Burçin Esra Karadağ

Şeyma Su Biz Halay Başı

Burçin Esra Karadağ

Genç, nitelikli, eğitimli, aklı başında bir genç kız diyemeyeceğim zira kendisini tanımıyorum. Gözlemlediğim kadarıyla da bu tanıma uyduramıyorum. İnsanların gündemini bu denli meşgul edecek ne gibi bir hayatı var onu da pek anlayamıyorum.

Sevgili Ilıcalı’nın konforu ve lüks standartlarını Allahuekber Dağları’na çıkarmış olması ise mesele iyi eğitim almış, iş yaşamında aktif rol oynayan, son derece güzel ve Türkiye ekonomisine önemli katkıları olan, Dubai’ye özel uçaklarıyla gidip bekârlığa veda partisi yapabilecek kadar varlıklı kızların isimlerini ölümleri vesilesiyle duymuş olanların sayısı bu tezi çürütüyor. Şeyma Subaşı denilince benim aklıma güzel, genç ve bir evliliğin yıkılışından kendine aşk çıkarmış, çıkarabilmiş, çıkarmayı başarmış bir kadından daha fazlası gelmiyor.

Amma velakin Şeyma’nın evlilik dışı yapmış olduğu çocuğu bağrınıza bastınız. Hee benim şahsi fikrim de böyle olması gerektiğinden yana kabul edelim ki şu kahrolası toplum geneli dediğimiz genelin çokta içine sindirip, normalleştirebileceği bir hadiseden bahsetmiyoruz. Şeyma’nın düğününü aylarca konuştunuz. Hem de hiç yaftalamadan, ayıplamadan, ağzınızın suyu akarak takip ettiniz. Düğününe helikopterle gidiyor olmasına sanki kendinizinmişçesine sevindiniz. Oysa ki daha geçen hafta ölen kızcağızın arkasından özel jete binebiliyor diye demediğinizi bırakmadınız. Hatta öldüğüne sevindiniz. Şeyma’nın ‘patlayan’ arkadaşlarıyla birlikte eğlendiniz de elinde şampanya ile kutlama yapanları yerin dibine gömdünüz.

Şimdi Sayın Subaşı çıkmış alenen ‘9 yıllık bir ilişiğimiz, geçmişimiz var yani evli olduğunu bildiğim halde bu adamla birlikte olmakta hiç sakınca görmedim hatta bunu bugün itiraf etmekten gurur duyuyorum. Beni sayısız insanın takip ettiğini bunu herkesin duyacağını biliyorum ve boşanmış, aldatıldığını öğrenmiş bir kadının neler hissedeceğini umursamadan hepinize duyurmaktan keyif alıyorum’ diyor ve hepiniz hala tebessümle takip ediyorsunuz. Tüm bu hengâmenin ortasında ben bir tek  ‘Burning man’ tanırım o da Acun Ilıcalı.

 

Öncelikle bu ikili karşılaştırma net olarak gösteriyor ki popüler olan her şeye tapıyorsunuz. Yeni bir dininiz var ve o da fenomenizm. Asla sorgulamıyor, araştırmıyor ve içeriğini merak etmiyorsunuz. Ucuz olanı, dolu olana tercih ediyorsunuz ve leş gibi ikiyüzlülük saçıyorsunuz.

Aklı durması yaşanıyor durmuş öylece seyrediyoruz. Hatta bazılarımız saçımızı tarıyoruz

Yazarın Diğer Yazıları