Siz susun, çocuklar ölsün

Siz susun, çocuklar ölsün
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Adamına göre, Belediyecilik!

Bu ilçede adam olmak, taraf olmamak çok ama çok kötü bir şey.

Geçtiğimiz gün yaşanan bir olay beni çok üzdü, zaten yazıma o yüzden bu ilçede taraf olmamak çok kötü bir şey diye başladım. Çarşıda şöyle bir gezinin, ben esnafımızın halkı rahatsız etmedikten sonra dükkânların önüne ürün çıkarması, teşhir yapması gibi halkını yararına olan bir duruma diyecek lafım yok. Fakat insanlar bebek arabalarıyla, küçük çocuklarıyla, özürlü kişiler özürlü arabalarıyla kaldırımdan değil de araba yolundan gitmek zorunda kalıyorsa, orada durun! Dinimiz, birçok günahın affedeceğini, fakat kesinlikle kul hakkının affedilemeyeceğini buyurmuştur. Sanırsam bu durum kimsenin aklında kalmamış. Şimdi soruyorum, kaldırımda iki esnaf mal satacak diye, biraz daha çok para kazanacak diye binlerce insana zarar vermek, özellikle çocukları ile bebek arabaları ile eziyet çeken ailelerin yaşadığı sıkıntıları görmezden gelen zihniyet size sesleniyorum. Allah aşkına hiç mi görmüyorsunuz? O sakat arabaları ile küçücük çocuklar ile bebek arabaları ile arabaların arasında gezen insanları hiç mi fark etmiyorsunuz? Birkaç esnafın gönlü olsun, para kazansınlar diye mi bu sessizliğiniz? Size tek diyeceğim var, ölüm var, ölüm…

Emniyetsiz Karamürsel

Karamürsel’de trafik ve uyuşturucu sorunu aldı başını gidiyor! Ne kimse bir tedbir alıyor, ne de düzelen bir şey var! Fakat ilçemizde hala peynir ekmek gibi uyuşturucu satılıyor. Küçücük çocuklar ölüyor, birçoğu hastanede komaya giriyor, fakat alınan çok ciddi bir önlem yok! Aslına bakarsanız alacak poliste yok.

Üç beş kişi ile çözülecek bir iş değil bu çünkü! Bu sorunu çözmek için önce her fırsatta boy gösteren, ilçemizde bakanları, milletvekillerini ağırlayan siyasi partilerin bu işin üzerine düşmesi gerekiyor. Sürekli olarak bu konuyu gündemde tutmak ilçemizdeki birkaç polisin üzerine bu ağır yükü yüklememek gerekiyor! Fakat dediğim gibi, başta iktidar partisi ve muhalefet partileri olmak üzere, kaymakamlık ve emniyet birimlerinin kombine çalışması ile bu sorunun çok çabuk çözüleceğinden adım gibi eminim. Fakat birileri bu işe el atmalı, acil şekilde. Yarın ilçemizde ünlü birinin bir yakını, ya da evladı zehirlendiğinde, öldüğünde değil de, burada ölen ve zehirlenen herkesi kendi evladı gibi görüp, bu konuyu derhal gündeme alıp, bir an önce emniyet güçlendirilmeli. Yoksa bu güzel ilçede birçok genç daha zehirlenir ve ölür; bizlerde buradan sadece üzülürüz. Vebal yöneticilerin ve sessiz kalan ağalarındır.

 

Belediye sahip çıkmazsa, vatandaşa ne anlatalım

 

Geçtiğimiz gün büyükşehir belediyesinin kayacık mahallesi, fener yolu caddesi üzerinde bulunan ve Kocaeli büyükşehir belediyesi tarafından kurulan mama istasyonunun fotoğraflarını çeken bir vatandaşımız, buraya neden kimse bakmaz? Hayvanların su içmesi için kurulan bu istasyon yosun bağlamış, çevresinde bulunan otlar yüzünden berbat bir hal almış. Ben elimden geldiğince otları koparmaya çalıştım fakat kocaman kocaman otlar ve çöplerle leş gibi olmuş, başkanla görüşüp konuyu iletmek istedim fakat önce kalemine anlatmam gerekiyormuş, bende anlattım fakat çok önemli bulmadı herhalde, bende başkana anlatamadım. Ne olur bu konuyu gündeme getirin diyerek bir not iletmiş. Eminim ki, gözden kaçan bu büyük yanlışlık kısa sürede halledilir.

 

Neden şantajı yayınladın?

Geçtiğimiz günlerde postacı kapıyı iki kere çaldı, abi uzun süredir mahkemeden bir şey gelmiyordu? Yine mahkemen var diye gülüştük biraz. Mektubu bir açtım, oda nesi geçtiğimiz günlerde bir esnafa şantaj yaptıklarının haberini yaptığım, Burhan Kazmalı ve Güven Kaya benden şikâyetçi olmuşlar. Ama, hamdolsun yalan haber yaptı, iftira attı diye değil. Sadece neden bizim şantaj yaptığımız ses kaydını yayınladın diyerek şikâyetçi olmuşlar. Gurur duydum; bu güne kadar hiç başımı eğecek bir konu yüzünden çıkmadım çünkü hakim karşısına; çok şükür, iftira attı bizim suçumuz yok deseydiler, o zaman inanın çok üzülürdüm. Mahkeme yakın bir zamanda zaten, sizlere yüce adaletimizin şantaj yapan insanların ( Gazetecilik kimliği altında) insanlardan şantajla para istedikleri halde, gene insanları canlarından bezdirerek verdikleri şikayet dilekçesini geri aldıran bu kişilerin, şantaj yaptıkları ses kayıtları nasıl olurda ortalarda gezer diyerek şikayet etmeleri ve buna istinaden gidip birde mahkemeye şikayette bulunmaları bana çok güzel bir ata sözünü hatırlattı.

Hırsızın hiç mi suçu yok…

Mahkemenin sonucunu siz değerli takipçilerimle paylaşacağım, bu şantajı yaptıkları dönemde yine haberleri yapılmış ve ses kayıtları gün yüzüne çıkarılmış olan bu kişiler, o dönem susturdukları kişi gibi beni de susturabileceklerini düşünüyorlar sanırım.

Ama en iyi tecrübe, yaşanılarak öğrenilen tecrübedir diye boşuna demiyor büyüklerimiz.

Allah (cc) zalimlere imkân vermesin

Birçok takipçimizin iyi bildiği gibi, ilçemizde halkın sorununu yazan, şikâyetlerini gündeme getiren tek gazete benim. Fakat, siz halkın sesi olup birde bunları yaparsanız, karşılığını da misli ile alırsınız. Nasıl alırsınız? Hırsıza, şantajcıya, dolandırıcıya sahip çıkanlar sizin için, evet hakikaten doğruları yazıyor, fakat ne yapalım destek olursak sonra bize de kafayı takarlar diyerek, kenardan kenardan destek yapsalar da. Hali hazırda hamdolsun sadece işimizi en iyi şekilde yaptığımız için kimseye aldırmadan, bizimle iş yapan herkese buradan çok teşekkür ediyorum. Çünkü zamanın ve menfaatlerinin değil, adamlığın ve gerçeklerin yanında durabiliyorlar. Her zaman dediğim gibi yüzlerce menfaatçi insanla olacağıma, üç tane mert insanla beraber yürümek bize yeter artar bile. Zaten kısa bir sürede yakaladığımız başarı ve güven, bize verilebilecek en büyük mükâfattı, hamdolsun onu kazandım ya, istedikleri kadar uğraşmaya çalışsınlar.

 

 

 

Bakmadan Geçme