Turistlik ilçenin içine ettiler!
Karamürsel'de kaburgası olan, ama sırf bir yerlerin çanağını yalamadığı için, kendini 3 kuruşluk dünya menfaatlerine satmadığı için hala dimdik gezebilen bir isimdir, Abdullah Karagöz.
Elinde bir çok fırsat olmasına rağmen, ne kendini, nede kalemini bozmamış, düne kadar arkasından demediğini bırakmadığı kişilerin eteklerinin arkasına geçipte kendisine "KESE" attırmamış kendini ve ismini hamam köşelerinde meze yapmamış ilçenin sevilen ve saygı duyulan isimlerinden biridir, Abdullah Karagöz.
Kocaeli genelinde iyi tanınan ve sevilen bir isimdir. Sürekli olarak o gazeteden, bu gazeteye konsramatris gibi geçmeden, gönül verdiği yerde hala daha yazıp çizebilen ender bir kişidir.
Zaman , zaman kendisinden izin alarak özellikle ilçemizi yakından ilgilendiren yazılarını sizlerle buluşturuyoruz ve binlerce kişinin faydalanmasını sağlıyoruz. Bu hafta ki, yazısında kaleminden dökülenler ilçede yaşanan bir rezilliğin daha kapısını araladı. İşte usta gazeteci Abdullah Karagöz'ün yazısı.
Şimdi, başlığı ilginç bulabilirsiniz.
Anlatacağım olay için ben başka bir başlık bulamadım. Okuduktan sonra siz, bulabilirseniz lütfen bana bildirin.
Kocaeli’nin iki turistik ilçesi var; biri Kandıra diğeri Karamürsel…
Kandıra’yı bilemem, ama Karamürsel’i karış karış bilir yediden yetmişe herkesi tanırım. Çünkü bu dünyanın eder doğal güzelliğe sahip ilçesinde yaşıyorum. Özelliğine ve güzelliğine, havasına-suyuna, sakinliğine diyecek yok.
Tam “huzurun” yaşandığı yer…
Arkasını Samanlı Dağları’na dayamış, önünde Marmara’nın masmavi körfezi.
Tepelerinde, dünyanın en kaliteli KALAMATA zeytininin yetiştiği zeytin ağaçları var.
Zamanla “beton” yığını yapılar için, kökleri ile sökülen 1000 ila 600 yaşındaki zeytin ağaçlarının yerini BETON binalar almış!
Zümrüt yeşilin yeri şimdi LÜKS binalarla dolmuş…
Şimdilerde nüfus 55 bin. İlerisi için 200 bini aşmayacak planlar yapılıyormuş!
Duyumlara göre; doğal yapısı korunacakmış (!)
Herkes biliyor ki, bundan bir süre önce bu DOĞAL yapıya birileri TECAVÜZ etmiş, asırlık canım çınar ağaçlarını kökten katletmişti. Şimdi katledilen çınar ağaçlarının yerini Cumhuriyet Caddesi’nin iki yanındaki dükkanlara yağmurluklar konan ve çatılarının altına yerleştirilecek ÇİÇEKLER alacakmış!
Aslında Karamürsel DENİZCİ memleketi, belediye binasında, armasında yelken var, kayık var.
Bu ÇİÇEK merakı nedir, nereden geliyor o da ayrı bir konu.
Dünyanın her tarafında internet aracılığı ile aranan Karamürsel sepetine Karamürsel’de ilgi var mı?
Sepeti ile dünyada isim yapmış, anılan bir ilçe, ama SEPETİ öne çıkarma niyeti bile yok.
Çarşısında, lokantasında, dükkanlarında bir tek Karamürsel sepeti göremezsiniz.
Kandıra, hindisi ve yoğurdu ile TURİSTİK anlamda Karamürsel’in önüne geçmiş…
Tam bir Osmanlı kasabası olan Karamürsel’in cazibesini yeni DİZAYN sağlayacakmış! Düşünülen tek düze stil hangi ülkede var bilen beri gelsin. Karamürsel turistik ilçe, ama bir tek turistik yapısı var mı?
