İsmail Yıldırım'ın gerçek yüzü!

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et
Karamürsel Haber Gazetesi - Mahizer Türk

Şimdi büyük bir kesim acaba bu ilçenin, hatta bu bölgenin en çok okunulan gazetesi ve onun genel yayın yönetmeni Ercan Buber, başkan için seçime günler kala hangi açıklarını yazacak diye merakla bekliyor.

 Ben hayatım boyunca düşen hiç kimseye vurmadım. Ahlakıma, adamlığıma, mertliğime zeval getirecek (BİLEREK) hiçbir tutum içerisine girmedim. Bir iş yapıyorsam iki kolla sarıldım ve yaptığım işte en iyisi olmak için mücadele ettim.

Geçen gün sitemizde editör arkadaşlarımız her ayın 25’inde bizlere gelen Türkiye ve Dünya değerlendirme listelerini yayımladıklarında zaten Yalova’dan İzmit’e kadar yıllardır basın sektörün de hizmet veren, bütün rakiplerimizi geride bıraktığımızı raporlarla sizlerle paylaştık.

Buber Group basın, yayın ve danışmanlık şirketi merdiven altı bir kurum değildir. Çarşının göbeğinde yıllardır koskoca bir binası vardır. Karamürsel.tv, Haberoldun.net, Kırk bir buçuk Karamürsel Gazetesi'nin yanı sıra, Ulusal’da DHA temsilciliği ve İHA temsilciliğini içinde barındırmaktadır.

Bu ilçede ulusal gerek gazete, televizyon, dergi ve ajanslara haber yapan tek kurumdur. Bu ilçede yerelde yâda ulusal da haber çıkacaksa büyük kısmı bizden çıkar. Evet, tabii ki ilçede bir birinden yetenekli gazeteci büyüklerimde var! Ama bu ilçenin gündemini biz tutarız.

Biz deli gibi çalışarak bu hallere geldik. Gece 3’te parçalanmış vücutların haberini de biz yaptık, Ayşe ablanın kaybolan küçük kızanında haberini biz yaptık ve sadece Türkiye’ye değil dünyaya duyurduk.

Gelelim İsmail Yıldırım’a bu kişiyi tüm dünyaya tanıttım. Tekrar ediyorum tüm dünyaya haberlerin altında Ercan Buber imzası ile tanıttım. Bu ilçede İsmail Yıldırım’ın en çok olumlu haberini biz yaptık. Aynı zamanda en çok biz eleştirdik. En çok olumsuz haberini de biz yaptık. Ama flaş, flaş, flaş diye başlıklar atıp İsmail Yıldırım için çok ağır suçlamalar değip, şok, şok, şok İsmail Yıldırım için ağır sözler diye sosyal medyadan şarlatanlık yapan, gazeteciyim diyen kişiler gibi olmadık.

Ben bu mesleği şerefim ve namusum ile ilkelerine sağdık kalarak yapıyorum. İsmail Yıldırım’ın enişteleri fetöcu bak bunu sakın kaçırma dediklerinde getirin belge yapayım dedim. Yıldırım, ABD İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz'u nereden tanır? Bak oğlunun düğününde nikahını kıymış bunu neden haber yapmıyorsun dediklerinde belge istedim!

Yıldırım, bodrumda şu otele ortak olmuş, Yıldırım olukluda arsa almış, Yıldırım Ereğli’de katlettiği yeşil alanın gizli ortağı ondan kimse ses çıkartamıyor, Yıldırım âşıklar tepesinin gizli ortağı, Yıldırım, çarşı merkezine yapılan ucube binada gizli ortak, Yıldırım, İstanbul’da inşaat firması kurdu, Yıldırım öz yeğenini özel kalem kadrosundan seçimlere 2 ay kala giderayak devlet memuru yaptırmaya çalışıyor denildiğinde belge istedim.  

Bunlar gibi binlerce şey sayabilirim.

Sevgili takipçilerim bizim kurumumuzu her gün bu ilçe nüfusunun iki katı insan takip ediyor.

Eğer ben her duyduğumu haber yapsam, belge almadan, mağdur ifadesi almadan iş yapsaydım. Ne çarşıda tek başıma gezebilirdim. Nede çarşının ortasında koca gazete binasını ayakta tutabilirdim.

Cumhuriyet Caddesi’nde Ak Parti seçim ofisi tadilatına başlayınca da uğradım Kenan kardeşime var mı yapılacak bir şey diye sordum. Alt tarafında CHP seçim ofisi açıldığında uğradım Suat ağabey var mı yapılacak bir şey diye sordum.

Ben bu memleketin çocuğuyum, Ahmet Çalık, İsmail Yıldırım, Mehmet Özalay hangisi gelirse gelsin. Bu ilçeye bir iğne ucu katkısı olsun yazarım. Zararı olsun yine yazarım.

Ama ben bu ilçenin her kaldırım taşına ayak basmış bir adam olarak bana kimse demesin Ak Parti mitinginde Yıldırım ortalığı gerdi’de kahvede Necmi abinle, Arif abin bir birini girdi neden bunu gündeme getirip haber yapmadın diye.

Ben bu ilçenin evladıyım!

Bu ilçenin el kadar çocuğu gaz çekip, bonzai içip benim gözümün önünde öldü.

Bu ilçede beton yol diye binlerce kazanın olduğu, insanların parçalandığı kazalarda ben ordaydım. Yıllarca insanların öldüğünü çarşaf, çarşaf yazarken kolunu kıpırdatmayan Yıldırım, Fatma Kaplan Hürriyet gibi aslan yürekli bir kadın mecliste bu ilçenin gazetesini, benim gazetemi kürsüye vurup bu ilçede insanlar ölüyor dediğini ben hiçbir zaman unutmam.

Sonra aslında iki tırtıkla binlerce kazanın önüne geçilebildiğini bize Fatma Katlan Hürriyet gösterdi. Kimsede kusura bakmasın! Bizim beton yolumuz insanlar ölürken değil! Kazalar kesilip ölümler durunca birilerinin gündemine girdi!

Ama Ak Parti Büyük Şehir Belediyesi'nin hakkınıda yememde, yedirtmemde!

Ben bu ilçede ağabey dediğim hiç ağabeyime en ufak yanlış bir tutum içerisine girmedim!

Küçükler bilmez ama biz bir dal sigarayı içebilmek için şelaleye çıkan bir zamanın delikanlılarındanız. Saygıyı, sevgiyi, hürmeti sakın kimse başka şeylerle karıştırmasın.

Ben siyasetçi değilim.

Bana gelen hiçbir mağdur vatandaşı geri çevirmedim; inandıysam yolda bırakmadım. Kimisinin mağduriyetini haber yaparak çözmeye çalıştım, kimisinin sorunlarını makam ile çözülecekse de aradım, görüştüm o makamla yardımcı olmaya çalıştım.

Her zaman dedim yine diyorum.

Siyaset 4 gün sonra bitecek ve bizler yine aynı safta namaz kılacak, düğünde oynayacağız. Çocuklarımız bir biri ile büyüyecek, sınıfta, sokakta arkadaşlık yapacak. Kız alacağız (üç erkek babasıyım ya) akraba olacağız.

Bu ilçede sokakta, parkta, pazarda karşı karşıya geleceğiz.

Bırakın siyasetçiler siyasetini yapsın.

Herkesin seçim günü kabine grince tek bir oyu var!

Allah (cc) ile kendi biliyor kime verdiğini.

Bu ilçede siyaset için kimse, kimse ile kötü olmasın.

Bundan sonrası Ak Parti’ye gönül verenler için. Benim çok fazla arkadaşım, kardeşim dediğim yakınım AK Partili bakın tekrar ediyorum.

AKP’li değil!

Ak Partili!

Ben nasıl bu ilçede Ahmet Çalık ve Mehmet Özalay haberi yapıyorsam, İsmail Yıldırım’ında haberlerini, mitinglerini yazıyorum.

Ama aynı zamanda “BUBER GROUP BASIN, YAYIM, İNTERNET GAZETECİLİĞİ VE İNTERNET REKLAMCILIĞI” isminde Ercan Buber’in, “BUBER GROUP GAZETECİLİK” isminde Uğur Buber’in sahibi olduğu iki şirketin yönetim kurulu başkanıyım. Seçim zamanlarında elbette reklam ve danışmanlık hizmeti veriyoruz.

Hem de bu yıl çok sayıda kişiye bu hizmeti veriyoruz.

Bu hizmeti alanların haberleri ve reklamları elbette manşetlerden çıkacak tabiî ki.

Fakat ilçede 2 yıl gazete hazırlayıp bastırdığım süre boyunca olsun, internet haber sitelerimin kurulduğu günden bu yana İsmail Yıldırım olsun, Recep Demirel olsun yâda diğer siyasetçiler olsun, hiç birini ayırmadan her özel gün ve gecede tebriklerini gazeteme de bastırmışımdır, internet gazetemden de yayınlatmışımdır.

Ne İsmail Yıldırım, ne Recep Demirel, ne Karamürsel belediyesi kapısına ne şahsım, nede personelim gidip bu 5 yıl boyunca 1 kuruş para istememiş ve almamıştır.

Çünkü biz mama ile susturulacak bir kurum olmadık! Olsaydık zaten kimse bizle uğraşmazdı!

Bu ilçenin belediye başkanı İsmail Yıldırım bu ilçede basın yok diye meclis salonunda 25 kişinin içinde utanmadan söyledi!

Benim mama vermediğim gazeteciler benim hakkımda kötü haber yapıyorlar gibi aşağılık bir söylemden sonra bile bu ilçede İsmail Yıldırım’a oy verip bu ilçeye belediye başkanı seçen kişilere olan saygımdan dolayı nefsimle mücadele ettim ve yine haberlerini yaptırdım.

Beni ve Gazetemi yargılamadan önce lütfen buraya bir tıklayın ve karşılaştırın. Karamürsel’de yapılan haberlerde bunca kötü tutumuna rağmen yinede İsmail Yıldırım’ın haberlerinin ne kadar yapıldığını siz kendi gözünüzle görün…

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN