BAYAĞILIKTAN BİLGE MÜSLÜMANLIĞA YÜKSELİŞ - Mehmet KASAP

BAYAĞILIKTAN BİLGE MÜSLÜMANLIĞA YÜKSELİŞ


“Yaratan Rabbinin adı ile OKU!” “ Bilenlerle bilmeyenler bir olmaz. Sen bilenlerden ol.”            “ İnsan aşamalardan geçmesi için; akıl, zekâ, ilim, bilim, kültür, sanat, irfan- medeniyet, iman, İslam sahibi olup, yaşam tarzı yapması gerekiyor.” “ İyi, güzel, doğru, gerçek, yararlı, doğru yüksek ahlak sahibi olmalı. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, güzel ve yüksek ahlak, edep, haya sahibi olmalı. Cehaleti ilmin aydınlığı ile yenip, cahillikten kurtulmalı.” “ Bayağılıktan hayvanlığa, hayvanlıktan insanlığa, insanlıktan bilge Müslümanlığa yükselmesi gerekir.” İlmin aydınlığına çıkmalı. “Cahillik, cehalet; zifiri karanlık, kötülük, kötümserlik, yaramazlık, çirkinlik, hayvan altı yaratık olma durumudur.”

 Her türlü yalandan, kötülükten, çirkinlikten, olumsuzluklardan, yaramazlıklardan ilim ve İslam yaşantısı ile çıkmalı. Yanlış, hatalı işler yapmamalı. Mal, mülk, servet, makam, mevki, hırs, tamah sahibi olup, hak- hukuk dışında kalmamalı. Olgun, muazzam, muhteşem, mükemmel yararlı insan olmak için elimizden geleni yapmalı. Kibir, gurur, böbürlenme, büyüklenme, bozuk, yalan, yanlış, yaramaz inanç ve işler içinde olmamalı. Şeytanın, nefsin azgın, kötü, çirkin, yanlış isteklerine kapılmamalı. Gösteriş için iş yapmamalı. Haram, günah, yalan, yanlış, sapıklık içine düşmemek için dosdoğru yola girmeli. Dosdoğru yol ile gereceklere ulaşmalı.

İnsan, açgözlülüğü, tamah etmesi, hırsı, ihtirasları ile doymak bilmez duruma düşmektedir. Aşağılık, bayağı, alçakça işler yapmaktadır. Böylece ilmin aydınlığından, haktan, hukuktan, doğruluktan, gerçeklerden, güzel ahlak, edep, hayâ, Müslümanlıktan kaçmaktadır. Hakkaniyetli, hukuki işler yapmamaktadır. Bu insan onurunu ve insanlığı da kaybedip, hayvan altı yaratık durumuna düşmektedir. Bu aciz, rezil, zelil, perişan hali ile bile şeytan gibi kendini, beğenmektedir. Başkalarının zor, güç, belaya düşmesine bile sevinebilmektedir. Dost olma, iyilik yapmayı unutmakta, kendini kötülüğün bekçisi yapmaktadır. Bu karamsar, kötümser durumda olanları çok büyük cesaretle, cesur davranarak kurtarmaya girişmeli. Asla korkak, pısırık, pasif- edilgen davranmamalı. Bu zavallı rezil zelil illet durumuna düşenlere sert, aşırı, zararlı, öfkeli, kızgın davranmamalı. Elinden tutmalı. Dokunmalı. Sahip çıkıp, dokunmalı. Düştü ise kaldırmalı. Bir tekme de vuran zalim, gaddar, barbar, vahşilerden asla olmamalı. İslam huzur ve mutluluğu iki dünyada sağlamak için gönderilmiş. Müslümanda kurtarıcı olmuştur.

Müslüman sadece Kur’ân, sünnet ile davranmaz. İlmin, fazilet değerlerinin tümünü gelişimi ve aracı olarak kullanır. Milli, manevi, ilmi, evrensel değerlere sahip çıkar. Benimser, özümser, içselleştirip, yaşam biçimi yapar. Hak, kutsal değerleri genlerine, ruhuna sindirir. Hiçbir zaman yalancı, kötü, çirkin, yaramaz işler yapmaz. Doğu, dürüst, güzel ahlaklı olmayı hedef edinir. Fitne, bozgunculuk, bozukluk, anarşi, terör, şiddet, gaddarlık, haşinlik, dehşet, vahşet içine düşmez. Düşünme yöntemlerinin hemen hepsini tam kullanır. Onlarca düşünme yöntemi vardır. Bunları bilir ve kullanır. Dosdoğru, yararlı, iyi, güzel, estetik işler yapar. Yumuşak, hoşgörülü, müsamahakâr, diğerkâm, özverili insan olarak yaşantısını sürdürür, sürdürmeli. Eğer bir yanlış yapılmış ise mutlaka özür diler, hal hatır, gönül alır. Kaba saba, moloz, öküz gibi olmamaya azmeder.

Dini ilimler yanında sayısal, sözel, sosyal, fen, kültür, sanat, teknik, bilim de bilir ve kullanır. Müslüman bunları bilmiyorsa, ondan gerçek, doğru, ideal bir Müslüman olmaz. “Sapı olmayan kazma gibi iş görmez, yarım yamalak, işe yaramayan bir eşya olur.” Boş paslı tenekeden bir şey olmaz. Pis, eksik, işe yaramaz maddeden yarayışlı bir cisim çıkmaz. Bir şey olunacaksa, tüm cevherleri yerinde, olması gereken gibi kullanmak gerekir. Beyni, kalbi, genleri, ruhu, düşünce ve eylemleri ile bilim ile süslemek, donatmak gerekir. Onurlu, iffetli, namuslu, fazilet değerleri ile yaşayan olmalı. “Kısacası, Allah’ın emirlerini tutup, yasakladıklarından sakınmak gerekiyor.”

“İnsanın yapması gereken en başta iki husus vardır. Biri; Allah’a olan ibadet borcunu eksiksiz yapmaktır. Diğeri de insanlara ve varlıklara karşı iyilik yapmaktır.” Bunlar İlahi irade, akıl, zekâ, içtenlikle tam yapılmalıdır. “Allah’ı Güzel ad ve sıfatları ile eksiksiz bilip, tanımalıyız.” Farz, vacip, sünneti dinin esasları içinde eksiksiz yaşamalıyız. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi, bayrağımızı, ümmetimizi, insanlığı sevmeli, saygı duymalıyız. Mazlum, masum, mağdur, yoksul, yoksun, kimsesiz, güçsüz kimselere, varlıklara sahip çıkmalıyız. Zalimlere karşı her türlü iyileştirme mücadelesini helal yolla ilim, bilimle yapmalıyız. Hiç kimseye ihanet, haksızlık, zalimlik, zulüm yapmamalıyız. Her zaman Allah’ın ve peygamberimizin gösterdiği yoldan yürümeli. Allah’ımızı ve peygamberimiz hoşnut yapmalıyız.

İslam’ın fazilet değerlerini, ilke, kural, kaide, usul, edep, adabını her zaman kullanmalıyız. Yaşam biçimi yapmalıyız. Sabırla, sebat ederek hak ve ilim yolunda yaşamalıyız. Maddi, manevi anlamda tertemiz, çok temiz, arı duru olmalıyız. “Natürel oluşumuza pislik, mekruh olan şeyler asla karıştırmamalı. Kötü, zararlı, çirkin, yaramaz alışkanlıklar asla edinmemeli. Başkalarının her türlü hak hukukuna sevgi ile saygı duymalıyız.” “ Her işi bilerek, çok büyük dikkat ve özenle, yüksek stratejik standartlarda, verimli ve kaliteli yapmalıyız.” Kendi sağlığımızı ve başkalarının sağlığını koruyup, geliştirmeli. Sonrada ilim yolunda çalışmaları çok büyük gayretle, azimle, sabırla, sebat ederek devam ettirmeliyiz. “Çocukluk, gençlik hayatımız çok iyi değerlendirmeliyiz. Ailemiz bize yardımcı olmalı. Öğretmen ve imamlarımız, çevre destek olmalı.” Malların eline de bizleri bırakmamalı.

