İşler bazen öyle yoğun oluyor ki bunalıyor insan.. Hafta sonu için bile iş ortamından uzaklaşıp telefonunuzu kapatabiliyorsanız şanslısınız.
Bu hafta sonu bende kendime izin verdim ve Bodrum'a geldim. İyiki gelmişim nefis bir hafta sonu oldu. Sevdiğim insanlarla özellikle telefonsuz bir hafta sonu geçirmek bana önümüzdeki bir hafta için doping oldu.
Tabi tatilde olsa insan etrafına bakıyor, neler olduğunu takip ediyor. Burada yani Bodrum'da ne AKP var, ne CHP var ne MHP var... Kısacası burada siyaset kimsenin umurunda değil. Herkesin düşündüğü ve istediği tek şey sezonun kalabalık ve karlı geçmesi. Kimse siyaset konuşmuyor, takım elbiseli, seçimden seçime gördüğünüz tipler yalandan esnafı gezmiyor. Burada yaşam mücadelesi var. Dükkanlar boyanıyor, tekneler bakıma alınmış, belediye sokakları, binaları tertemiz beyaza boyuyor, otobüs durakları temizleniyor, tabelalar yenileniyor v.s v.s....
Yani burada boş insan yok. Bodrum dersiniz değil mi?.. İnsanlar sabahlara kadar eğlenir öğlene kadar uyur sonra yine aynı nakarat. Hayır öyle değil.. Gezmeye gelenler öyle. Çalışanlar ellerindekinin kıymetini o kadar iyi biliyorlar ki sabahın köründe istanbul trafiği gibi bir trafik var Bodrum'da.. Ama bir farkla.. Herkesin altında bir scooter motosiklet... Yaşlısı genci bu motordan almış. Inanılmaz güzel bir ortam
Karamürsel konumu itibarı ile bir Bodrum olmayabilir. Ama bölgemizin en güzel kasabası. Bu saçma sapan siyaset tiyatrosuna alet olmayı bırakıp herkes işine gücüne baksa çok daha refah ve zengin bir Karamürsel'in ortaya çıkmaması için bir sebep yok..
Geçici süreçleri yaşamak için birbirinin kuyusunu kazan, arkasından konuşan insanların hayatı daha güçlü göğüslemek adına maddi manevi birbirlerine destek olduğu bir Karamürsel için çalışalım diyorum ben..
İsimleri ve yaşları önemli değil ama bir gözlükçü, bir spor salonu sahibi, bir lastikçi, bir emlakçıyla başladığımız çıkarsız ve art niyetsiz dostluk dayanışma halkalarının çoğalması dileğiyle bu eşsiz şehirden herkese selamlar...
Sevgiyle...
