Altın Kemer Kültür Merkezi tartışması !

Karamürsel'in usta gezetecilerin'den Abdullah Karagöz, çalıştığı Kocaeli gazetesin'de öyle bir köşe yazısı yazdı ki, ilçede kanayan bir yaraya öyle güzel bir şekilde gündeme getirdi ki, noktasına, virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyoruz.

Yer, Kocaeli’den Karamürsel’e girişte sağ taraf…

Kocaeli Büyükşehir tarafından yapılan devasa bina.

Altın Kemer “Kültür Merkezi…”

İsim babası; Altınkemer’i Karamürsel’e ilk getiren Başpehlivan Aydın Demir...

Önceleri burası, Karamürsel Belediyesi’nin Aydın Demir’e “ödül” olarak verdiği deniz dolgusu üzerinde bir binaydı. Sonra ne olduysa oldu, bu yer Aydın’dan alındı. Büyükşehir tarafından yeni bir bina yapıldı.

“Altın Kemer Kültür Merkezi” ismine isim babası Aydın Demir’in isim ilavesi bile çok görüldü.

Neyse; bina çok amaçlı olarak Karamürsel’e hizmet için düşünülmüştü. Mesela, 700 kişilik “düğün” salonu olacak demişlerdi, bu sayı nedense 400 kişiye düştü!

Sebebini halk değil, Büyükşehir biliyor!

Altın Kemer Kültür Merkezi tartışmaya açılsa, birçok gerçek ortaya çıkar. Özellikle “düğün” salonu olarak kullanılan ve belediye meclis toplantılarının yapıldığı bina da “toplantı” salonunun ne kadar kullanışsız olduğu bir gerçek.

Kulağa gelen söylemlere göre, geçenlerde bu konuda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Koordinatörü Adnan Bilgiç’le Karamürsel’de birileri arasında “mini” bir tartışma yaşanmış!

Konu; Altın Kemer tesisinin daha kullanışlı yapılıp yapılmadığı…

Bu “tartışmaya” açık bir konu.

Karamürsel “Altın Kemer Kültür Merkezi” bu gün “ticari” amaçlı bir tesis olarak hizmet veriyor!

Aslında, bu tesis Karamürsel’i dünyaya tanıtacak bir yer olabilirdi. Mesela, bina madem kültür merkezi olacaktı burası “Karamürsel Müzesi” olarak dizayn edilebilirdi.

Bahçe alanına, Karamürsel’den yetişmiş devlet adamları, Karamürsel’e hizmet etmiş kişilerin ilçenin kurtuluşunda can veren kahramanların büstleri konabilir, pehlivanlar diyarı denilen Karamürsel’in ünlü güreşçisi Gazanfer Bilge ve Kırkpınar’da Altın Kemer sahibi olmuş pehlivanlar Aydın Demir ve Ahmet Taşçı’nın heykelleri yer alabilir, en önemlisi, Karamürsel’in kurtarıcısı “Karamürsel Alp’in” anıt mezarı buraya yerleştirilebilirdi.

Böylece hem Mürsel Paşa mezarlık “bekçisi” gibi kalmaktan kurtulur hem de gelen geçen anıt mezarını ziyaret eder bir “Fatiha” okuma fırsatını bulurdu.

Sizce, Karamürsel’e girişinde adına “kültür merkezi” denilen koskoca bir “düğün salonu” mu, yoksa Karamürsel’i tanıtan böyle bir MÜZE binası mı gerekliydi?

KÜLTÜR ve MERKEZİ mutlaka ilk akla gelmesi gereken. Ancak Karamürsel’in değerlerini de unutmamak şartıyla…

Osmanlı’nın kuruluşunda “otağ” olmuş Karamürsel topraklarında şimdilerde, Emevi’lerin “tifodan” ölmüş askerlerinin mezarları aranıyor (!)

Karamürsel, tarihte tekerlemesi kadar, MEDENİYETLER açısından da önemli topraklara sahiptir. Birileri, Karamürsel’de, “Ben yaptım” diyerek her istediğini yapamaz!

Karamürsel bir veya birkaç kişinin değil, burada yaşayan herkesindir…

Karamürsel de yaşayan bir halk vardır…

Karamürsel’de, Karamürsel için bir şey yapılacaksa, burada yaşayan halkın haberi, bilgisi olmalıdır. Halkın haberi olmadan onların onayı olmadan onların adına hiçbir şey yapamazsınız!

Yaparsanız, bir gün bu HALK, şimdi ALTINKEMER TESİSLERİNİ eleştirip sorguladığı gibi yarın, SİZLERİ DE eleştirecek ve SORGULAYACAKTIR!