Zamanı çok iyi değerlendirmeliyiz. Zamanı değerlendirmeyenler, zaman geçtikten sonra çok pişman olurlar ama son pişmanlıkta hiçbir zaman yarar sağlamaz. Allah’ın iradesi, sözleri, emirleri mutlaka eksiksiz yerine getirilmeli. “Peygamberimizin söz ve sünnetleri yaşam biçimi yapılmalı. İlmin fazilet değerleri ile yaşamayı sürdürmeli.” Zamanın tüm geliştirmeleri,  ilim, teknik, teknolojisi bilinmeli. Kendimizi bunlarla geliştirip, yükseltmeliyiz. Alçalmış alçaklardan, bayağı olan hayvan altı yaratıklardan olmamalı. Onlara zerre kadarda benzememeli. Haram, günah, yanlış, sapıklık, sapkınlık, azgınlık içine kesinlikle düşmemeli. Sevgi, saygı, muhabbet, hak ibadet, iyilik üzerine bir yaşantı kurmalı. İyi insanları dost, kardeş, arkadaş, komşu, akraba edinmeli. Zorlukları, güçlükleri bu güzel insanlarla yardımlaşma, dayanışma içinde olup, aşmalı. Örgütlü, ekip, takım çalışması yapmalı. Tek başına çalışma sürdürmemeye çalışmalı. İnsan ilişkileri, yönetim bilimi, eğitim bilimi, sosyoloji, psikoloji gibi ilim dallarında uzman olmalı. Kısacası insanı tanıyabilmeli. İnsanı tanımadan çalışma yapılamaz. Başarı sağlanamaz.

İnsanlara her zaman helal, meşru davranışları kazandırmalı. “Kötü, zararlı davranışlardan uzak tutmalı. Kumar, içki, alkol, uyuşturucu, tefecilik, sömürücülük, haksızlık, hak yeme, hırsızlık, dolandırıcılık, şantaj, sahtecilik, sahtekârlık, haram, günah, çirkin, kötü işler yapmamalı.  Karıncanın ağzından bile yemini almak bir haksızlık, zulümdür. Yapmamalı. Yaramaz işlerden uzak durmalı. Başkalarına hiçbir zaman zerre kadar haksızlık yapmamalı. Birisinin izinsiz malını, eşyasını almamalı. Zalimlik, haram, günah işlerden sakınıp, mutlaka kaçınmalı.” Ahlaksızlık ve haramlarla meşgul olmakla huzurlu, mutlu, rahat, kolay, ferah, kurtulmuş bir yaşantı oluşturulamaz. Zehirle sağlıklı kalınmaz. Ahlaksızlık iki dünyayı da harap, berbat, perişan, zelil, rezil, zor eder. Ahlak huzur ve mutluluk sağlar. İnsan ahlaklı, ilimle, bilimle, sanatla, kültürle yaşamalı. Başka kurtuluş yolu yoktur. Bunu kesinlikle hiçbir zaman unutmamalı.

Toplumun her kesimine sahip çıkmalı. Melek gibi davranmalı. Kurtarıcı olmalı. Her zaman hayatın en iyilerini oluşturup, yaşamalı, yaşatmalı. İnsanlarla çok iyi iletişim, ilişki, diyalog kurmalı. Herkese karşı tatlı dilli, güler yüzlü, açık, net olmalı. Gülümsemeli. Gülümsemek kadar etkili bir davranış yoktur. Yumuşak huylu olmalı. Elden, dilden asla başkaları zarar görmemeli. Sert olandan kaçarlar. Demek ki güler yüzlü, tatlı dili, yumuşak olmalı. Sözcükler şahane, beden dili estetik olmalı. Kabadayılık, haşinlik, zorbalık, gaddarlık, eşeklik yapmamalı. Herkese sevgi, saygı dolu, estetik davranan, harika ve harikulade insan olmalı. Kötülüğe karşı bile iyilik yapan olmalı. Bu kötülüğü iyiliğe dönüştürmek, çevirmek için mutlaka yapılmalı. Her kötü ile kavga, dövüş, boğuşma, savaşma durumunda katiyen olmamalı. Her kötü ile başa çıkamayız. Bunu mucizelere sahip olan peygamberler bile başaramamıştır. Biz güzel örnek almakla, anlatmakla, hakkı açıklamakla sorumluyuz.

Zalim, kötülük yapan hain kişilere de fırsat, olanak tanımamalı. Kötü yollar kesilmeli. Özümüz, sözümüz, davranışlarımız dosdoğru istikamette olmalı. Hakka, hakikate, doğruya, gerçeğe götürmeli. Esirgeyen, bağışlayan, af eden olmalı. Her şeye kızıp, bağırmak, öfkelenip, azgınlık yapmak anormal davranışlardır. Dargın, küs durmak doğru değildir. Mesafeli durmak daha doğru olandır. Herkese karşı en iyi davranmalı. İkram etmeli, hediye vermeli. Gönül almalı. İhtiyaçları ekip, dernek, vakıf olarak gidermeye çalışmalı. Kurumsal çalışmalar yapmalı.

Bizler sadece dini, ilmi, bilimsel, kültürel, sanatsal, teknolojik davranmamalıyız. Görgü kurallarına da uymalıyız. Herkesin hak -hukukuna, onuruna, ahlakı değerlerine uygun davranmalıyız. Toplumun doğru olan örf, adet, töre, gelenek göreneklerine de uygun davranmak güzellik olur. Hastaları ziyaret etmek, cenazelere katılmak, acıları- sevinçleri paylaşmak, iyilik etmek, yardımlaşma, paylaşma, dayanışma göstermek insani bir durum olduğu gibi dini bir ilkedir de! Müslüman her güzelliği, iyiliği, doğruluğu, yararlılığı, değerliliği yapar, yapmalı. Bunlar dinimizdendir. İstikamet hak olduktan sonra yol güzel olur. Yol ve yöntemi güzel değerlendirmek esastır. Güven vermeli. Güvensizlik oluşturmamalı. Güvensiz, edepsiz, ahlaksız, merhametsiz olandan hayvan bile olmaz. Hayvandan aşağı, hayvandan alçak, aşağılık yaratık olurlar.

İstikrarlı, iktisatlı- ekonomik davranmalı. İsraf etmemeli. Cimri, savurgan olmamalı. Aşırılık- gerilik içine düşmemeli. İnsaflı, vicdanlı, akıllı, zeki, merhametli davranmalı. Eğitimli, öğrenimli, güzel ahlaklı, terbiyeli olmalı. İblise ayakkabısını ters giydirmeye çalışan sapık, kaçık, serseri, olumsuz davranışlı olan yaratıklardan olmamalı. Darvin demiş ya: “ insanlar maymundan türemiş, üremiş, evrimleşmişler! Yoldaşı Lenin’de demiş ya! “İnsanlar konuşan hayvandır!” Bu tip yaratıklar daha maymun, konuşan hayvan bile olamamışlardır. Hayvan olmak bile bir gelişme, yükselmedir. Allah’ı zikrederler. Yararlı, değerli, ekonomik değeri olanları vardır. Zarara, ziyana uğratmazlar. İnek, koyun, keçi, manda, öküz, tavşan, ördek, kaz, tavuk, hindi, deve kuşu gibi hayvancıkları düşünün. Bir yılan, akrep, zehirli kurbağa, kene, sivrisinek, timsah, Komodor Canavarı; bunlar bile o materyalist zalim, zulmeden hayvan altı yaratıklardan çok daha yararlıdırlar. Her birinin zararı olduğu gibi bir yararı da mutlaka vardır. Ya otlar, sebzeler, meyveler, yemişler, bitkiler! Hepsi birer can katıcıdırlar. Ya hava, su, toprak, güneş! Hiç bu zararlı insan denen yaratıklarla değerleri karşılaştırılabilir mi?

