Bu açıklamayı İsmail Yıldırım neden yapmadı ?

Karamürsel de mektup tartışması devam ediyor

‘İki yıl önce karşı olduğun birinin yanında gün gelir memurluk yaparsın!’

Karamürsel Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler ve Kültür Müdürü Mesut Çetinkaya’ya Karamürsel Saadet Partisi Sekreteri Mustafa Güntürk’den cevap geldi.

Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım tarafından yazılan ve Karamürsel Belediyesi tarafından Karamürsel’deki seçmenlere tek, tek posta ile gönderilen 41 bin 239 mektupla ile ilgili; geçtiğimiz günlerde, ilk önce Karamürsel Saadet Partisi İlçe Başkanı İsmail Aydın, daha sonra Karamürsel MHP İlçe Başkanı Orhan Kılınçsoy ve Karamürsel CHP Kadın Kolları Başkanı Zuhal Öztorun tarafından eleştiri açıklamaları basında yer almıştı. Bu açıklamaların ardından Karamürsel Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler ve Kültür Müdürü Mesut Çetinkaya tarafından bu açıklamalar yönelik basın açıklaması yayınlanmıştı.

Bu açıklama İsmail Yıldırım’dan gelmesi gerekirdi

Karamürsel Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler ve Kültür Müdürü Mesut Çetinkaya’nın bu açıklamasına Karamürsel Saadet Partisi Sekreteri Mustafa Güntürk’ten cevap geldi. Mustafa Güntürk, ‘aslında açıklamanın muhatabının Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım olması gerekirdi. Çünkü Karamürsel’de dağıtılan bu mektuplar Karamürsel Belediye başkanı İsmail Yıldırım’ın resmi ve onun imzasıyla dağıtılmış, ilçe başkanım İsmail Aydın’nın imzasıyla basında yayınlanan bu mektuplara tepki haberine de siyasi etiğe göre de açıklama Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’dan gelmesi gerekirdi. Ama ne yazık bu talihsiz açıklama üstelik memur olan Karamürsel Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler ve Kültür Müdürü Mesut Çetinkaya’dan gelmiş olan bu cevaba da, benim ilçe başkanımın yerine ben yapmak zorunda kaldım’ diyen Güntürk, açıklamasında şunlara yer verdi.

Şıracının şahidi de bozacı…

‘Belediye web sitesinde yapılan basın açıklaması magazin gazetelerine taş çıkartacak nitelikte. Üzerinde “Karamürsel Belediyesi tarafından gönderilmiştir” ibaresi bulunan mektupların, ‘israf’ olarak tenkit edilmesine dayanamayıp hızlıca kaleme alınmış bir yazı.

Her şey den önce resmi bir web sitesine yakışan bir üslubu yok. Konuyla ilgili kısa,net aydınlatıcı açıklamalar yapılacağına; tenkit edenlerin şahsına hücum etmek tercih edilmiş.

Yazının altına imza atan kardeşimiz bunları kendi adına söylüyorsa; sen memur adamsın, siyasilere laf yetiştirmek, polemik yapmak sana düşmez.…. ‘Belediye.bel.tr’ senin facebook sayfan değil!

“İlçeyi üç dönemdir yöneten bizler” ifadesi memur arkadaşla örtüşmüyor. Çünkü İZGAZ gibi iyi maaşlı bir yerden, daha düşük ücretli (?) bu zor göreve geleli bir buçuk yıl bile olmuş

değil! Makamlar geçici, gelirsiniz, gidersiniz. İki yıl önce karşı olduğun birinin yanında gün gelir memurluk yaparsın!

39 binin içinde 14 binin tercihi olmak; her söylediği sözün doğru, her yaptığının haklı davranış olduğunu göstermez. “İnandığı dava uğruna yaptığı çalışma” (!) sahi nedir bu dava dediğiniz; 2004 Sedat Özalay gitsin, 2009 AKP gelmesin beni destekleyin, 2014 Tayyip Erdoğan’ı kurtaralım. Bu kadar istikrarlı (!) ve özverili (!) bir dava çalışması için kamu malına el sürmeden hep cebinden ödemeler….. Şıracının şahidi de bozacı…

Nasreddin Hoca fıkrası gibi; bu cevaplara inananlar, inanmayanları ikna etsin.