Karamürsel'de yine bonzai vakaları hortladı!
Karamürsel'de son günlerde Bonzai vakaları yine artmaya başladı.Uzun zamandır Karamürsel Emniyet Müdürlüğü'nün titiz çalışmaları ile neredeyse tamamen bitirilen bu illet yine hortaldı.
Karamürsel'de son günlerde Bonzai vakaları yine başladı. Sabah erken saatler'de Kayacık mahallesi 105.cadde üzerinde yerde yatmakta olan genç yaşta bir kişiyi gören vatandaşlar hemen 112 Acil servis ekiplerine haber verdiler.
Olay yerine gelen 112 Acil servis ekipleri yerde yatan şahsa ilk müdahaleyi yaptıktan sonra, Karamürsel Devlet Hastanesi acil servisine sevk edildi.
Uyuşturucu komasına girdiği tahamin edilen şahsın ilk müdahalesi yapıldıktan sonra Kocaeli'ye sevk edildiği bildirildi.
Uzun zamandır Karamürsel emniyet Müdürlüğü'nün titiz çalışmaları ile neredeyse tamamen bitirilen bu illetin okulların açılmasına çok az bir süre kala yine hortlaması vatandaşları tedirgin etti.
Son günlerde Karamürsel'de uyuşturucu olaylarının artması akıllara Karamürsel'e yeniden bu zehirin musallat olduğu sorusunu akıllara getirdi. Ailelerin bu konularda çocuklarını iyi takip etmeleri, hal ve hareketlerine dikkat etmeleri gerekiyor.
Bu haberimiz Bonzai hakkında gerekli bilgiler ve içen kişilerin anlaşılması yönünde yardımcı olacaktır. Emniyet teşkilatı ne kadar yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürsede, özellikle çocukları okula giden ailelerin okul ve çevresinde gördüğü olumsuzlukları veya şüphelendikleri şahısları hemen güvenlik güçlerine ihbar etmesi gerekmektedir.
Lütfen duyarlı OLUN ! ve çevrenizdekilere bu bilgileri aktarın. Ölen veya komaya giren kendi çocuğunuz olmadan bu illetten şehirlerimizi kurtaralım.
---------------------------------------------
Psikolog Prof. Dr. Arif Verimli, “Bonzainin içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz! Bir psikiyatr olarak araştırdım tam tatmin olmadım. Fiziksel ve psikolojik etkileri eroin kullanımı ve yoksunluğuna çok benzer... Kişilik değişikliği, acı, ağrı ve baş dönmeleri, ani öfke nöbetleri çok sık görülüyor” dedi.
Prof. Arif Verimli, son günlerde gençlerin ölümleriyle gündeme gelen bonzainin nasıl bir etki yarattığını anlattı. Radikal’de yer alan haber şöyle:
Bonzai’nin Türkiye’de 5 yıldır var deniliyor. Bonzai Türkiye’de ne zaman ortaya çıktı ve yaygınlaştı? Ne kadar yaygın?
Ben bonzai içen ilk hastamı 2007 yılında gördüm. Dolayısıyla 2006 yıllarından bu yana konu ettiğimiz çok yeni ve ciddi bir bağımlılıkla karşı karşıyayız. Madde kullanımı arttığı gibi madde kullanıcıları eğilimlerini bonzaiye yönelttiler. Madde kullanıcıları arasındaki şu an en moda madde diyebiliriz.
Şu anda kullanılan uyuşturucular arasında ‘en çok kullanılanı, en tehlikelisi, en çabuk bağımlılık yapanı’ olduğu söyleniyor, bu doğru mu? Gerçekten iki üç kullanışta bağımlılık yapabiliyor mu? “3 yılda öldürür ifadesi” doğru mu? Fiziksel ve psikolojik olarak ne gibi etkileri var?
Aynen diyebiliriz. En yaygın en sorunlu ve işin kötüsü tedavi ekibinin tecrübelerinin henüz yeni olduğu bir madde. Üç içimde bağımlılık yapmasa da bağımlılığa giden adım atılmış olur. Bonzai sentetik esrardır. Masum gibi duran bu cümle içinde korkunç bir ifade barındırıyor aslında. Hatta bir hastamın babası doktor bey “Bu çocuk ne güzel esrar içiyordu, bu bonzai nerden çıktı” demişti. Bu bir mantık hatasıdır. Bonzainin içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Bu konuya çok kafa yordum çok araştırdım bir psikiyatrist olarak tam tatmin olmadım. 3 yıldan daha kısa zamanda da ölümcül olabilir. İçerisinde fare ve tarım zehiri olduğu söyleniyor. Fiziksel ve psikolojik etkileri eroin kullanımı ve yoksunluğuna çok benziyor. Kişinin tüm mental ve psişik bütünlüğü bozuluyor. Ajitasyon ve aşırı sinirlilik, kişilik değişikliği, acı, ağrı ve baş dönmeleri, ani öfke nöbetleri çok sık görülür.