Çok derinden, kapsamlı, ufku aşan anlamlı düşünme içine girin. Düşünme yol ve yöntemlerinin tümünü kullanın. Bilerek, geniş, derin bilgilerinizi, hayallerinizi kullanarak düşünün. Ateist, materyalist- maddeci, sapık, serseri, sapkın kişiler bu varlıklara erişmeleri için işte benim yazdığım asıl olan esas hak değerlere yükselmesi gerekir. Zalim, zulmeden, Karun, Firavun, Nemrut, Ebu Cehil, kapkara, zifiri karanlık cehaletten, cahillikten, molozlukdan kurtarması gerekir.  Buda dosdoğru hak ilim, gerçek bilim, güzel kültür, iyi sanat, irfan- medeniyet sahibi olmakla olur. Ağırbaşlı, alçak gönüllü, sabırla, sebat ederek medeni yaşamakla olur. İnsanlık cömert, diğerkâm, güzel zanda bulunma, aklı dosdoğru istikamette çalıştırmakla, ilmi araştırma yapmakla kazanılır. Bilgin, bilge, âlim, filozof olmalı. Sanat, meslek, zanaat sahibi olmalı. Her zorluğu Yüce Allah’ın yardımı ile aşmakla kazanılır. Kutsal, mübarek yararlı değerlere inanıp, yaşamakla kazanılır. Dost, kardeş, arkadaş, millet, ümmet olmakla kazanılır. Şefkatli, merhametli, müşfik olmakla yükseliniz. İnsanların gönlünü kazanmakla, teşekkür etmekle, dua etmekle, âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a ibadet etmekle yükseliniz. Gerektiğinde pişmanlık duyma, özür dileme, hakka, hakikate yönelme ile kazanılır. Çok kibar, ince, zarif, zarafet, naif, nazik, efendi olmakla yükseliniz. Kanaatkâr, iyilik sahibi, güzellik sahibi, bilmediğini öğrenen olmakla yüksek değer sahibi olunur. Münafık, fitneci, bozguncu, küfür, batıl olmakla alçalınır, bayağılaş ılır. Yanı insanı alçaltan duygu, niyet, düşünce, eylem ve davranışlarının yalan, yanlış, batıl olmasıdır. Yükseltende hak, hakikat, doğru, gerçek olmasıdır. Ölçü birimi ise; İslam, Kur’ân, peygamber, sünnet, gerçek ilimdir.

Bilmediğinizi içtenlikle samimi, doğru, dürüst olan bilgin, bilgelere sorup, öğreniniz. Danışarak öğrenin, ders, öğrenim görerek biliniz. Gidip de sapık, kaçık, batıl, küfür içinde sapıtmış kişilere danışmayınız. Onların vereceği iyi, güzel, doğru, yararlı bilgisi, ilacı olmaz. Bugün dünyada 7,5 milyar insan vardır. Hala %20’si bile hak, hakikat, ilim yolunda değildir. Hakkı, hakikati öğrenmiş, bilmiş değildir. Bu zeki, akıllı, basiretli, düşünen insan olmak hiç değildir. Bugün bu olumsuzluklar, saçmalıklar, sapıklıklar, saldırılar, dehşetler, vahşetler, serserilikler hep bu yanlışlıklardan kaynaklanmaktadır. Bunlardan iyilik, hizmet, yarar, vefa, fedakârlık, diğerkâmlık gelmez. Hep yok etmişler, ediyorlar, edecekler!

“İslam dini gibi bir dini, Kur’an, hadis, sünnet, peygamber gibi bir yolu, gerçek, dosdoğru, yararlı ilmi edinip, yaşamayandan insan olmaz.” Ben insan olduklarını görmedim. Tarihte olmadıklarını söylemektedir. Dinde olmayacaklarını anlatmaktadır. Moğollara, Haçlılara, Dünya savaşlarına, şimdiki zalim savaş çıkaranlara bir bakınız! Orada insanı, İslam’ı bir hal, durum var mıdır? Kim bunlar? Bunlarda hayvanlık var mı? Hiç böyle hayvan gördünüz mü? Ya insanlık var mı? Müslümanlık var mı? Bunlar artık dünyada başka bir benzeri, aynısı, eşi, dengi olmayan mahlûk, yaratık, varlık durumuna dönüşmüşler. Hiç zor duruma düşenlere yardım eden var mı? Var, dersek sadece imanlı, İslam’ı, insani olanlar var. Biz karıncayı, arıyı, çiçeği, gülü, bitkiyi incitmemekten söz ediyoruz. Bunlar bir dünyayı yok etmeyi hedeflemişler! Hayvan altı, hayvandan daha bayağı, aşağı varlık bile olamazlar, olamamaktadırlar. Ama Allah cc. Bunları anlatabilmek için aşağıların aşağısı, hayvanlardan daha bayağı deyimini kullanmaktadır. Bizde öyle kullanmak durumundayız. Çünkü en doğru sözü Allah cc. Söyler.

İnsan dost, arkadaş, kardeş edinmeli. Dostlarını arayıp sormalı. Sıkıntıya düşene yardım etmeli. Elimizdeki olanakları onlar için kullanmalı. Dosta başvurup, dostun sıkıntısını icabında dost ile gidermeli. İyiliği teşvik etmeli. Kötülüğü olanaklarımıza göre önlemeye çalışmalı. Onlarla hoş sohbetler, muhabbetler yapmalı. Arkadaşlarla görüş alışverişi yapmalı. Fikir edinmeli. Dünyayı, dini, imanı, ilmi tanımalı. Hak- hukuk, onur değerlerine saygılı olmalı. “Bir sorun varsa, önce sorunları doğru, yerinde tespit edip, çözüm yolunu ortak aramalı.” Çok aşırı sevgi, saygı da göstermemeli. “İslam ise dosdoğru orta yoldur. Aşırılık- gerilik, ifrat- tefriti yasaklar. Her şeyin ölçülü, dengeli yapılmasını ister.”

Bilmek için öğrenmek, öğrenim görmek, eğitim almak gerekir. İnsan bilgilerini dışarıdan alır. 6 duyu organı ile vücut bölümleri, organları ile öğrenir. Öğrenmenin her yol ve yöntemini kullanarak bilgi, beceri kazanılır. Bunun için okumalı. Öğrenmeli, yapmalı, yazmalı, dinlemeli, anlatmalı, sormalı, öğrenmeyi bilmeli. İnsanlar ile iletişim kurarak öğrenmeli. Kapkara cahil, moloz yığını, kütük olmamalı. Onlar bile yerine göre bir işe yarar. Bunlar ise sadece tümü ile zarar, ziyandır. Cehalet içindeki zifiri karanlıkta olan cahilin yaradığı hiçbir şey yoktur, olmamaktadır. Bütünü ile zarar, ziyandır! Uzak durmak ya da isteyeni güzelleştirmek, iyileştirmek bize düşen görevdir.

