİN KAYIT ALTINA ALINDIĞINDAN EMİN OLARAK YAYINLADIM.
BELEDİYEDE BULUNAN BİR SÜRÜ KAMERADAN EĞER BU YAPILAN HABER YALAN OLSA İDİ, ÇOK KISA BİR SÜREDE HABERİN BÜYÜK BİR YALAN OLDUĞU BİN KERE SERVİS EDİLİRDİ!”
"BENDE ASLANLAR GİBİ ÇIKAR İLK DEFA BİR KİŞİ TARAFINDAN KANDIRILDIĞIMI KABUL EDER! ÇIKIP ASLANLAR GİBİ ÖZÜR DİLER, AF DİLERDİM! VERİLEN HER CEZAYADA SEVE SEVE BOYUN EĞERDİM"
Ama edilmedi!
Neden?
Çünkü olay dibine kadar doğruydu!
Ben “RİZE” doğumluyum evet “GENÇLİĞİM” ve “DELİKANLILIĞIM” bu Dünyalar güzeli ilçede geçti. Bu canla başla yaptığım mücadelenin en “BÜYÜK” nedeni zaten bu. 3 Çocuğumda burada büyüyecek, burada yaşayacak. Ben “MAKAM” ve “MEVKİ” sahibi çok şarlatan gördüm hayatımda.
Kendini büyük, büyük dağların üzerinde gören çok kişi tanıdım!
Hayatım hep “HAKSIZLIK” karşısında direnmek ile geçti!
Hiç yılmadım!
Hiç yorulmadım!
ALLAH (cc) Adaleti savunanın hep yanındadır dedim!
Zaten bana iftira atanların “SAHTE” hesaplardan “SAHTE” isimlerden olması yaptığım işi hakkını verdiğimin en büyük kanıtıdır!
Evet, dört, dörtlük bir insan değilim tabii ki!
Hatalarım, yanlışlarım var!
Ama bunları bile, bile yapmadım ve fark ettiğim an dönüp düzeltmek için çok çaba sarf ettim! Etmeye de devam ediyorum!
Ama bir haksızlığa şahit olmuş isem ve bu haksızlığa uğrayan kişi kapıma gelmiş ise hiçbir zaman sırt çevirmedim ve çevirme'mde!
Evet, bu vuku bulan olay dibine kadar gerçektir!
Namusu ve şerefi olan hiçbir kimse gördüğünü, duyduğunu, yapılanı görmezden gelmez!
Gelmemelidir!
Çünkü makamlar gelip geçer ama mahkeme salonunda namusum ve şerefim üzerine sadece doğruları söyleyeceğim diyen bir kişinin konuştuğu yalan önce bu dünyada sonrada eğer “ ALLAH” (cc) inancı varsa elbet karşısına çıkacaktır. Ben vicdanım “RAHAT” bir şekilde akşam yastığa kafamı koyup yatacağım. Şimdi siz “ALLAH” (cc) varlığına inan sizler kafanızı yastığa koyunca nasıl yatacaksınız veya çocuklarınızın, eşinizin yüzüne bu “YALAN” ile nasıl bakacaksınız siz düşünün.
Maalesef ki geldiğimiz son durum bu! Düşünsenize “ADALET” kelimesi sadece “GÜÇ” ve “GÜÇLÜNÜN” yanında olduğunuz sürece varsa. En büyük “ADAM” sizsiniz! Lakin olurda “MAZLUMUN” ve “GÜÇSÜZÜN” yanında yer alıyorsanız vay halinize vay. Başınıza gelebilecek olanları siz bile hayal edemezsiniz.
“GAZETECİLİK” günümüzde ses çıkarmadan, etliye sütlüye karışmadan, “MAĞDUR” olanı görmezden gelerek “HAKSIZLIĞA” uğramış kişilere sırt çevirerek, anlayacağınız “GÜÇ” ve “GÜÇLÜNÜN” yanında olarak yaparsanız her şey süt limon kimse size ellemez, karışmaz, kimse ile kötü olmazsınız. Kısaca kimsenin tavuğuna “KIŞ” demeden mevcut olan “GÜÇLÜ” olan kişilerin yanında saf tutar, sefa sürersiniz!
Peki, ama o zaman neden “GAZETECİLİK” yapılır ki. Belediye ne derse yaz. Emir gelince şak, şak yap. Git esnafı tehdit et. Esnafa şantaj yap. Ama yandaş olduğunuz için bir kaç kişinin “MİĞDESİ GENİŞ OLDUĞU” için çanak yalamak ne kadar “GAZETECİLİK” geçtiğimiz günlerde bir çaresiz bir “ADAM” geldi kapımı çaldı.
