Geldi yeni bir seçim zamanı daha.
Gelecek yeni yeni adaylar gene kapınıza.
Her memleket evladı gelip gülücükler saçacak sahte maskeler altında.
Bizlerde gülücükler vereceğiz senede bir gördüğümüz maskelere.
Bakacak izleyecek sevdiğine, benimsediğine “evet” diyecek.
Yani analitik bakacak.
Gelecekte ne olacak diye?
Belik de şunları sorgulayacak:
Kim bana daha yakın duracak?
Kim memleketi daha bir güzelleştirecek?
Ya da kim talan edecek?
Ya da kim daha az çalıp çırpacak?
Elbette bu sualler için açıklama bekleyecek.
Kim daha iyi açıklayacak ya da konuşacak.
Konuşmalar için de tanıtımlar gerekecek.
Reklam, duyuru ve medya desteği istenecek.
Öyle ya kamuoyunun önüne çıkılacak.
Birkaç fiyakalı resim gerekecek.
Esnaf ziyaretleri yapılacak.
Halkın yanında pozlar verilecek.
Kimsesizlerin abisi ya da ablası olduğu gösterilecek.
Gerçekten ve yürekten istemeden bunlar zor olacak.
Gönülden bunlar sıkıcı olacak.
Olunca da zaten bunlara ihtiyaç kalmayacak.
Neden mi çünkü; en iyi reklam dürüstlüktür de ondan.
E tabi bu da hepsinden daha zor olacak.
Çünkü, bu dürüstlük renkle, medyayla, fiyakayla ve zorlama hallenmelerle olmuyor.
Samimi ve ihlaslı haller gerektiriyor.