Bizler medeni örnek kişilikli olgun insan olmalıyız. İnsan olarak, birey, aile, toplum, devlet, insanlık olarak; medeni, ilmi, sosyal, kültürel, sağlık, eğim ve her alanda örnek, numune insan olmalıyız. Her işimiz din, iman, ilim, bilim, kültür, sanat, medeniyet, olgunluk, mükemmel, yüksek standartlı, kaliteli, verimli işler yapmalıyız. İlgili, bilgili, sevecen, doğru görüşlü, hayırlı, yararlı işli olmalıyız. Her türlü zorluğa, güçlüğe, cefaya dayanıklı olmalıyız. Herkese en iyi, doğru, yararlı olanı öğretmeliyiz. Hiç bir zaman umutsuz, ümitsiz olmamalıyız. Ümitsizliğe düşmek haramdır. Ümit var olmalıyız. Empati, hoşgörü, affetme, bağışlama alışkanlık olmalı. Herkesin sorunu ile ilgilenip, çözmeli. Kendimize uygun eş, çocuk, arkadaş, komşu, akraba edinmeliyiz. Dinin ilkelerine uygun, ilmin faziletlerine göre harika bir yaşantı tesis etmeliyiz. Bugün ülkemizde her yıl 650,000- 600,000 evlilik olmaktadır. 132 bin tanesi boşanma ile sonuçlanmaktadır! Eşler darmadağın, çocuklar perişan, rezil, sefil, zelil, kötü durumda olmaktadır! Beyin, ilmin fazilet değerleri ile işlemediğinde, hep olumsuzluklar oluşmaktadır. Hakk’ın yolunda ilim ile hızla yürüyerek yaşamalıyız. O zaman hiçbir olumsuzluk oluşmaz.

Birey sağlam olursa, aile sağlıklı ve dirençli olur. Aile sağlam olursa, toplum dinamik ve güçlü olur. Sağlam ve sağlıklı toplumun sağlıklı devleti olur. Böyle bir birey, aile, toplum, devlet hastalık kapmaz. Güçlü, dinamik, sağlıklı yapısı ile yaşamayı sürdürür. Birey, aile, toplum dediğin; sevgi, saygı, muhabbet, sadakat- bağlılık, merhamet, ilgi, bilgi, emaneti koruma, mahremiyeti koruma, diğerkâm, tatlı dil güler yüz, yumuşak huy ile devamlı yaşar. Hastalıklı olursa hastalanır, iyileşmez, çürür, kokar! İnsan kendi doğasına, yaratılış gayesine uygun davranış edinmeli. Eşler birbirine, birbiri akrabalarına hoş davranmalı. Akrabalarının kendi ailelerine burnunu sokmasına olanak, fırsat tanımamalı. Allah’ın emrettiği gibi yaşayanlar, ilmi, bilimsel, doğru akıl ve yüksek zekâ ile yaşayanlar zarar görmezler. Mutlaka sakıncasız, helal yaşamalı. Harama, günaha düşüp, zelil, rezil olmamalı. Cesur, cesaretli, becerikli, yetenekli, maharetli, azimli, kararlı, tutarlı, sabırlı, güzel işte sebat ederek yaşamalı. Her bilim dalı ile ilgilenip, yaşam biçimi yapmalı. “ Birey ne ise aile, toplum, devlet, dünya odur. Toplumun ve devletin temeli bireydir.” Birey iyi ise her şey iyi olur. Kötü ise her şey kötü olur. Siz nasıl iseniz, her şey öyledir. Yabani dikenden meyve, yılandan yardım beklenmez. Akrepten dost olmaz. Komodor canavarından insanlık beklenemez. Ayıdan, dinsiz imansız teröristten, insan haklarına saygı beklemek; aptallığın budalası olmak olur.

Birey, aile çok çalışkan, herkes sorumluluğunda, azim ve gayretle davranmalı. Aile içinde yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, ekonomik davranma, saygı, sevgi olmalı. Hiçbir konuda tembellik, aşırılık- gerilik, anormallik, olumsuzluk, ölçüsüzlük, dengesizlik olmamalı. Herkes birbirine danışarak, ortak hareket etmeli. Sorumsuz, serserilik olmamalı. “Her işimizi stratejik yüksek plan program projelerle en yüksek kalitede, verimde, yüksek standartlarda yapmalıyız.” Bizim ülkemizde yapıldığı gibi bir yapılanı ertesi yıl gelmeden yıkmamalı. İlçemizin doğu yönünden girişte yol kenarında düzenleme yazın yapıldı. İlkbaharda yıkılıp, tekrar bir başka yapıldı. Zaten bu yaz- boz ve bozuk işleri 2 makalemde anlattım. Bu makaleleri İlçemizde sosyal medyada yayınlatıyorum. Tüm dünya izleyebiliyor.

Her zaman akıllı, basiretli, yüksek uzmanlığı olan deneyimli, ileri görüşlü insanlarla iş yapmalı. İşi fiilen arazide yapanda deneyimli uzman olmalı. Plan, program, proje, üstün yetenekli, deneyimli uzmanlarca hazırlanmalı. İşi fiilen yapanda yine deneyimli uzman olmalı. Birileri Mimar Sinan ve onun gibileri, geçmiş zamanda bir eser- yapıt yapıyor. 500- 1,000- 1,500 yıldır sapasağlam ayakta duruyor. Birileri de bir yıl değil, bir mevsimde yapıp, ertesi mevsimde yıkıyor! Ülkemize, milletimize, devletimize, geleceğimize sürekli kan kaybettiriyor! Bunlar terör örgütlerinden ve teröristlerden çok daha fazla zarar veriyor, kan kaybettiriyor!

İnsan özeleştiri yapmalı, yapabilmeli. Kendini sorgulamalı. Nefis muhasebesi yapmalı. Söylenenlerden ders, ibret çıkarmalı. Sadece dalkavuklarının aklını, akılsızlığını kullanmamalı. Arkadaş, dostlarının da görüş, bilgi, aklına da değer vermeli. Hatta muhaliflerin görüşleri bile mutlaka alınmalı. Birilerini bu yapılan yanlışlar yüzünden telefon ile çok efendi, kibar, nazik şekilde arıyorum. Ona İlçemizde yapılan yanlış uygulamaları anlatıyorum. Senin bunlardan haberin var mı? Diyorum. Bana telefonda söylediği; “Sen kim oluyorsun da bana soru soruyorsun?” İşte kibir, gurur, böbürlenme, büyüklenme, makam ve mevki sapıtması, budalası böyle bir şey oluyor, demek ki! Bu durum bir acizlik, zaaflık meselesidir de! Çünkü haberi olması gerekirken, hiç haberi de yokmuş! Yazık, çok yazık diyorum.

İnsanı çok iyi, güzel, doğru, yararlı olacak olgun insan nitelikli yetiştiremezsen, işte böyle olumsuzluklar olur. Sorumluluk, ödev, görev bilinmezse hep olumsuzluklar devam eder! Her şeye de zarar verilir. Yapılan doğru iş gibi gözükse de zaman içinde zararlı olduğu anlaşılır. Geçmiş öyle böyle geçti. Bu var olan günü iyi değerlendirip, yarınlara da en güzel biçimde hazırlanmalıyız. Ortak doğru deneyimli uzman aklı kullanmalıyız. Hakka hukuka uymalı. İlmi, bilimsel davranmalı. Uzman görüşü ve halkın görüşü alınmalıdır. İnsanların her değerine, malına, mülküne, servetine, iffetine, canına, nesline, aklına koruma nitelikli davranmalıyız. İnsan hak ve özgürlüklerine saygılı olmalıyız.

