Fotoğraflarının altına ‘Bu yıl yine en çok satanlarda insanlar var’ cümlesi kurmaktan ziyade azıcık kitap karıştıran, kitapçılara göz atan arkadaşlarımı düşünerek Yuval Noah Harari’nin çok satan kitabı ‘Hayvanlardan Tanrılara Sapiens’ ve ‘Homo Deus’ etkisinde yazdığımı itiraf ederek başlamalıyım.
Geçmiş yazılarımda bahsi geçen o yolculuklara takdir edersiniz ki çıkamadım. Gelin görün ki düşüncemin güç ayarları ile hiç oynamadan kaldığım yerden asiliğe devam ediyorum. Süreç içerisinde toplumsal deneyler yapmaya başladım. Tek kişilik dev kadroyla aşırı bilimsel sınırlar içinde çalıştığım söylenmez tabi ki. Geçtiğimiz sabah toplu taşıma araçlarını kullanarak toplumsal kuralların yazılı kurallardan daha sıkı şekilde uygulandığını ispata çalıştım. Örneğin hemen önümde boşalan koltuğa oturmak istediği söyleyen orta yaşlı bir hanım efendiye öncelik tanımak yerine kendim oturdum. Yediğim küfürlerden anlaşılıyor ki insanlar zamanla onlara lütuf olarak sunulan şeyleri bir süre sonra kendi hakları zannetmeye başlıyorlar.
Konuyu buradan alıp Darwin abimizin yanında olup ele güne önemli bir şahsiyet olduğumu ispatlamak adına egosantrik, antisempatik olmayı göze alarak bir istek duydum. Mabadını elle yoklamak suretiyle koklayan insan sayısı istatistiği ile tezimi desteklemeyi düşündüm lakin bu kadar çirkinliği kaldırmaya bilim dünyası şu aşamada hazır değil hissiyatındayım.
Kâfi derecede psikolojisi bozulmuş olan bir topluluğun normal olması anormal olan vatandaşı olarak evrenin başka bir köşesinde bambaşka bir gezegen keşfedilip yaşam olasılığının tartışıldığı bu alnından öptüğümün dünyasında biz oturmuşuz ‘Seviyor mu, sevmiyor mu? Severse döner mi, dönerse benim mi?’ tartışıyoruz. Yahu Mars’ta yaşamın bulunmasından daha uzun süredir yüreğimizin sesini dinlemeyi öğrenmeye çalışıyoruz. Burçin durur mu? Hayatının bir sergüzeşt döneminde kardeşleri içinde tespitler, çıkarımlar yaptı. Soruyorum şimdi size; Sen Mars mısın annem sende hayat arıyoruz? Son dakika golü müsün deli gibi seviniyoruz? Aya ilk ayak basan adam mısın unutamıyoruz? Karbon kopyasın sağa dönüyoruz, sola dönüyoruz hep aynı şeyi görüyoruz.
Yaşamın sırrını çözmüş olan insan kişilerine bir sırda benden; Hayat kimine uzun parkur maraton kimine pazar öğleden sonraları çıkılan park yürüyüşü. Anlaşmazlıklar bundan.