Nasıl bir hazımsızlıktır anlamıyorum.
Nefret ettiğim provokatör bir şerefsizin sunduğu sabah programında ( İsmail KÜÇÜKKAYA & FOX TV Sabah Haberleri ) benim yaşadığım memlekette yani Karamürsel’de Bonzai komasına girmiş gençlerin görüntülerini yayınlandı. Tam anlamı ile bir rezalet. Bu memleket kendi kendine sahip çıkmasıyla ünlü bir memleket. Ancak artık bu özelliğini kaybetti ne yazık ki. İzlediğimiz görüntüler bizim Karamürselli olarak memleketimize sahip çıkamadığımızı gösteriyor. Herkes polisten medet umuyor ama adamların bir yetkisi yok ki. Komik değil mi ?.. Tekrar söylüyorum Polisin uyuşturucu kullanan insanlar üzerinde hiçbir yetkisi yok. Uyuşturucu kullanan bir piç gelip sizi rahatsız etse, taciz etse bile hiçbir ceza alma durumu yok. Ama yanlışlıkla siz onu darp ederseniz ne yazık ki aynı bir PKK ‘ lı gibi muamele görüyorsunuz.
Adam Bonzai içiyor, ortalığı savaş alanına çeviriyor, insanları tedirgin ediyor Polis geliyor hastaneye götürüyor bir serum takıyorlar 2 saat sonra herif ayılıyor ve yine uyuşturucu içip sokağa çıkıyor. Ve siz bu ite asla elinizi süremiyorsunuz.
Polisin bile bir şey yapamadığı bu zavallılar yüzünden bir takım insanlar Belediyeyi sorumlu tutuyor. Hatta Belediye Başkanını… Belediye Başkanı kadar kafanıza meteor çarpsın. Lan arkadaş böyle bir şey olur mu ? Kimi diyor ki ; Belediye kurslar açsaymış bu gençler uyuşturucu kullanmazmış… Amaçları bağcıyı dövmek olduğu için Karamürsel hakkında hiçbir bilgileri olmadığı halde sadece belediyeyi ve Başkanı karalamak amacıyla sosyal paylaşım sitelerinde uyuşturucu belası üzerinden Karamürsel Belediyesine ve Başkanına olayı yıkmaya çalışan beynamazlar, Karamürsel belediyesi KO-MEK kurslarında şu anda açık olan eğitim konuları arasında ; Pastacı Çırağı, Aşçı Çırağı, Bilgisayar Kullanımı, Hızlı F Klavye Kullanımı, Kadın Ceketi Dikimi, Makyaj Yapma Teknikleri, Almanca ve Rusça Eğitimi var. Yani bu Bonzai kullananlar için aslında adam olabilecekleri meslekleri öğrenmeleri için belediyenin gerekli meslek edindirme kursları zaten bütün bir yıl açık.
Belediye’ye, Başkan’a ve tabi AKP’ye bok atmak bir takım insanlar için ata sporu haline geldiğinden, özellikle toplum içerisinde ezik kalan bir takım azınlık arasında sosyal paylaşım sitelerinde yönetime ve yöneticilere bok atmak, hayatları boyunca bir apartmanı bile yönetmemiş insanlara yaranma şekli haline geldi.
Uyuşturucu konusu Karamürsel Emniyeti’ni ilgilendiren bir konudur. Fakat Karamürsel Polis Departmanı’nın neredeyse tüm polisleri Dalyan mevkiinde bulunan istinat duvarının dibinde oluşturulan sözüm ona “ Güvenlik Noktasında” sabahtan akşama kadar çay sigara yaptığı için Karamürsel’in içerisinde Bonzaiciler cirit atıyor. Düşünsenize İzmit’te Yenikent Mahallesinde bile durum kontrol altındayken ve televizyonlara bir malzeme çıkmazken Karamürsel gibi gelİşim içerisindeki bir kasabada Bonzai vakaları ana haber bültenlerine çıkıyor.
Ez Cümle şudur ;
Karamürsel’li olup Karamürsel’e sahip çıkmak yerine Emniyetin sorumluluğunu sırf siyasi eziklikten dolayı belediyeye yıkıp faturasını başkana kesmek abesle iştigaldir, Karamürsel’e hiçbir faydası yoktur.
Karamürsel’li bu uyuşturucu müptelalarını Polise bildirerek bir sonuca varamıyorsa çözümünü kendisi bulmalıdır. Aynı bu uyuşturucu müptelaları gibi özellikle Salı ve Cuma günleri minibüslerle kasabamıza getirilip dilenmesi için bırakılan çetelere de kesinlikle imkan tanınmamalıdır. Halkımız bu piçlere beş kuruş vermemeli , polis bu piçleri kasabanın dışına çıkararak buraya girmelerine izin vermemelidir.
Tersaneler Altınova’da olmasına rağmen, Üniversite Kavak’ta olmasına rağmen, Eğitim Merkezi Altınova’da olmasına rağmen hareketin ve yatırımın merkezi Karamürsel’dir. Bankalarımız, mağazalarımız, kafelerimiz, esnaf lokantalarımız ve sosyal yaşantımız sebebiyle Karamürsel, tersanelerde çalışan yaklaşık 18.000 kişinin, Eğitim Merkezinde’ki 4.000 kişinin ve Üniversiteye gelen 5.000 kişinin uğrak noktasıdır.
Siyasi hazımsızlığı bir kenara bırakıp herkesin Memleketimize, Belediyemize ve doğal olarak başkanımıza sahip çıkması gerekir. Ticari ve ahlaki olarak menfaatlerimizin gereği budur. Bunun dışındaki tüm davranışlar art niyetlidir, kendi bindiği dalı kesmektir.
Kendi payıma konuşuyorum; Yaşadığım şehri ve ekmeğimi kısır çekişmeler yüzünden kimseye yedirmem. Uyuşturucu belası bu kasabanın üzerine bir kabus gibi çöküyor ve ne yazık ki Polis yasalar gereği bir şey yapamıyorsa klavye delikanlılarını 24 saat nöbetleşe Karamürsel sahilinde, Kırkmerdiven Su deposunun çevresinde ve inşaatlarda nöbet tutmaya davet ediyorum. Çünkü inanın bana yakında ne çocuklarınız okula gidebilecek ne hanımlarınız, anneleriniz sokağa çıkabilecek.
Kusura bakmayın dost acı söyler…
10.cu köyden sevgiler..
Ender GÖKÇE