Bu kişiye senin yanında kimse durmaz, sana kimse sahip çıkmaz ama derdini bu kapıya anlatırsan kimsede onu yolundan alıkoyamaz diyerek birkaç kişi tarafından ismim söylenerek sana ancak o yardımcı olur denilmiş.
Uzun uzayı dinledim kendisini ve ona dedim ki, bak bu konular hassas konular bu kişiler “MAKAM” sahibi seni çok üzerlerdenim.
Olsun ben davamda haklıyım. “ALLAH” şahidim yanımızda olan kişiler “ALLAH” korkusu olan, tanıdığım kişi yalan söylemez dedi. Bende sorun yok o zaman madem sen “HAKLISIN” madem Cumhur Başkanına, Başbakan Yardımcısına kadar bu konuyu ilettin bende elimden geldiğince senin yanındayım diyerek yola çıktım.
Olan bitenin hepsini dinledim!
Kocaman bir yüreği olan 3 çocuk babası yıllarını Karamürsel ve Karamürsellilere vermiş dava adamı bir insanın bu denli içtenlikle anlattıkları “SAHTE” iş adamlarına ve “SAHTE” delikanlılara ibret olur diyerek yayınladım haberi.
Bundan önce defalarca hakkında şikyette bulunan ve hatta uğradığı çok büyük haksızlıklar karşısında “İŞİNİ” veya “MAKAMINI” kaybetme korkusu ile uğradığı haksızlıkların arkasında duramayan onlarca kişiye ibret olur belki “ASGARİ ÜCRETLE” çalışan bir adamın yürekliliği diyerek sonuna kadar arkasında duracağım haberi yayınladım.
Birkaç çatlak ses harici kimse tepki göstermedi “OLAN, BİTENE” çünkü aslında birçok kişi neler döndüğünü neler olduğunu çok iyi biliyordu. Aslında bu yazılıp, çizilenlerin sadece binde biri olduğunu da
“ÇOK ÖNEMLİ!!! EĞER OLAN BİTEN YALAN OLSA İDİ BULUNDUĞU MAKAM ÇAY OCAĞI DEĞİL Kİ! BELEDİYEDE BULUNAN BİR SÜRÜ KAMERALARDAN HABERİN BÜYÜK BİR YALAN OLDUĞU BİN KERE SERVİS EDİLİRDİ!” Ama edilmedi! Neden? Çünkü olay dibine kadar doğruydu!
Ben “RİZE” doğumluyum evet “GENÇLİĞİM” ve “DELİKANLILIĞIM” bu Dünyalar güzeli ilçede geçti. Bu canla başla yaptığım mücadelenin en “BÜYÜK” nedeni zaten bu. 3 Çocuğumda burada büyüyecek, burada yaşayacak. Ben “MAKAM” ve “MEVKİ” sahibi çok şarlatan gördüm hayatımda.
Kendini büyük, büyük dağların üzerinde gören çok kişi tanıdım!
Hayatım hep “HAKSIZLIK” karşısında direnmek ile geçti!
Hiç yılmadım!
Hiç yorulmadım!
ALLAH (cc) Adaleti savunanın hep yanındadır dedim!
Zaten bana iftira atanların “SAHTE” hesaplardan “SAHTE” isimlerden olması ve bunları destekleyen üç beş kişinin bu pis işlere destek vermesi herşeyi ortaya koyuyor!
Evet, dört, dörtlük bir insan değilim tabii ki!
Hatalarım, yanlışlarım var!
Ama bunları bile, bile yapmadım ve fark ettiğim an dönüp düzeltmek için çok çaba sarf ettim! Etmeye de devam ediyorum!
Ama bir haksızlığa şahit olmuş isem ve bu haksızlığa uğrayan kişi kapıma gelmiş ise hiçbir zaman sırt çevirmedim ve çevirme'mde! Evet, bu vuku bulan olay dibine kadar gerçektir!
Namusu ve şerefi olan hiçbir kimse gördüğünü, duyduğunu, yapılanı görmezden gelmez!
Gelmemelidir!
Çünkü makamlar gelip geçer ama mahkeme salonunda namusum ve şerefim üzerine sadece doğruları söyleyeceğim diye yemin eden bir kişi yalan ifade veri ise önce bu dünyada sonrada eğer “ ALLAH” (cc) inancı varsa öbür dünyadada elbet karşısına çıkacaktır.
Benim vicdanım “RAHAT” bir şekilde akşam yastığa kafamı koyup yatacağım.
Şimdi siz yalanın peşinden çanak tutan kişiler !
“ALLAH” (cc) varlığına inanan sizler kafanızı yastığa koyunca nasıl yatacaksınız veya çocuklarınızın, eşinizin yüzüne bu “YALAN” ile nasıl bakacaksınız siz düşünün!