YOK!
Evet… Karamürsel’e TURSTİK eser kazandıramayanlar, birçok BETON yığını binalar yapılmasını sağlıyorlar…
Yapılan veya yapılacak binalar için HARÇLAR alıyorlar. Tabi ki alacaklar…
Bu memlekette HARÇ ve HARAÇSIZ hiçbir şey yapılamayacağını sağır sultan bile biliyor. Mesela binalar için HAFRİYAT ruhsatı bile almak mecburiyeti var. Çevreyi kirletmemek için.
Karamürsel gibi TURİSTİK bir ilçe de, bina inşaatında çalışan işçilerin tuvaletlerini nereye yaptıkları konusunu hiç düşündünüz, alınıza getirdiniz mi?
Bir inşaat başladığında en az burada 20-30 işçi çalışıyor bu işçiler TUVALETLERİNİ nereye yapıyor?
Karamürsel’de yaşayanlar KOKUYA alışmış, ama dışarıdan gelenler hemen fark ediyor:
“Karamürsel b.k kokuyor!” diyor…
Gelelim inşaatlarda çalışan işçilerin tuvalet konusuna…
Şu bir gerçek, Karamürsel’in neresinde olursa olsun yapılan, yapılmakta olan inşaatlarda çalışan işçiler tuvaletlerini inşaatın en yakınındaki bina duvarlarının diplerine ve bahçelerine yapıyor!
Bu inşaatlarda çalışanlar için her nedense TUVALET konusu hiç kimsenin aklına gelmiyor!
Bu konuda bir yaptırım varsa biz mi bilmiyoruz?
Varsa neden uygulanmıyor?
Belediye harçlarından şikayetçi olan müteahhitlerin yaptıkları binalarda çalıştırdıkları işçiler, turistik Karamürsel’in içine, her yerine tuvaletlerini yapıyorlar!
Bu konuyla Çevre Sağlık Müdürlüğü, belediye, İnşaat Müteahhitleri Odası kim ilgileniyor?
Altyapı sorunu olan Karamürsel’de her yağmur yağışta yaşanan KOKU sorunu varken bir de yapılan inşaatlarda çalışan işçilerin tuvaletlerini çevreye yapmaları ilçenin bitmez sorunu oldu.
Turistik ilçenin doğru dürüst bir otoparkı yokken, sahilinde bir TUVALETİ yokken, Karamürsel’de, mantar gibi her gün yükselen inşaatlarda çalışan işçiler, Karamürsel’in içine ederek çalıştırılıyor!
Bu konuda delil olacak b.k’ları isteyene her zaman gösterebilirim!
Kimse alınmasın, kimse gocunmasın!
Burası Karamürsel… Burası huzurun olduğu, huzurun yaşandığı yer diyoruz. Kusura bakmasınlar, ama birileri para kazanacak diye, sesimizi çıkarmayıp, susacak değiliz.
İnşaat çalışanı işçilerin turistik Karamürsel’in içine ETMELERİNE izin vermeyeceğiz!
Taaaa ki… İnşaatlarda çalışan bu işçilerin, tuvalet sorunu çözüme kavuşana kadar birilerini rahatsız edeceğiz!
Belediye nasıl ki inşaatlarda çıkan veya çıkacak HAFRİYATLAR için “çevreyi kirletmesinler” diye yer gösteriyor ve döktükleri hafriyat için kamyon başına para alıyorsa, lütfen inşaatlarda çalışan işçilerin, Karamürsel’in içine ettikleri b.k için de HARÇ mı alır, yoksa geçici tuvalet şartı mı koyar, ne yaparsa yapsın…
Ama şu inşaat yapanlara bu konuda bir yaptırım getirsin!
Karamürsel’i işçilerin, içine etmesinden bir an önce kurtarsın!
