Bu sıralar Karamürsel’de kapımı kim çalsa, yâda kime selam versem ilk soru İsmail Yıldırım tekrar aday mı?
Yahu değil diyorum peki neden o zaman ben adayım diyor diye soruyorlar.
İşte cevabı.
Şimdi sevgili hemşerilerim.
Bir koltuğa oturmuşsunuz.
İlk 6 yıl ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelmiş!
Hazır belediye başkanı oldum bunca imkân elimin altındayken para kazanayım diye bir ortaklık yapmışsınız elinizde patlamış!
Halkın istediği hiçbir şeyi yapamıyorsunuz!
Fakat iktidar partisinin ilçe başkanı bile ilçede sizden daha büyük şaşa ve imkâna sahip!
Sizin getiremediğiniz, yapamadığınız hizmetleri takır, takır yapıyor!
Sizde bu arada dünya borcun altına giriyorsunuz!
Bankalar, krediler, kartlar, arsalar hepsi elinizden bir, bir gidiyor!
Parasızlıktan altınızda ki, arabayı bile bir model yukarı çıkartamıyorsunuz!
Gırtlağa kadar borca batmışsınız ve satacak hiç bir şey kalmamış!
Elinizde kalan mal, mülk sıfıra sıfır!
Bu arada bunca stresin ve sıkıntının acısını mevcut iktidar partisi Ak Parti ve onun destekçilerinden çıkartıyorsunuz!
Ak Parti hırsız!
Ak Partililer sahtekâr!
Ak Parti ülkeyi batırıyor diye naralar atıyorsunuz!
Ben bu kaldırımı 3 liraya yaptırıyorum onlar adamlarına peşkeş çekip 7 liraya yaptırıyor diyeceksiniz!
İlçe halkı sizin bu aslanlar gibi dik duruşunuza ve yürekli davranışlarınıza karşılık haydi bir daha hem de daha güçlü bir şekilde diye omuz vererek tekrar seçecek!
Sonra…
Memleket kazansın!
Pardon?
Derken yerel gazetelerde bir haber!
Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım Ak Partiye geçti.
Rozetini Kocaali’ye bir program için gelen Recep Tayyip Erdoğan, program bittikten sonra taktı!
İlk iş olarak memleketinin bekası için Ak Partiye geçen İsmail Yıldırım Ak Partiye geçer geçmez çok ama çok eskimiş olan aracını “SIFIR” ve son model bir “BMW” marka araç ile değiştirir ve memleketi için hizmete başlar!
Sonrasında dün sövdüğü kişiler ile çalışmaya başlar!
Ama sadece memleketi için!
Şimdi bunu çok ama çoooook uzata biliriz, malını, mülkünü, yaptıklarını, aldıklarını anlatarak!
Fakat hiç gerek yok!
Bunları zaten herkes biliyor!
Pardon ya aslında hiç kimsenin bilmediği sanılıyor olarak değiştirecektim.
Benim esas anlatmak istediğim şu; bunca sıkıntılı süreçlerden geçen ve artık bırakın küçük dağları, yeryüzünü bile ben yarattım kafasında olan bir kişinin, tamam artık yeter demesi ve bunu hazmetmesi sizce normal mi?
Asıl ben aday değilim dese abes kaçar!
Ama dediğim gibi çok ama çok hayati bir şekilde dikkatleri çekmeyi başaramaz ise İsmail Yıldırım’ın aday olmayacağı çok öncesinden zaten bilinen bir şeydi!
Muhtarlar ile büyük bir dikkat çekerim yine hatırlanırım dedi ama elinde patladı!
Hatta çok büyük tepkiler aldı!
Fakat inanın onun için hiç önemi yok!
Önemli olan İsmail Yıldırım ve çevresindeki kişilerin sallanan koltuklarının gitmemesi!
Evet, biraz daha sefa sürecekler!
Bu sırada son, son çok sayıda hatıra fotoğrafları çektirecekler!
Son, son belki herkesin gözünün içine bakarak birkaç kupon yeşil alanı daha halledecekler!
Ama dediğim gibi hiç önemi yok! Önemli olan koltuk!
Bu sıralar sakın toplu yemek daveti filan vermeye kalkmayın!
Verirseniz mutlaka İsmail Yıldırım ve ahalisini haber verin!
Sonra yemekleri aynı kadro ile tekrarlamak zorunda kalırsınız!
Her şey bittiği zaman yüce Mevla ömür verirse, hepimiz göreceğiz.
Bu ilçenin sokaklarında yaptığı onca başarılı hizmet ve memlekete kattığı bunca değerin sonrası birçok kişinin sevgisini nasıl göstereceğini!
Bu memlekete sevgi ile gelen ve yıllardır çok sayıda insanı seve, seve dermansız bırakan İsmail Yıldırım’ı ölene kadar unutmayacak büyük bir kitle geri kalan ömürlerinde aynı sevgiyi İsmail Yılrım’a göstereceğinden hiç şüphem yok!!!
