Mesai arası sanki çılgınlar gibi çalışıyormuşçasına pozlar takına takına aman müdür anlamasın kaygısıyla internetten sörf yapıyorum ki Facebook'tan bir mesaj; biz de gazete var köşe var sen de yazı var e Burçin ne duruyorsun gazetede yazsana diye macerada böylece başladı.
Son dönem ülkenin dört bir yanı çalkalanıp, evler yerle bir edilip yuvalar dağılırken her birimizin evlerinde en az bir akıllı telefon, bir bilgisayar olduğu yönünde şımarıkça yorumlar yapmayacağım fakat hayatımızın orta yerine düşüverdi sosyal medya. Yakını uzak, ulaşılması ulaşır, kimi vezir kimini rezil etti.
Önce ilk okul arkadaşları bulundu sonra gelsin selfiler, altına akrabalardan annemlere çok selam söyle yorumları. Düğünler, mezuniyetler, acılar, tatlılar paylaşıldı.
Paylaşmanın mutluluğu çoğaltacağı, acıları hafifleteceği, iletişimi güçlendirip ilişkileri kuvvetlendirecegi yönünde sarsılmaz bir inanca sahibim. Lakin mahremin bu denli kitlelere açık oluşu kaygılarımı arttırıyor.
Üç beş arkadaş toplanıp yemek yiyelim, sıcak çayımızı yudumlarken ağız tadıyla sohbet edelim hevesi içerisindeyim. Daha ilk anda başladı mı uzlaşmazlıklar. Hepimizin evlerine yakın e bütçemizi de temelden sarsmayacak bir mekan seçelim dedik demez olaydım orası o kadar bilindik bir yer değilmiş, hem öyle pek gençlerinde tercih edeceği türden bir mekan da sayılmaz imiş. Adamların niyeti başka olunca tabi benim hadiseyi idrak edebilmem epey zaman aldı. Velasıl paylaşımlar yapıldı, dosta düşmana en klasından ayar verildi. E sohbet sohbet yok. Paylaşım var, mesaj var, whatsapp var kim takar Yalova kaymakamını.
Son donem tümör ile mücadele eden bir kız kardeşimiz için sosyal medyanın gücünü kullanalım onca işinin gücünün arasında halkını sağlık sorunları ile devletin omzuna birde biz yük olmayalım ameliyat masraflarını kendi aramızda toplayalım dedik 'hoop yok öyle olmaz vergiler kurumundan bağış toplamak için izin almak gerek' dediler. Anlayacağınız sosyal medyanın gücü var ama kendine kadar.
Bu haftalık bana müsade izninizle gidip biraz daha layk alıp popimi korumam gerek.
