Rejimin ve bürokrasinin işe yaramadığı, hantallığı, işgüzarlık, kırtasiyecilik, zamanı stratejik plan ve programla kaliteli, verimli kullanmama, halkın milli menfaatlere uygun davranmaması, siyasetin hakka, hukuka yabancılaşması ile devlet, millet yönetilemez hal alıyor! Olumsuz durum ile istikrarsızlık, yanlış kararlar, istikametsizlik, isabetsizlikler oluyor. Sorunlara doğru çözüm ve çare bulunamıyor. Her türlü olumsuzluk benimseniyor! Zira haramcı çıkarcılar; rüşvet, hırsızlık, gasp, kayırmacılık, stoklama, fahiş fiyata mal satma, eş, dost, akraba kollamacılığı yapıyor. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ilkeli davranış olmadığı halde, meşru gibi kolay yapılıyor.
Halk bilgili, bilinçli, hakkı tutan ve kaldıran değil! Kendi çıkarına bile meşru işler yapmaktan sakınıyor! Boş, fuzuli, zararlı, yararsız, avare işlerle meşgul oluyor. Bir yaraya merhem olma isteği çoğunlukta yok! Hak, ödev, görev, sorumluluk, yükümlülüklerini; ailede, toplumda, devlette yeterince yerine getirmiyor. İyi, güzel, yararlı, hayırlı işlerle pek ilgilenmiyor! Umursamıyor, savsaklıyor, başından savıyor! Herkes günü kurtarmaya çalışıyor. Bey tembel, miskin, zaman öldürüyor! Eşi, çocuklarının ihtiyacını karşılamak için el avuç açıyor! Çıkmaza girildiğinde aile darmadağın oluyor! Ülkemizde her yıl 600 bin kişi evlenirken, her yıl 131 bin aile dağılıyor, eşler boşanıyor!
Milli, manevi, evrensel değerler devlet ve halk tarafından benimsenmiyor! Sapkın olanlar; vatan, millet, devlet, bayrak, din, iman, insanlık düşmanlığı yaparak, Esfel-i safilin durumuna düşüyor. Niçin sorusuna yüzlerce cevap verilebilir. “Devlet; olgun, mükemmel, bilge insan yetiştirmiyor.” Eğitim- öğretim müfredatı çok berbat durumdadır. Öğretmenler haşat haldedir! Bugün İlçemizin Öğretmenevine gittim. 150 kadar öğretmen oyun oynuyor! 50 kadarda kenardan izliyor. “Okuma salonu kaldırılmış!” Gazeteler oyun salonuna alınmış. Dört kişilikte koltuk konmuş! Ama o dört kişilik koltukta da okuyucu yok! Müfredat iyi olsa, bu öğretmenlerle mi iyi, güzel, yeterli, olgun, mükemmel insan yetiştirilecek?
24- 25- 26 Şubat 2016 günü Kültür Merkezi’nde Kızılay; “Kan Bağışı, Kök Hücre, Organ Bağışı kabulü yaptı.” Kaymakamlık, memurları çağırmasına rağmen gelen memur sayısı az oldu. İmam- Hatiplerden gelenlerin oranı da %10 kadar bile olmadı. Gelenlerde Kök Hücre ve Organ Bağışı yapmaktan kaçınıyor! Ama yarın organ bize lazım olduğunda; kimse organ vermiyor, diye feryat ediyoruz!
Sokağa çıkıyorum. Sokaklar çukur, çöp; kanalizasyonlar çalışmıyor! Çünkü kanalizasyonlar zamanında yükü kaldıracak ölçüde yapılmamış. Kaldırımlara beton dökülüyor. Beton altına konulan demir ızgaralar toprağın üzerine bırakılıyor. Toprak o demiri birkaç yılda çürütür! Sokak lambalarına bakan yak! Yanmayanlar pek çok aydır yanmıyor! Altyapı eksik, üst yapı çarpık, kent siluetine uymuyor. Yanı işin neresinden tutarsan elinde kalıyor! “Stratejik Toplam Kalite, standart, verim çalışmaları yapılmıyor.” Boş arsalar çöplük edinilmiş! Uyduruk, günü kurtarma, geçimi sağlama derdine düşülmüş! Allah cc. rızası için, iyi niyetle, sorumlulukla kendini geliştirme ve hizmet etme anlayışı çok eksik. Bu eksiklikleri bir yerden başlayıp, gidermek gerekir. Hep iyi yönetilmek istiyoruz ama biz iyi değiliz! Nasıl iyi yönetileceğiz? “Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” Önce bizler iyi olmalıyız. Kendimizden işe başlamalıyız. Kendimiz olgun, yetişmiş, doğru, düzgün insan olmalı. Herhalde doğrular, gerçekler söylendi, diye kimse alınganlık göstermez. Bu sadece bir tebliğdir.