Genel bir bağımlı tipi var mı? Bağımlıların çoğunluğu için geçerli bir yaş, genç-, yaşlı-çocuk, cinsiyeti, gelir durumu, meslek, mahalle söz edebilir miyiz?
Hayır diyemeyiz. Zenginler güçleri yettikçe satın alır, fakir bağımlılar satıcı olur. 16-36 yaşlarında bağımlılığın pik yaptığı görülür. Bağımlılık erkeklerde daha sıktır ama bu kıstas değil, madde gelir seviyesi, semt ya da eğitim düzeyiyle hiç ilgilenmez. Bir kere deneyen bağımlı adayıdır.
Bonzainin denetimli serbestlik uygulamasıyla serbest kalan madde bağımlılarına uygulanan rutin testlerde çıkmadığı, bu yüzden de yaygınlaştığı iddia ediliyor: Bu doğru mu?
Gelişmiş testlerde bonzai kullanımını görebiliyor ve tespit edebiliyoruz. Basit test düzeneklerinin gözünden kaçabilir. Ama bonzai kullanıcıları bundan kaçamaz. Dikkatli bir doktor fark edip detaylı testte ısrarcı olabilir.
En önemlisi, aileler, arkadaşlar, eşler yani bağımlıya destek olması beklenen insanlar, onun bağımlı olduğunu nasıl anlar? Kilo verme, odaya kapanma, öfke krizleri gibi bazı belirtileri var mı? Yoksa aylarca hiç belli etmeden kullanılabilir mi?
Aile ve yakınlar bağımlıyı çıplak gözle anlayamazlar. Yapılan bir çalışma bir bağımlının 2 sene kendini gizlediğini ortaya koymuştur. Davranış ya da fiziksel belirtiler yanıltıcı olabilir. Madde kanda ve idrarda tespit edilmek zorundadır.
Bir insan bağımlı olduğunu anladığında veya bir yakının bağımlı olduğunu anladığında öncelikle ne yapmalı? Tedavi süreci nasıl? Tedavi şansı nedir?
Bağımlıların çok azı kendiliğinden tedavi arayışına girer. Ailenin zoruyla kliniklere getirildikleri çok sıktır. Yakınımızın kullanıcı ya da bağımlı olduğunu pozitif test sonucuyla kanıtlayıp öğrendiğimizde soğukkanlı olup psikiyatriste gidilmeli ve bağımlılık düzeyine göre tedavi planlanmalıdır. Bağımlılık çok ciddi bir beyin hastalığı olduğu için krizi bir uzman yönetmelidir. Yatarak ya da ayaktan psikoterapiyle desteklenen tedaviler seçilecektir. Ama kullanıcı ya da bağımlı yürekten tedavi olmak istemiyorsa tedavi bitince tekrar başlayacaktır.
Aileye, okula, hastanelere düşen nedir?
Aileler ve yakınları o kadar yıpranırlar ki çok ciddi aile sorunları oluşur. Okul bu konuda bence hiçbir şey yapamaz. Hastanelerin yapacağı en önemli şey her ilçedeki her hastaneye yataklı bağımlılık kliniği açmaktır. Doğrudan Başbakana bağlı ‘Uyuşturucu Müsteşarlığı’ kurulmasını öneriyorum. Türkiye'de yapılan tüm çalışmalar raydan çıkmadan bu müsteşarlık tarafından yürütülmelidir. Önüne gelen bu konuda kampanya ve kamu spotu yapmasın. Çünkü kullanıcılar zor çocuklardır. Uyuşturucu zararlıdır diye pankart bastırsan gülüp geçiyorlar. Neden zararlı anlattın mı karşına alıp?
