LİYAKAT SORUNU ÜZERİNE - Ercan Buber

LİYAKAT SORUNU ÜZERİNE


Türkiye deki ciddi hem de çok ciddi sorunlardan birisi de, devlet yapılanmasında çalışması gereken insanlarda liyakatin aranmaması, liyakat yerine torpil in geçerli olmasıdır.

Bizlerde işlerimiz hiç yolunda gitmediğinde, geciktiğinde, sağlıklı yürümediğinde bu durumu hatırlar neden bir türlü düzelmiyor ahları ile günümüzü geçiririz. Geçtiğimiz günlerde enteresan şeyler yaşadım ve liyakat konusunu tekrar kafaya taktım.

Yaşam Hakları platformu Dönem Sözcüsü olmam nedeni ile Karamürsel de faaliyet gösteren okullarda hayvanların yaşam hakları konusunda konferanslar vermek ve bu konuda duyarlılık yaratmak istediğimi söyleyerek yapacağım programla ilgili belgelerimi, konuşma metnimi, göstereceğim film cd sini alarak Milli Eğitim İlçe Müdürünün karşısına çıktım.

İlçe Müdürü şüpheci bir gözle beni uzun uzadıya süzdükten sonra,’’ eğitiminiz nedir çünkü siz hayvanları sevdireyim derken öğrencileri korkutabilirsiniz’’ dedi. Bende bu konuda Türkiye de henüz bir okul açılmadığını, inşaat mühendisi olduğumu , 30 yıldır da hayvan hakları konusunda çalıştığımı ve pek çok eğitici programı tv lerde ve okullarda yaptığımı söyleyerek, yaptığım çalışmalardan derlediğim dosyayı önüne koydum.

Sadece kapağını açtığı dosyayı aceleyle kapatarak.’’Biz buradaki dernekle ilkokullarda bir çalışma yaptık, başka ihtiyacımız yok’’ dedi. Bende’’ evet bende o çalışmaya dernekle birlikte katıldım, o çalışma çocuklara hayvanları sevdirmek içindi’’ diyerek ‘’hâlbuki biz hayvanları sevmeseniz bile onların yaşam haklarını korumamız gerektiği çünkü hayvanların haklarını korumanın yasalarla olabileceğini anlatmaya çalışacağız, farklı bir konu ‘’deyince birden bire müdür beyde şafak attı sanırım.  

Haklar kısmı onu çok irite etmişti! Kim bilir belki de! Birden tavır değiştirip ‘’siz kaç kişisiniz’’ diye sordu bende ‘’saymak yerine yüreğimizi tartın ‘’dedim gülerek. Bu durumdan biraz daha rahatsız oldu sanırım ve bana dönüp’’ siz bir hafta sonra gelin ben bunu kaymakama sunayım, ondan gelecek cevaba göre hareket ederiz’’ dedi. Teşekkür ederek çıktım, haftaya gidip kaleme ‘’bu konuda bir onay gelip gelmediğini’’ sorduğumda’’ burada dilekçeniz duruyor müdür bey bir şey söylemedi’’ cevabını aldım.

Gidip odasının kapısını çaldım soran gözlerle yüzüme baktı, bende durumu hatırlattım uzun, uzun bana baktı’’ iki gün sonra gelin ben onu unutmuşum’’ dedi. Yine teşekkür ederek çıktım, iki gün sonra yazı işlerine gittiğimde yazının orada durduğunu ancak onun yanında benden program istediklerini ifade ettikleri bir yazı duruyor du.

Yazıyı hemen alıp tekrar müdür beyin odasına gitmeden şube müdürünün odasına uğradım ve neden böyle olduğunu sordum; oda plan olmadığından red ettik dedi. Bende yazının ekinde plan ve program verilmiştim deyince adamcağız bana ‘’onları müdür getirmedi hiç görmedim’’dedi. İster istemez moralim bozulmuş ve sinirlilik belirtileri göstermeye başlamak üzereydim.

Kaymakama çıkıp durumu anlattım içinden olumsuz bir şeyler mırıldanıp’’ ilçe müdürü ile birlikte gelmemi ‘’söyledi. Tekrar müdür beyin odasına giderek kaymakam beyin bizi çağırdığını söyledim. Birlikte çıkıp kaymakam beyin odasına gittik. İlçe Müdürü planımın olmadığını söyleyerek durumu izaha çalıştı, bende ağzımı açabildiğim kadarı ile’’ plan programımın olduğu fakat müdürün bu durumdan memnun olmadığını’’ söylerken’’ tamam siz çıkabilirsiniz’’ diyen Kaymakamın sesi duyuldu.

Ertesi gün sonucu almaya gittiğimde değişen hiçbir şey yoktu aynı cevabı bir daha yazıp imzalamışlardı.

Daha sonra okullarda yaptığım araştırmalarda öyle enteresan kişiliklere onay verdiklerini, hatta engelli derneklerine para toplama izni bile verdiklerini duyunca, milleti dilenci haline getiren iktidarın yolunu açmak için böyle davrandıklarını fark ettim; bu vatandaşların benden korktuklarını çocuklara haklardan bahsedersem herhalde hepsinin sokaklara dökülüp hak arayacaklarını düşünerek böyle davrandıkları yorumunu yaptım ve o zaman liyakatin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşündüm; genelde ülkemiz adına özelde Karamürsel adına üzüldüm.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI