Deniz ile alakalı korkunç gerçekler gün yüzüne çıktı
Deniz salyası olarak bilinen müsilaj, Marmara Denizi'nde görülmeye devam ediyor. Deniz suyunu tamamen kaplayan ve deniz canlılarını öldüren katman neeniyle balıkçılar sezonu erken kapattı.
Marmara Denizi'nde sıklıkla görülen ve deniz salyası da olarak bilinen müsilaj, deniz dibinde 30 metreye kadar inmesi halinde zarar verdikleri canlı türlerinin çoğalma ve üremesine de engel oluyor.
'YÜZEYE ÇIKAN DENİZ SALYALARI DİPTEKİNİN YÜZDE 5'İ'
Yüzeyde görünen müsilajın diptekine göre çok az bir miktar olduğunu vurgulayan ve suların daha iyi filtrelenmesi gerektiğini vurgulayan dalgıç İsa Şahintürk, "Deniz salyaları sürekli arttığı zaman yok olma süreleri de uzuyor.
Bu şekilde devam ederse deniz salyaları yok olmaz. Suların daha iyi filtrelenmesi ve arıtılması gerekir. Denizin yüzeyinde gördüğümüz deniz salyası neredeyse hiçbir şey. Çünkü mart ayından beri suyun altında biz birbirimizi zor görecek şekilde hareket ediyoruz. Şu an deniz yüzeyine çıkan deniz salyaları dipte bulunan salyaların sadece yüzde beşi.
Deniz salyaları tamamen denizin dibine çöküyor" ifadeleri kullandı. Şahintürk, "Denizin altında balıkları gördüğümüzde ilerliyoruz. Suda çok kötü bir koku oluyor. Bazı bölgelerden atık bırakılıyor suya. Böyle olduğu zaman suya başımızı sokmadan çıkmamız gerekiyor. Deniz dibinde salyaları hala görebiliyoruz. Salyanın içerisinde hava kabarcığı var ve suda asılı bir şekilde duruyor." şeklinde konuştu.
'SOLUDUĞUMUZ HAVANIN YÜZDE 70'İNİ DENİZLERE BORÇLUYUZ'
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı, belgesel yapımcısı ve su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan da solunan havanın içindeki oksijenin yüzde 70'ini denizlere borçlu olduğumuzu ifade ederek, "Bunun yüzde 50'si de tek hücreli canlılar dediğimiz fitoplanktonların fotosentezinden geliyor.
Fitoplanktonların büyük bölümünü dinoflagelat dediğimiz türler oluşturuyor. Bunlar organik maddeyi çözen türler. Öldükleri zaman bakteriyel parçalanma yaşıyorlar ve ortamdaki oksijeni hızla tüketiyorlar.
Bu tüketimin sonunda anoksik bir alan oluşuyor ve o bölgede yaşayan canlıların yaşamı risk altına giriyor. Son günlerde Marmara Denizi'nde yaşadığımız olay tam da budur" diye konuştu.
SUALTI YAŞAMI YOK OLDU
Salyalar sebebiyle canlılığın azaldığı, bazı bölgelerde ise tamamen yok olduğu ortaya çıktı. Denizin üzerini kaplayan ve uzun zamandır herkes tarafından dikkatle takip edilen salyaların esas suyun altındaki hayatı olumsuz etkilediği görüldü. Midyelerin ve diğer canlıların salya tabakası ile kaplandığı gözlemlenirken, Marmara ve Karadeniz'deki azot ve fosfor yoğunluğuna dikkat çekildi.
Kaynak: