- Haberler
- Karamürsel Haber
- KARAMÜRSEL'DE ŞUYULANDIRMA BİLMECESİ
KARAMÜRSEL'DE ŞUYULANDIRMA BİLMECESİ
KARAMÜRSEL'DE ŞUYULANDIRMA BİLMECESİ Karamürsel'de gerçekleştirilen şuyulandırma çalışmalarında halk isyanlarda Karamürsel'de gerçekleştirilen şuyulandırma çalışmalarında halk isyanlarda, sokak şimdi bu konuyu konuşuyor. Bizlerde biraz araştırdık bakın sizler için neler, neler bulduk ve de yapılması gerekenleri sizlerle paylaşmak istedik.
KARAMÜRSEL’DE ŞUYULANDIRMA BİLMECESİ
Karamürsel’de gerçekleştirilen şuyulandırma çalışmalarında halk isyanlarda
Karamürsel’de gerçekleştirilen şuyulandırma çalışmalarında halk isyanlarda, sokak şimdi bu konuyu konuşuyor. Bizlerde biraz araştırdık bakın sizler için neler, neler bulduk ve de yapılması gerekenleri sizlerle paylaşmak istedik.
Karamürsel’de yapılan ve halkın çoğunun rahatsız olduğu şuyulandırma konusu Karamürsellilerin bir hayli başını ağartacak gibi gözüküyor. Bizleri takip eden yüzlerce kişiden şuyulandırma konusunda aldığımız maillerde haksızlığa uğradıklarını kendilerine ait olan yerlerine birkaç kişinin dahil olduklarını kendi mallarının kendilerine sorulmadan ellerinden alındıklarını ve hatta hatırlı kişilerin değersiz arazilerinin, tam ve diğer yol kenarlarındaki uygun çok değerli hazine arazilerine kaydırıldığı hatta ve de hatta bu hatırı sayılı kişiler kendi yerlerinin şuyulandırmaya girmesini istememesi ve bu yerinin şuyulandırmaya dahil edilmediği iddiaları ayrıca belediye meclis üyelerinden bazı kişilerinin yerlerinin diğer vatandaşlara uygulanan yüzde 35 – 38 şuyulandırmanın, bu meclis üyelerine yüzde 10-11 uygulandığı iddiaları Karamürsel belediyesinin yaptığı şuyulandırmanın mide bulandırıcı olduğu belirtiliyor.
KARAMÜRSEL BELEDİYESİNE DİLEKÇE
Bize mail yoluyla ulaşan bir vatandaşımızın gönderdiği dilekçe aynen şöyle;
Karamürsel İlçesi 4 Temmuz Mahallesi kain tapunun ………. Kayıtlı ….. yüz ölçümlü taşınmazımın ve yöresinde yapılan 3194 sayılı imar kanunun 18. maddesi ve ilgili yönetmeliği gereğince şuyulandırma yapılmıştır. Yapılan şuyulandırmada …. Nolu parsele benimle beraber 8 kişi hissedar olmuştur. Bu işlem yanlıştır. Yapılan şuyulandırmayı kabul etmiyorum. Bu durumun yeniden gözden geçirilerek parselin eski haline getirilmesi ve malikinin de ben olduğum diğer hissedarların parselden çıkarılması hususunda işlem yapılması, aksi taktirde mahkemeye başvuracağımı saygılarımla arz ederim.
(Not; nokta nokta olan yerler bu şahsa ait olan parsel ve yüz ölçümü buradan kim olduğu tespit edileceği ve belediye tarafından zarar görmemesi için yayınlamadık)
Bizler’de sizler için şöyle bir araştırma yaptık ve bu bilgilere ulaşarak sizlerle baylaşmak istedik taktiri size kalmış. ‘Şuyulandırmanın ne olduğunu söylemeden önce imar planından söz etmek istiyoruz. uygulama imar planları belediye sınırları içindeki alanların (bazen belediye çevresi de olabilir) yapılaşmaya nasıl açılacağını tayin eder. Hangi bölgelere ne inşaat yapılacak, hangi bölgeler mesken sahası olacak, hangi bölgeler sanayiye ayrılacak, okul nereye, hastane nereye konacak vs. bunlar kağıt üzerine çizildikten sonra bunlara ait açıklamalar da ayrıca yazılır. Bunlara plan notları denilir. Plan notlarında minimum parsel alanları belirtildiği gibi üzerinde inşaata izin verilecek parsellerin minimum cephe genişliği de yer alabilir. İşte bir parselin cephesi, plan notlarındaki minimum cephe genişliğinin altında ise bu arsaya inşaat izni verilmez. peki inşaat izni verilmezse bu arsa sokağa mı atılacak? hayır, bu arsanın cephesinin genişletilmesi lazım, bir arsanın genişletilmesi nasıl olur? yandaki bir başka arsa ile birleştirilerek olur. İşte iki arsanın birleştirilmesi işlemine şuyulandırma denilir. Şuyulandırmanın kelime anlamı ortaklaştırma falan gibi bir şey, dolayısı ile iki kişinin arsasını birleştirmesi sonucunu doğurur. Bu halde iki arsanın birleşmiş cephesi plan notlarındaki inşaata elverişli cepheyi oluşturursa buna imar durumu verilebilir. Size söylenen
şuyulandırma, parsellerin bir araya getirilmesi anlamını taşır.
DAVAYI KAZANIRSA NE OLUR ?
Peki iki parsel malikinin parsellerini birleştirmesi hukuki problem yaratmaz mı? yaratır tabii, ancak plan böyle ise vatandaş ne yapsın? Olsa, olsa planın iptali için idare mahkemesinde dava açar. Davayı kazanırsa ne olur? imar durumu istediğinde "planı iptal ettirdin ya, işte şimdi yeni bir plan yapmıyoruz, planı olmayan yere imar izni de vermeyiz, derdine yan" anlamına bir yanıt alır, yine arsanın turşusunu kurar. Vatandaşı ezmenin yollarından birisi.
Şehirler geliştikçe alt yapılarda yeterli olmuyor, yeni yollar, yeni binalar yeni hizmet alanlarına olan talep çok hızlı bir şekilde artıyor belediyeler de bu talepleri maalesef önceden planlamadan son anda karşılamaya çalıştıkları için şehrin gelişimi ile imar planlarının gelişimi eş güdümü sağlanamıyor planlar şehirleşme başladıktan sonra yapılmaya çalışılıyor buda beraberinde plansızlık ve mağdur olmuş vatandaş topluluğunu getiriyor.
Gelişmiş batı ülkelerinde şehirlerin gelişmesi öngörülen sanayi ve konut bölgeleri yıllar öncesinden planlanır ve alt yapı hizmetleri tamamlanır en sonunda buralar yerleşime veya sanayiye açılır. Yumurta Kapıya Dayanınca diye bir deyim vardır. Ülkemizdeki belediyecilik anlayışına tam uyan bir sözdür bu. Belediyelerin oy kaygısı veya rant hesabı yüzünden şehirlerimiz talan edildi ve edilmeye de devam ediyor. Maalesef bunu birde vatandaşa hizmet ediyoruz şeklinde ambalajlıyorlar. Bu memleketi torunlarımızdan emanet aldık sözü havada kalıyor ancak gönül istiyor ki gerçekten torunlarımızdan emanet aldığımız bu güzel vatanımızda şehirlerimizde talan edilmesin imar ve inşaat işleri planlı programlı yapılsın.
İMAR PLANLARINI ZAMANINDA ve ŞEHİRCİLİKİ İLKELERİNE UYGUN YAPMAYAN BELEDİYELER VATANDAŞIN ARAZİLERİNİ GASP EDİYOR.
Belediye zamanında düzgün bir imar düzenlemesi yapıp plandaki fonksiyonları gerçekleştirebilmek için yola yeşil alana terk yaptırıp yeterli olmayan kısımlar içinde kamulaştırma yoluna gitmesi gerekirken ben yaptım oldu sen git mahkemelerde hakkını ara(tabi hakkını alabilirsen!) mantığı ile kamulaştırmasız el koyma yoluna gidiyorlar kamulaştırmasız el koyma kanuna konuluş amacı iyi niyetli ve gerekli bir konu iken söz konusu uygulama olunca rakip şirket yada görüşteki kişileri sindirmek için bir silah bile olabiliyor icabında .
İMAR KANUNUNDAKİ KAMU YARARINA KULLANILMASI GEREKEN MADDELER YANDAŞ KİŞİ VE ŞİRKETLERE ARAZİ OLUŞTUMAK İÇİN GASP ARACI OLARAK KULLANILABİLİYOR.
İmar kanununun özellikle 18.maddesi belediyelere şuyulandırma yapma yetkisi veriyor belediyede adamı olan ve muhtemelen belediyeden üst düzey bir yönetici ile ortak çalışan rantiyeler beğendikleri arazileri böl parçala yut mantığı ile imar oyunları ile ele geçirebiliyor örneğin sıradan bir vatandaşa ait arsa planda yeşil alan yada sosyal alanı gösteriliyor ama bu şekilde bırakılıyor ne kamulaştırılıyor nede vatandaşa imar izni veriliyor ve vatandaş orayı elden çıkarmaya zorlanıyor ne zamanki bir yandaş orayı aldı o zaman belediye içinde faaliyet başlıyor ve bir anda en güzel esmalı ve plan notunu alıveriyor o arazi. İmar planlarındaki düzenlemeler ‘Kamu Yararı’ ilkesi ile uygulanır şimdi soruyorum size böyle bir uygulamanın olduğu yede kamu yararından bahsedebilir miyiz?
Bunu bir örnekle özetleyelim (bu konu basında yer almıştı) Türkiye’de bir belediye ana cadde üzerinde iskanlı kat mülkiyetli bir binanın bahçesini dozerlerle bir gecede dümdüz etti. Yetişmiş ağaçları söktü ve yol yaptı buna karşılık kat maliklerine ne bir bedel ödedi nede bir açıklama yapıldı orada yaşayanlar hakkını aramak için dava yoluna gidince de elindeki yetkiyi kullanarak tüm apartmana Kamulaştırma Şerhi Koyup vatandaşları davadan vazgeçmezseniz bende şerhi kaldırmam elinizi kolunuzu bağlarım diye hukuki tehditlerle geri adım atmaya zorladılar. Bazı daire sahipleri çaresiz davalarını geri çekti ve belediyenin yaptığı yanına kar kaldı tabiri caizse.
KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMALARA KARŞI VATANDAŞ ÇARESİZ DEĞİL.
Kamulaştırmasız el koyma durumlarında taşınmaz malikleri taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemelerine başvurarak bilirkişi incelemesi yaptırıp taşınmazlarının bedelini ilgili belediyeden alabilmektedirler. Belediyelerin ben yaptım oldu anlayışına dur demek için vatandaşların hakkını aramasını öneriyoruz.
BELEDİYELERİN KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİNDEDE HAK VE ADALET TERAZİSİ VATANDAŞ ALEYHİNE İŞLİYOR.
Belediyelerin kamulaştırma işlemlerinde de yine taşınmazları kamulaştırılan kişilerin o yere ait rayiç bedeli alamadıklarını ve mağdur olduklarını görüyoruz bu konuda da taşınmazı kamulaştırılan vatandaşlara yasal sürelerin kaçırmadan dava açmalarını öneriyoruz. Taşınmazları kamulaştırılan kişilerin taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Bedel Artırımı (Tezyidi Bedel ) davası açmalarını ve getirilecek bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile taşınmazlarının rayiç bedeli üzerinden kamulaştırma bedelini alabileceklerini belirtmek isteriz.