Sapık olup, sapıtıp, LGBTE ye özgürlük için solcular gibi alanlara inmemeliyiz. Pek çoğu LGBTE nedir, bile bilmeden, özgürlük istemektedir. Kendine uygulanmak istense, ailesine, yakın akrabalarına bu özgürlük verilse, pek çoğunun istemeyeceğini biliyorum. Ama ideolojik sapıklık, sapkınlık, kitle psikolojisi yüzünden sürü, mal, davar gibi güdülüyor ve de kullanılıyor! Kendinin bundan pek de haberi bile yoktur! Ama bilmemek özür kabul edilemez. Sizler bir bakın bakalım, solcular, Kemalistler, Atatürkçüler LGBTE ye özgürlük istiyor. Bunun açılımını ve detayını bir öğrenin. Bunun için hemen her yıl onur ve özgürlük yürüyüşü yapıyorlar, yapmak istiyorlar! İşte bu bir sapıklık, sapkınlık, azgınlık, onursuzluktur. L =lezbiyen, G= gay- gey- ibne, B= biseksüel, T= transseksüel, E= enses anlamındadır. Anlamlarını bilmiyorsanız, lütfen bakınız.

Bugün bir İngiliz şarkıcı 53 yaşında ölmüş! Eşcinselmiş! Hayırsever, yardımsevermiş!  Yardımlarını gizli yaparmış. Bunu haber olarak yüzlerce televizyon haber olarak veriyor. Burada algı operasyonu yapılıyor. İyi, hayırlı, yararlı insanlar eşcinsel olabiliyor, teması beyinlere kazınmak istenmektedir. Pek çok alan sapıkların eline geçmiş. İnsanlar algı yönetimleri ile istendiği gibi kullanılıyor. Hak ve özgürlükler kötüye kullanılamaz. Başkalarına zarar verilemez, verdirilemez.  Her şeyin bir haddi, sınırı, hakikati, olması gerekeni vardır. İnsan doğasına aykırı işler yapılamaz. Cehalet normalmiş gibi yapılamaz.

Dünyada feminist diye bir akım var. İş sapıklık olunca, LGBTE olunca ses yok! Sapıklık, kadın pazarlama, kadından yararlanma, kadın sömürme, satma olduğunda ses yok! Kadın dövülmüş, diye gösteriş olsun, diye ses çıkarırlar. Birde hayvan hakları savunucuları var! Sözde hayvan haklarını savunurlar. Bir gürültü koparır, giderler. Bu ses çıkarmakla makam, mevki, servet edinirler. İş insan haklarına geldiğinde bunların hiç birinden tiz sesi bile çıkmaz. Hatta pek çokları zalim, zulüm yanında yer alırlar. “İyi, doğru, güzel, yararlı, can, canan olan her şey mutlaka korunmalıdır. Bunun kadını, erkeği, hayvanı olmaz. Canlı yaşamına saygılı olunmalı. Hemen herkes korunup, gözetilmeli. Her güç, zor durumda olana sahip çıkmalı. Bu bizlerin insan, Müslüman olmamızın gereği ve sonucudur. Böylede olmalıdır.”

Müslüman aklı, zekâyı, yeteneği, ilmi, beceriyi, tekniği, teknolojiyi herkesten çok daha iyi kullanmalı. İnanç sağlam, İslam yaşayışı, bilim üretici, teknoloji geliştirici olur, olmalı. Hayatı- yaşantısı örnek olur. Evlilik, miras, boşanma, nafaka, nesil yetiştirme, alışveriş, üretme, tüketme, borç alıp verme, herkesin hakkına uymada, doğrulukta, adalette, hak, hukuk, hakkaniyette ilim ve bilim ile davranır. Hırsızlık, cinayet, zina, katil olma, katliam yapma, suçlar konusunda İslam hukuku uygular. Hak, hukuk, hakkaniyetle, hakça davranır. İlmin faziletlerine yer verir. Hainlik, kahpelik, kalleşlik, nankörlük, kin, nefret, intikam duygu düşüncesi ile hareket etmez. İlmin gerçeklerine eksiksiz uyarak yaşar. Cimri, yalancı, pinti, iftiracı, iyiliği başa kakan, dedikoducu, fitne, fesat, nifakçı, sapkın, sapık, batıl, küfür içinde olucu asla olmaz. Hırsızlık, rüşvet alıp verme, kumar oynama, falcılıkla ilgilenme, alkol, uyuşturucu kullanmayla uğraşmaz. Zararlı, kötü, çirkin, yaramaz, olumsuz, şer hiçbir işin, eylemin içinde olmaz. Haram, günah, mekruh işlerle katiyen uğraşmaz.

İlmin, bilimin, dinin, ahlakın fazilet değerleri ile yaşar. Hoşgörü, sabır, kanaatkâr, sorumluluk, adil, dosdoğru, güvenilir olur. Sapmaz, sapıtmaz, şaşırmaz. Batıla, küfre uymaz. Hiç bir zararlı, habis, şer, küfür içine duygu, düşünce, eylem, niyet olarak düşmez. Cimri, yalancı, iftiracı, kibirli, bozguncu, bozuk, şiddetçi, terörist, katil, serseri aptal manyak olmaz. Kullanılan eşek, it, moloz olmaz. Hortumcu, sarhoş, ayyaş, zelil, rezil, perişan, büyücü, yalancı, olumsuz kimlikli asla olmaz.

Her zaman her yerde her iş de en ideal, gerçekçi, dosdoğru, hikmetli, hak hükümlü, sevgi, saygı, muhabbet dolu olur. “Kötü, zararlı ahlak ve huylardan sakınıp, korunur. İnsanlara her yönü ile en güzel örnek olmalı.” “ Vatana, millete, devlete, bayrağa, özgürlüğe sahip çıkmalı. Yıkıcı, sapık, sapkın, azgın, pis, pislik olmamalı.” Hakka itaat etmeyen asi kesinlikle olmamalı. Dünyada berbat olan ahirette harap, perişan olur!

Müminin görevi başlık olarak başta iki tanedir. “Allah’a hakkıyla içtenlikle kulluk etmek, yaratılanlara iyilik ve merhamet etmektir.” İş, ahlak, inanç olarak küfür içindeki kâfirlere, müşriklere, münafıklara katiyen hiç benzememeli. Dinin, ilmin kurallarına harfiyen uymamalı. Eksiklikler, hata, yanlışlarımız için nefis muhasebesi yapıp, tövbe etmeli. Hakka yönelmeli. İstikameti hak üzere çizip, o yolda kararlıkla yürümeli. Kararlı ve tutarlı olmalı. Yanardöner, ikilem içinde olmamalı.

“Müslüman güven veren, güven duyulan insan olmalı.” Müslüman’ın anlamları arasında buda vardır. Ama bugün ülkemiz insanı güvensizlikte, güven duyulmamakta en ileri olan bir illetli millet olmuş! Sapık, sapkın, azgın, aşırıcı, gerici, hain, haddi aşan, sınır tanımayan, inkârcı, asi, zalim duruma alçalmıştır. Mariana Çukuru olmuş. Miraca yükselememiş. İslam niteliğini, özelliğini kaybetmiş. İslam’ı yaşamaktan uzaklaşmış. “Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ sahibi olmaktan, emin kişilikte bulunmaktan uzaklaşmış.” Bunun içinde ülkemiz pisliklerden kurtulamamaktadır. “Müslüman en güzel nitelikli, iyi özellikli olmalı.” “Cesur, cesaretli, çalışkan, yetenekli, becerikli, atılgan, girişimli, dengeli, ölçülü, akıllı bilge, sanatkâr olmalı. Konuksever, özverili, diğerkâm, cömert, kibar, centilmen, hak- hukuka tam uyan, küfretmeyen, adilik yapmayan olmalı.”

“Farz, vacip, sünnet, müstehap, mubah, haram, günah, sevap, mubah, mekruh, müfsit bilip, uygulayan olmalı.” Yaşantısını bu çerçevede kurmalı. İslam’ı yaşam biçimi yapmalı. İslam dinini ilim, bilim ile yorumlayarak, anlamalı. “Her mesleği, işi, görevi İslam ahlakı çerçeveli yapmalı. İş, görev, kurum, meslek, sanat, siyaset, ticaret, kültür, öğrenci, öğretmen, işçi, üretici İslam ahlakı merkezli davranmalı.” İslam, ilim, görgü kuralları her alanda yaşanmalı, yaşatılmalı. Örgütlü, takım, ekip olarak çalışmaları yürütmeli. Ahlak bilimi eğitimi almalı. Ahlakı sapma içine düşüp, çukur olmamalı. Ahlakı sorumluluk olmalı. Aşağıların aşağısı duruma düşmemeli.  Ahlakı kararlılık, tutarlılık, tutum ve davranış olmalı. Birey, aile, okul, cami, toplum ahlak merkezli yaşamalı. Ailede, okulda, toplumda şiddet, anarşi, terör olmamalı. “Bugün bunlar ülkemizde çok varsa, ahlaksızlık çok var demektir.” Cinsel sapma, cinsel taciz, tahrik olmamalı. Fikren doğru, düşünsel dosdoğru bir yaşantı kurmalı. Sapıklığa düşmemeli. Nefse uymamalı. Şeytana kanmamalı. Şeytanlaşmış barbarlarla, katillerle, vahşilerle bir beraber olmamalı.

Din, diyanet, dindar olmalı. Şeffaf, merhametli, sevgi, saygı dolu olmalı. Olgun birey olmalı. Bunun içinde eğitimli mümin ve Müslüman olmalı. Davranışlar doğru olmalı. “Allah cc. Müslümanları 60 defadan fazla uyarmaktadır. Hata, yanlış yapmaması için dikkatini çekip, ikaz etmekte, uyarmaktadır.” Yalancı, gerçek ve doğruları gizleyen, üstünü örten, kâfirler, münafıklar gibi olmamalı. Yalan söylememeli. Doğru ve gerçekleri görmezden gelmemeli. İyi niyet, temiz düşünce, güzel davranış göstermeli. İnsaflı, vicdanlı, merhametli olmalı. Şirk, küfür, batıl, serserilik içine düşmemeli. Mariana çukuru olmamalı. Everest tepesi olmalı. Miraca yükselmeli. Kin, nefret, düşmanlıktan uzak kalmalı. Saldırgan manyak olmamalı. Çekemezlik, kıskançlık, yalan, iftira, hainlik, düşmanlık içine düşmemeli. Kahpe, kancık, kalleş, katil olmamalı. Aklı, zekâyı ilimle dosdoğru kullanmalı. Bilmediğini sormalı. Dar aklınla hareket etmemeli. Sadece bireyin kendi aklı yetmez. Danışmalı, sormalı, öğrenmeli, ortak uzman aklı kullanmalı.

Gevezelik, gerzeklik, boş konuşma, yalan konuşma yapmamalı. Güven vermeli. Güvenilen has insan olmalı. Kalabalık, güruh, sürü, mal, davar, ayaktakımı, çapulcu, moloz olmamalı. İlim ve İslam fazilet değerleri ile yaşayan olgun, mükemmel, muazzam, muhteşem insan olmalı. İslam’ın 6,236 ayetine, 33.000 Kütüb-i Sitte hadis-i şerifine, 4 binden fazla sünnete uyarak harika yaşamalı. Okuma- yazma bile bilmeyenler sokakta şalvar, cübbe, sarıkla dolaşmaktadır. Bu bir rezalettir. Âlime saygısızlıktır. O giysiler sadece âlime yakışır. Şalvarla, sarıkla, cübbe ile âlim olunmaz. Gösteriş yapmamalı. Bunun böyle olmasını isteyen ilim düşmanı cemaatler vardır.

İlmin zirvesinde, dinin doruğunda olmalı. Bu ikisinin fazilet değerleri ile yaşamalı. Hak, hakikat, doğruluk, gerçeklik, realite sahibi olmalı. Haksız kazanç, iş, eylem içinde kesinlikle olmamalı. Halkla ilişkilerde ilmin gerektirdiği özelliklere harfiyen uymalı. Karşılık beklemeden iyilik yapmalı. Kötülüğe de iyilikle karşılık vermeli. Kötülüğe kötülük yapan; kötülük yapmış, kötü insan olur. Fazilet değerleri yaşanmadan insan olunmaz. “İnsan olamayan Müslüman olmaz.” Hırs, tamah, haris, açgözlü, ihtiraslı olmamalı. İç disiplin sağlamalı. İç muhasebe yapmalı. İdealist ve realist davranmalı. Her türlü küfürden, batıl düşünceden uzak kalmalı. İlmin, İslam’ın ahlakı değerlerine sahip olmalı. “İlim dinsiz olmaz. Din ilimsiz olmaz. İkisi birdir. İkisini birden kazanıma dönüştürmeli. Sadece din ile âlim olmaz. İlimde dinin bir parçasıdır. Dinde ilimdir. Allah cc. Her ikisini yaratmış, âlim niteliğindedir.” İnsancıl, insanlıklı, insaniyetli Müslüman olmalı. İrfan- medeniyet sahibi olmalı. Eşek olmamalı. Anlamayan, inat eden eşek gibi olmamalı. Olgun- kâmil, bilgili, fikir sahibi, ilhamlı, hikmetli, basiretli, marifetli, alametifarika, kerametli, irşat eden, feyiz veren bilge olmalı. Ham yobaz olmamalı.

“Sadece bizim medreselerimize gelin, okuyun, okula gitmeyin, diyen ham moloz yobazlardan asla olmayınız. Allah cc. İlmi farz kılarken, sadece dini söylememiş. Tüm ilim, bilim, sanatı anlatmıştır. Sadece din öğrenme ile dindar olunmaz. Sadece moloz, yığın, sürü, iş bilmeyen, becerisi, yeteneği, meziyeti, alametifarikası olmayan bir kişi ortaya çıkar. İlim dinsiz, din ilimsiz, insan her ikisi olmadan olgunluğa erişemez.” İlim, bilim bilmeyen cahil cehalet içindeki dinsiz imansız Allahsız kâfirlerde İslam düşmanlığı yapmaktadır. Bilim öğrenin. Din hurafedir. Din zararlı, uyuşturucu etkisi yapar, diyorlar. Kendi bozuk, sapık inanışlarını böylece sahte din olarak dayatmaktadırlar!

İlim, din, İslam ahlakı yaşanmadan olgun tam mümin Müslüman olunmaz. Sahtecilerden, sahtekârlardan, zalimlik yapanlardan Müslüman şahsiyet çıkmaz. Kur’an ve peygamber ahlakı yaşanmalı. Zalim, zarar, ziyan veren, zulmeden, isyancı, nankör, hain, kahpe, kalleş, yanlışı alışkanlık edinen, ahlakı çöküntüde olandan insan bile çıkmaz. İkilem- çelişki içinde yaşayan, bir hakkı bir batılı yaşayan, kötülük, karamsarlık, çirkinlik içinde olan hayvan bile olamaz. Kimlik ikilemi içine düşmemeli. Materyalist- maddeci, Makyavelizm, çatışmacı kültür içinde olmamalı. İslam dini hiçbir ideolojiyi, doktrini, beşeri felsefeyi, sapık düşünceyi, din adına olan sapıklıkları kabul etmez. Kendine eş, denk, benzer kabul etmez. “İslam, İlahi, Rabbani ilmi bir dindir.” Kâfirler, münafıklar, müşriklerin inanışları yalancı, sahte, sahteci, yalan, yanlış bir insan uydurmasıdır. Allah ürünü ile beşer- insan ürünü bir, eşit, denk tutulamaz. Altın ile paslı teneke aynı değerde kabul görmez.