---------------------------------------------
YARDIMCI DOÇ. DR. HÜSEYİN AYHAN
Son dönemde artan kullanım nedeniyle gündeme gelen uyuşturucu maddesi bonzainin, ilk defa doğrudan kalp krizine neden olduğu tespit edildi.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Hüseyin Ayhan, yaptığı açıklamada, bundan 6 ay önce, 33 yaşında bir erkek hastanın kalp krizi teşhisiyle hastaneye geldiğini belirtirken, yüzde 100 damar tıkanıklığı görülen hastanın anjiyoya alınarak, kalp damarının açıldığını söyledi. Hastada kalp krizine neden olacak faktörler incelendiğinde, şeker hastalığının ya da hipertansiyon gibi bir bulguya rastlanmadığına işaret eden Ayhan, şöyle devam etti: “Hastanın sağlık durumunu incelediğimizde kalp krizine neden olacak faktörlere rastlamadık. Ailesinde kalp hastası öyküsü yoktu ve çok çok az sigara kullanıyordu. Bu hastadan yola çıkarak kalp krizine yol açan faktörü belirlemek istedik. Hastayı ısrarlı bir şekilde sorguladığımızda kendisinin 12 saat önce aşırı dozda bonzai kullandığını söyledi. Bu noktadan hareketle kalp krizinde altta yatan bir faktör olmadığından, kullanılan bonzainin kalp krizine yol açtığını belirledik. Literatürü taradığımızda bonzai ile ilgili ölümler bildirilmesine rağmen kalp krizi olan vakaya rastlamadık. Literatürde esrar ve kokain gibi maddelerin kalp krizine neden olduğu biliniyor, ancak ilk defa bonzainin de kalp krizine neden olduğunu belirledik.”
BONZAİNİN ZOMBİLERİ
Söz konusu hastadan hareketle, verileri olgu sunumu şeklinde derleyip Türk Kardiyoloji Derneğine gönderdiklerini, orada da bu çalışmanın yayınlandığını anlatan Ayhan, amaçlarının bu yayını literatüre sunarak, daha detaylı araştırma yapılmasını ve gerekli tedavinin bulunmasını sağlamak olduğunu söyledi.
“Gençlerde farkındalık oluşturularak, bu bağımlılıktan kurtarılması lazım”
Çok az miktarda kullanımla birlikte bile bağımlılık yapabilen bir madde olan bonzainin piyasada ucuz fiyata satılması nedeniyle kullanımının arttığına işaret eden Ayhan, şunları kaydetti: “Bonzai ucuz, ama bağımlılık yapıcı etkisi çok güçlü. Bonzai doğal gibi sunuluyor, halbuki sentetik bir uyuşturucu, içerisinde 300'den fazla madde bulunmakta. Hangi maddenin ne tür etkisini bulunduğu bilinmiyor. İntiharlara sebep oluyor, psikozlara, depresyonlara ve daha birçok hastalığa sebep oluyor.
Bonzai kullanan kişiler, bu sentetik uyuşturucuyu kullanırken zararları arasında kalp krizinin de olduğunu dikkate almaları gerekiyor. Bağımlı gençlerde bonzainin birçok sebeple ölüme neden olabileceği konusunda farkındalık oluşturulması ve bu bağımlılıktan kurtarılmaları gerekiyor.” Bonzai kullanan bir kişide göğüs ağrısı başlaması durumunda mutlaka hastaneye başvurması gerektiğini vurgulayan Ayhan, “Kişi kalp krizi geçiriyor olabilir, acil müdahale yapılmazsa ölüme neden olabilir” dedi. Doktorların da hastaları doğru ve detaylı sorgulaması gerektiğini ifade eden Ayhan, uyuşturucu kullanan bir hastanın doktordan bunu saklamak isteyeceğini, bu nedenle doktorun detaylı sorularla hastayı doğru cevaba yönlendirmesi gerektiğini söyledi. Ayhan, hastanın uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi durumunda da profesyonel bir ekibe yönlendirilerek, gerekli tedavinin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
İşte dört yıllık bilanço
Narkotik polis, Türkiye'de bonzainin fark edildiği 2011’de yurt genelinde 16 olayda 48 kilo 223 gram bonzai ele geçirdi. 116 kişi tutuklandı.
2012’de ele geçirilen bonzai miktarı aniden arttı, 148 kilo 675 grama çıktı. 125 kişi tutuklandı.
Olay sayısı 2013’te 83’e yükselirken, yakalanan bonzai miktarında düştü. O yıl 121 kilo 333 gram bonzai ele geçirilirken 491 kişi tutuklandı.
Bu yıl mayıs sonu itibarı ile operasyon yapılan 94 olayda 42 kilo 344 gram bonzai ele geçirildi. 206 kişi tutuklandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl uyuşturucu ile mücadele kapsamında düzenlenen 36 bin 579 operasyonda, 10 ton 23 kilogram 82 gram eroin, 83 ton 886 kilogram 550 gram esrar, 7 milyon 938 bin 289 adet hint keneviri kökü, 377 kilogram 443 gram kokain, 1 milyon 535 bin 9 adet ecstasy ve 245 bin 11 adet captagon ile kamuoyunda bonzai olarak adlandırılan 533 kilogram 372 gram sentetik kannabinoid ele geçirildi.
2011'den bu yana Türkiye genelinde ele geçirilen toplam 540 kilo 559 gram bonzainin 275 kilo 895 gramı yani neredeyse yarısı İstanbul’da yakalandı.