Tüyü bitmemiş yetim hakkı nasıl yenilir?

Tüyü bitmemiş yetim hakkı nasıl yenilir?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Belediye nedir, ne demektir?

İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt.

Şimdi bu kısa beyin jimnastiğinden sonra gelelim konumuza!

Öncelikle şunu belirteyim, ben gazeteciyim. Kimsenin maşası, adamı, kuklası değilim.

Olmadım!

Olmayacağım!

Vatandaşın şikâyeti ne ise onu konuşup, onu yazmaya devam edeceğim.

Öyle ben duayen gazeteciyim, çok büyük gazeteciyim deyip de çakma isimlerle, birilerinin gölgesi altında da gazetecilik yapmıyacağım. Her zaman kendi adımla, kendi fikirlerimi yazdım yazacağım.

Her zaman olduğu gibi!

Geçtiğimiz hafta başından bu yana ilçemizde bir gezi furyasıdır gidiyor. Karamürsel’de bulunan (Dernek ve Sivil Toplum örgütleri) mensupları yâda yöneticileri kalabalık bir gurubun Karamürsel Belediyesi’nin bütçesi ile bir haftalığına tatile (Seminerli) Tatile gideceği konuşuluyor.

Cuma günleri öğlen vakti telefonum ofiste olduğu için göremediğim birkaç aramaya ofise gelince geri döndüm. Numaraların hiç biri kayıtlı değildi. Birkaç kişinin şikâyetini dinleyip notlarımı aldıktan sonra bir hanım efendi ile görüştüm.

Sanıyorum ki, kendisi atmışlı yaşlarda bir hanım efendi idi.

Telefonu açınca kendimi tanıttım ve beni aramışsınız buyurun efendim dedim.

Çok naif bir ses tonu ile Ercan Bey size birkaç soru sormak istiyorum müsaitseniz dedi. Bende tabi buyurun efendim dedim. 

Sizi uzun zamandır takip ediyorum, kimi zaman size çok kızıyorum üslubunuzu yadırgıyorum, kimi zamanda uğramış olduğunuz haksızlıkları tahmin edip kızgınlığımı yeniyor yine haberlerinizi okuyorum dedi.

Hanım efendi, ben bu ilçede eğitim camiasında uzun zaman hizmet verdikten sonra Karamürsel’e  yerleşerek ömrümün geri kalan kısmını burada huzur ve sükûnet ile geçirmeye karar verdim dedi.

Sonra mevzuyu çok uzatıp zamanınızı almayayım diyerek bana bu ilçede kaç tane sivil toplum örgütü olduğunu sordu.

Çok utandım!

Çünkü Karamürsel’de gerçekten sivil toplum örgütü var mı, inanın bilmiyorum dedim.

Yâda şöyle diyeyim dedim, ben bu güne kadar bu ilçede basın açıklaması yapan, haksızlıklar ve hatalar karşısında tepki gösteren hiçbir sivil toplum örgütüne denk gelmedim dedim.

Peki, kaç tane dernek var diye sordu?

Bildiğim ve görüştüğüm birkaç derneğin ismini saydım. Ama bir yandan da konu nereye gidecek düşünerek.

Peki dedi hanım efendi; sizin samimiyetinize güvenerek bir soru sormak istiyorum dedi.

Buyurun efendim dedim.

Kaç dernek yöneticisi sizin yaptığınız haberlerin sonrasında ilçede yaşanan sağlık, emniyet, trafik, park, kaldırım, özürlülerin mağduriyetleri ve daha birçok konu ile alakalı kapınızı çaldı?

Sizi arayıp bilgi aldı?

Bende iki derneğin ismini verdim.

İnanın başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Vay be dedim bu ilçede siyasiler kör, sağır, dilsiz olduğunu kabullenmiştim ama neden sivil toplum örgütleri ve dernekler bu denli sessiz sedasız durduğuna anlam verememiştim!

Daha doğrusu aklıma bile gelmemişti.

Hanım efendi sizi büyük bir yükten kurtarayım ve ben size bildiklerimi anlatayım dedi.

Baktım ki, hanım efendi çok donanımlı ve paylaşmak istediği çok konu var. Çok özür dileyerek konuşmasını duraklattığı bir anda kendisine bizler gazetemizi arayan hiç kimseye ismini, adresini, kimliğini sormayız dedim ve ekledim.

Eğer kabul buyurursanız sizi ofisimde ağırlamak isterim ve büyük onur duyarım dedikten sonra, hanım efendi Çarşamba günü oğlunun kendisini fizik tedavi merkezine götüreceğini buradan çıktıktan sonrada benimle görüşebileceğini söyledi.

Çok Teşekkür ettim ve telefonu kapattım.

Fakat ben Çarşamba gününden önce bu yazıyı kaleme alma gereği duydum.

Karamürsel Belediyesi bizim!

Sizin, benim ve bu ilçede yaşayan herkesin!

Sizlerin ve benim çoluğumuzun, çocuğumuzun rızıklarından artan paralar ile bu ilçede belediyeye paralar ödüyoruz.

Devlete vergi ödüyoruz!

Burada daha tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olduğunu sanırım hep beraber unutuyoruz.

Bu ilçede Karamürsel Belediyesi’nden çıkan her kuruş önce o para ve imkânlara izin vererek ilk imzayı atan kişilere; sonrasında ise o paranın geçtiği herkese “HAK” olarak geçiyor olduğunu hatırlatmak istedim.

Hiç kimse oturduğu rahat koltuklarda ebediyen oturmayacak!

Yaptığı her hatanın faturası bu ilçede yaşayan binlerce vatandaşa yansıyacak ve yansıyor.

Şimdilik bu kadar!

Buradan işine gelenler anlaması gerekeni anladı diye düşünüyorum.

İşine gelmeyenler “TATİLİN” tadını çıkarabilir.

Bakmadan Geçme