Müslüman gerçek, doğru ilmi, din olarak İslamiyet’i öğrenip, yaşamalıdır. Başka kurtuluş yolu yoktur. İnançlı, ibadetli, iyilik eden, ahlaklı, bilge olmalı. Ne lazım, boş veren olmamalı. İyi niyet, doğru düşünce, güzel eylem, hakça ibadet esas olmalı. Yararlı güzel işler yapmalı. Kendine özsaygısı olmalı. Başkalarına saygılı olmalı. İncitici, kırıcı olmamalı. Gönül alıcı olmalı. Paradigma sahibi olmalı. Bilgi üretip, kullanmalı. Partizanlık, ayırımcılık, bölücülük, ırkçılık, serserilik yapmamalı. Her işi ilme, dine göre yapmalı. Profesyonel iş yapmalı. İnsan psikolojisi, rehberliği, sosyolojisi, yönetim dalında bilgi sahibi olmalı. Öyle bir iki dini kitap okuyan, cemaat adına piyasaya sürülmektedir. Yapma yerine bozmaktadır. Hiç eğitimi olmayan kadınlar bile bunları eleştirmektedir. Din, ilim dalında konuşmak için uzman olmalı. Yüksek eğitimden geçmeli. Yüksek lisans yapmalı. Doktora yapmalı. Sürekli eğitim almalı. “Bugün cemaatler her yönü ile sahteciliğe başlamış. Kişisel çıkarları için halkı kandırmaya, aldatmaya çalışmaktadır. Kurdukları televizyondan haktan çok pislik akmaktadır. Hakkı da kandırma amaçlı kullanmaktadırlar.”

Hemen hepsi rol- davranış çelişkisi içindedirler. Çelişki, çatışma yaşamaktadırlar. Hakkı çıkar için kullanmaktadırlar. Niyet, duygu, düşünce sahtedir, sahtekârdır. İnsanlara saadet, mutluluk, huzur, selamet, bahtiyarlık, nefis terbiyesi, İslam inancı vermemektedir. Aksine aldatıp, çıkar elde etmek yarışındadırlar. Güçlenenlerde terör yapmaktadır! Komünist dinsiz imansız Allahsız teröristlerle ortak hareket etmektedirler. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, içtenliği bir tarafa atıp, zalimlik yapmaktadırlar. İlmi, bilimi, gerçeği, doğruyu unutup, sapıtmaktadırlar. Şarlatanlık, şiddet, terör yapan cemaatler vardır. Komünist teröristlerle her yönü ile işbirliği yapmaktadırlar. “Halkı soyup, devletten zengin olan cemaatler oldu. İdeolojik sapkınlığa düştüler. Şirk, küfür, batıl içine düşüp, gâvurdan farksız oldular.” Bunun için basiretli, uyanık, dikkatli olmalı. Sadece Allah’ın hak olan dinine uyarak yaşamalı. Peygamberimizin ümmeti olmalı. Onun bunun iti, eşeği, köpeği, piyonu, kölesi, esiri, paryası olmamalı.

“Aklı, zekâyı, ilmi, ortak aklı deneyimli uzman görüşleri ile kullanmalı. Her türlü araştırma, geliştirme, inceleme, irdeleme, gözlem, deney, stratejik kaliteli plan proje yaparak işleri yapmalı. Kurumsal, örgütlü çalışmalar yapmalı. Allah’ın hoşuna gidecek, doğru, dürüst, adaletli, iyilikli, yardım edici, haksızlık etmeyici, kötülükte bulunmayıcı, fenalık yapmayıcı, azgın olmayıcı işler yapmalı. Edepsizlik, hayâsızlık, kötü ahlaklı işler yapmamalı. Zulmü yasaklamalı. Zalimi cezalandırmalı. İyi niyet, güzel duygu, yararlı düşünce, faydalı eylem içinde olmalı. Şükretme, hamt etme, teşekkür etme, özür dilemede bulunmalı. Anlaşma, sözleşmelere harfiyen uymalı. Anlaşmazlıkları, çatışmayı, savaşları önlemeli. Herkese karşı olan sorumlulukları yerine getirmeli. Arzu, isteklerin peşine gidip, nefsin azgınlığına hizmet etmemeli. Nefsi, sapıklığı putlaştırmamalı. Haram kazanç elde edip, harama harcama yapmamalı.”

Her işi, ticareti, eğitim- öğretimi, mesleği en doğru şekilde yapmalı. “Herkesin başına gelen kötülük kendi aklının sonucudur, unutmamalı.” Başkaları ile alay etmemeli. Takılmamalı. Dalga geçmemeli. Körü körüne, aptalcasına küfre, batıla, sapıklığa saplanmamalı. İnfak etmeli. Takva Müslüman olmalı. Her işi dikkatli, içtenlikle, özenle yapmalı. Tefrikaya- ayrılığa düşmemeli. Din samimiyettir. İçtenlikle takvaca bağlanmalı. İslam kolaylık dinidir. İnsan yaratılışına, onuruna uygun İlahi bir dindir.

Dünya hayatı geçici, aldatıcıdır. Dünyanın eğlence ve aldatmasına kapılmamalı. Ahiret siz dünya zelil, perişan, haşat, harap eder. Dünya ve ahiret işlerini ölçü, denge ile götürmeli. Dünya insanlığın ortak malıdır. Doğru, hak yemeden kullanmalı. “Mümin, emrolunduğu gibi dosdoğru olmalı.” Başka çıkar yolu yoktur, asla unutmamalı. Sevgi, saygı, istikamet üzere hakça bir düzen, nizam, sistem kurmalı. Her varlık Allah’ı teşbih eder. İnsan ise nankörlük eder! İnsan kendini, haddini, Rabbini, sınırlarını bilmedikçe, iki dünyası perişan olacaktır. Hesap günü ve ahiret hayatı perişan geçecektir. İslam ile batılı bir arada yaşamamalı.” İman ile küfür eş, denk, benzer, bir değildir.” Benzer değildir. İman, inkâr arasında ikilemde, çelişkide olmamalı. “Herkes yaptığının karşılığını görecektir. Herkes hak ettiğini bulacaktır. Hiç kimsede zerre kadar haksızlığa uğramayacaktır. İslam, Allah’ın sözüdür. Diğerleri insanların, sapıkların sözleridir. Asla bir olmaz, karşılaştırılamaz.”

Fitne, fesat- bozgunculuk, bozukluk, ayrılık, anarşi, şiddet, terör içine düşmemeli. İsraf- savurganlık kesinlikle olmamalı. Bugün bu ülkemiz kaynaklarını israfa ve teröre, çalmaya harcamaktadır. Salih- hayırlı, güzel, iyi, yararlı hizmet verme bu lanetlikler yüzünden engellenmektedir. Allah cc. Âlimdir, bilendir, görücüdür, işiticidir. Bunların hesabını adil bir şekilde mutlaka soracaktır. Yanlış yapmamalı. İsraf yapmamalı. Yap- boz yapmamalı. Her işi planlayarak en güzel şekilde yapmalı. Kalıcı olarak yapmalı. Üstüne vazife- görev olmayan işlere burun sokulmamalı. İnsan emeğini hayırda kullanmalı. Temiz, dürüst, doğru, gerçekçi, sağlam hareket etmeli. Körü körüne, ahmakçasına kopyacı, taklitçi olmamalı. Kur’an ve peygamberimizin ruhuna uymayan işler yapmamalı. Sabırla, ölçülü, dengeli, hassas, ilmi, bilimsel, teknik davranmalı.

İçki, kumar, uyuşturucu, fal, büyü, dikili taş, yalan, yanlış ile işimiz kesinlikle olmamalı. Zamanı en iyi şekilde değerlendirmeli. “Her işimizde, acaba Allah cc. Ne der, diye düşünerek ilmi işler yapmalı.” Yalan söylememeli. Yalancı yere tanıklık yapmamalı. İnsan canına kıymamalı. “Bir insan öldüren, tüm insanları öldürmüş gibi günah alır. Bir insanı kurtaran bütün insanları kurtarmış gibi sevap alır.” Katilin yeri cehennem çukurunun en derinliğidir. Kişi sevdikleri ile ahirette beraber olacaktır. Zalim ve inkârcı nerede ise, onu yaratığı sevende orada olacaktır. Emanete ihanet etmemeli. Vatan, millet, ümmet, insanlık, devlet, bayrak düşmanı kalleş, katil, kahpe, hain olmamalı. Azgınlık, serserilik, canilik, gerilik içine düşmemeli. Şeytana ve şeytanlaşmışlara uymamalı. Sabırla, hakta sebat ederek, hakça yaşamalı.

İlmi, bilimi, dini bilerek yaşamalı. “Bilmek, kaliteli yaşamaktır.” Her şeyimizle ilmin fazilet değerlerini harfiyen yaşamalı. Dosdoğru, gerçekçi, kibar, naif, zarif, zarafetle, estetik, mükemmel, dürüst, ahlaklı olmalı. Peygamberimizi, peygamberleri örnek almalı. Birlik beraberlik içinde güzel toplum yaşantıları kurmalı. Kardeş, dost, arkadaş, can, canan olmalı. Kederli, sevinçli günleri paylaşmalı. Allah’ın düşmanlarını dost edinmemeli. Akıl sağlığını, bilgi sağlığını korumalı. Zekâyı doğru işletmeli. Hakka, hakikate teslim olmalı. “Karıncanın ağzından bile yemini almayı zalimlik, zulüm bilmeli.”  teknoloji sahibi olmalı. Bilim üretip, uygulamalı. İnsanları aydın- münevver olarak eğitmeli. Akıllı, bilgili, zeki, ilim, bilim, sanat- zanaat, kültür, teknik, teknoloji, beceri sahibi olmalı. Taklit etmemeli. Orijinal- orijin- özgün olmalı.

Çevre, doğa, hayvan, bitki dostu olmalı. Avcılık adına katliam yapan katil -cani olmamalı. İhtiyacın yoksa av yapmamalı. Zevk için av yapan katildir, unutmamalı. Yavrusu olan bir tavşanı, kuşu öldürmek caniliktir, hainliktir, unutmamalı. Her zaman iyilik yapmalı. Hayvana iyilik yapmak varken, yok etmek merhametsizliktir. Merhametsize Allah cc. Merhamet etmeyecektir. Kalbini, beynini, kendini artık temiz tut. Pisliğe bulandırma! Fosseptikte yaşama! Adaletli davran. “Adalet; herkese hakkını vermektir.” “Eşitlik; herkese eşit vermektir.” Yerine göre adil, yerine göre eşit davran. Her zaman Hakk’ın ölçü ve terazisine uygun hareket ediniz.

İnsanları, kara, deniz, hava, hem kara hem de suda yaşayan bütün hayvanları korumalı. Uçan kuşları, bitkileri, canlıları koruyup, gözetmeli. Sahip çıkmalı. Zevk, keyif, hobi için avlanmamalı. Zararlı, kötü, çirkin, yanlış alışkanlıklara bağımlı olmamalı. Alışkanlık ve bağımlılık zor bir iştir. Vazgeçme kolay değildir. Onun için yararlı işleri alışkanlık yapmalı. Nüfus planlaması yapmalı. Bir çift, eş; 10’ar çocuk yaptığında bir dede, ninenin 100’den fazla torunu, evladı olur. İki, on sayısının katsayısı çok fazla olur. Yarın bu dünya artan insanlara yetmediğinde savaşlarla yok edilir! Akıl, ilim, doğru düşünce ve dosdoğru davranışlar sergilemeli. Cehalet, cahillik içinde yaşantı sürmemeye çalışmalı. Bunun içinde âlim, bilgin, bilge olmalı. Cahil, cehalet içinde moloz, sürü, mal, davar, öküz, kütük olmamalı.

Kan verme, organ bağışı yapma, herekse yararlı olma bir olgun insan işidir. Varlıkları yaşatmalı. Yaşatmak için yaşamalı. Yok, etmek için var olan zararlı, barbar, kansız, katil, serseri manyak, cani Komodor Canavarı, kahpe, hain, kalleş, adi, alçak olmamalı. Öldürme, kan davası gütme, intikam alma, intihar, namussuzluk yapma, yalancılık, sahtekârlık, hilecilik, yağmacılık, sarhoşluk, hortumculuk, rüşvetçilik, olumsuz çirkin hareket etmemeli. Medeni, uygar insan olmalı. Devlete, millete, vatana, bayrağa, kutsal mübarek değerlere bağlı yaşamalı. Haksız, hukuksuz iş yapmamalı. Her alanda geniş ve doğru ilmi bilgiye sahip olmalı. Sanatçı, meslek sahibi, zanaat, teknik sahibi olmalı. Takva sahibi olmalı. Yumuşak huylu, güzel karakterli, iffetli, tevazu, vakar, kardeşlik, dostluk içinde iyi geçimli, uyumlu insan olmalı. Boğa gibi öteberiye saldıran azgın hayvan olmamalı.

İşin deneyimli yüksek uzmanı olmalı. Uzman olunan işi yapmalı. İslam dininde helal, meşru, mubah olan işleri yapmalı. Haram, sakıncalı, kötü, çirkin, zararlı işlere bulaşmamalı. Cennet yoluna girmeli. Cehenneme giren yola girmemeli. İnsan için sadece çalıştığı vardır. Yaptığının karşılığını eksiksiz görecektir. Adil olmalı. Adaletli, dosdoğru, iyilik eden olmalı. Adaletli olmalı. Vefalı olma, affedici, bağışlayıcı olma insani bir durumdur. Herkese iyilik etme, cömert olma, kıskanç olmama esastır. Nefse, şeytana, şeytanlaşmışlara, sapıklara uymamalı. Refahın yaygınlaşmasına çalışmalı. Sabır, sebat, merhamet, bilgi yolunda olmalı. “Zalime, zulmedene hiçbir şekilde, gönülden, dolaylı, direk destek verip, zulme ortak olmamalı. Cehaletten, cahillikten uzak durmalı.” Yetimi, düşkünü, miskini koruyup, gözetmeli. Fedakâr, özverili, diğerkâm insan olmalı. İnsan hakkına, hukukuna çok dikkat etmeli. “Birinin kepini diğerinin başına alıp, koymamalı. Herkese hakkını vermeli. Hak ettiğini vermeli.” Milli- yerli, manevi, ilmi,  evrensel değerlere değer verip, yaşam biçimi yapmalı.

Sağlam iradeli, sağlam ve dosdoğru bilgili olmalı. Âlim, bilgin, bilge, sanatkâr olmalı. Akıl yürütmeli. Düşünme çeşitlerinin tümünü kullanmalı. Bilmediğimizi yüksek uzmanlara sorup, öğrenmeli. Peşin hüküm vermemeli. Önyargılı olmamalı. Sorumluluklarımızı öğrenip, yerine getirmeli. Zamanın ilmini, bilimini, tekniğini, teknolojisini öğrenip, bilimsel yaşamalı. Ömrümüzü iyi değerlendirdiğimizde olgun bilge olmamıza yeter…  

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
12Haz
20Ağs

İSLÂM VE MÜSLÜMANLIK NİMETTİR

13Ağs
02Ağs

AKLINI YANLIŞ KULLANANLAR!

23Tem