GERÇEK OL! - Ercan Buber

GERÇEK OL!


“Zaten ortalık puşt, pezevenk dolu... Arkadaşını satanlar mı dersin, namaz kılıp üçkâğıdın alasını yapanlar mı dersin, eline üç beş kuruş parageçmesiyle kıçı,başı oynayanlar mı dersin...” dedi, büyük bir öfkeyle...
İnsanların onun çok şefkatli biri olduğunu düşünüyor olmalarını önemsemeden... Öfkesinin yerleşik imajını bozacağından zerre kadar tereddüt etmeden kalabalığa seslendi...
“Hepiniz puştsunuz!” dümbüksünüz!”
 

Sakallı Mustafa’ya sordum.
“İnsan maske takmamalı” dedi...  “Düşün. İçerin patlamaya hazır volkan gibi ama yüzeyde şefkatli, iyi, nazik ve tatlısın... İşte! İnsanın bölünme hali bu... Bunun sonu şizofrenikliktir.” diye cevap verdi...
 
Kızmak istediğinde kız. Kızgın olmak yanlış birşey değil. Gülmek istiyorsan gül. Yüksek sesle gülmek yanlış birşey değil... Vücudun bütünlük içinde çalıştığında göreceksin ki, bir ses var... Tıpkı iyi çalışan bir otomobilin sesi gibi... Otomobili süren bir sürücü o anda herşeyin iyi gittiğini bilir.
Mekanizma iyi çalışmaktadır...
 
Farkında olabilirsen sende görebilirsin bunu...
Ne zaman bir insanın mekanizması iyi çalışırsa çevresinde bu sesi hissedebilirsin... Onun sesi rahatsız etmez...
Yürürken

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI