Yardım, destek ve katkı sağlamaktır. İhtiyaç sahibinin yanında olmaktır.
Her yardım illa maddi olmaz. Manevi de olur. Yardım çeşitleri saymakla bitmez. Çünkü ihtiyaçlar da çeşit çeşittir de ondan.
Kimi paraya, kimi, eşyaya, kimi giyeceğe, kimi yiyeceğe, kimi hasta bakımına kimi akla, fikre ihtiyaç duyabilir.
İhtiyaç duyan bir sorununu gidermede arayış içindedir.
Kısaca derdi olan ihtiyaç duyar. İhtiyacını giderecek yer, kişi, kurum ve durum arar.
Bu ihtiyaçları gideren, giderme çabasında olanlar paha biçilmez zenginlik, insanlık, vatandaşlık ve duygusal tatminkarlık elde ederler. Tersini yapanlar yani; bir yardımdan esirgeme pintiliğinde, cimriliğinde olanlar da donuk, asık bir yüz küfrü ve beden dili sergilerler. Gerçekten de yüz küfrüne ceza verilse ve olsa bu tipler bir hapis cezası bile alırlar. Ama maalesef ceza yasalarında yüz küfrüne ceza yer almıyor. Bu yüz küfrüyle her yerde dolaşan tiplere bir ceza da verilmiyor.
Her yerde dolaşıyorlar. Evde, apartmanda, sokakta, mahallede, marketlerde, camide bile bu tiplere rastlamak çok mümkün.
Bir dostumun bir doktor ihtiyacı var. Yardım mesajı ve dileği iletildi. Hemen telefonlara sarılıp yakın gelen çevreye, eşe dostlara iletiler salındı. Bir de bir cenaze namazında karşılaşılan bir kişiye durum arz edildi. Üstelik bu kişinin baya nufuzlu bir yakını mı neyi de varmış! ve de toktormuş! Ama ne söyleme! Hiç ilgi yok! Ağzından lütufla çıkan “o surda senin dediğin orda” diyerek, kestirip atmaz mı! Yüz küfrü belirmez mi?
Be adam bir küçük yardım niyeti göstersen, bir katkı getirsen ve bir akıl buyursan ölür müsün? Senden iş, aş, ekmek ve su isteyen yok ki; ama herkese iyilik yapmak nasip olmaz ki; iyilikte pinti ve cimri olanlara ise bırakın büyük iyilikler yapmayı böyle küçük fırsatlarda bile iyilik yapma fırsatı nasip olmaz.
Çünkü ve sonuç olarak, kalpleri ve gönül gözleri kapalı ve pintilik yüküyle doludur da ondan.
