Kendini bir şarkının içinde bulmuş bir milyon kişi bulurum!
Herkesin mutlak surette defalarca dinleyip ‘ Bir şarkı yazsaydım bu o olurdu’ dediği en az bir şarkısı vardır.
Benim sayısız.
Yaşadığımız şeyler böylesine aynıyken aldığımız derslerin, hissettiğimiz duyguların farklı olması belki de bundan. İfade ediş biçimlerimiz öylesine başka ki sırf bu sebepten deneyim yelpazemiz böylesine geniş ve duyumsamadığımız daha neler var kim bilir.
Kişisel kanaatim duygunun da evrimi olduğunun yönünde. Mesela kızgınlığı geçince ardından pişmanlık, pişmanlık sonrası süt liman bir kabulleniş, normale dönüş ve bitiş geliyor. O dinginliği anlamak diye nitelendirmekte kabule muktedir. Ben daha ziyade umursamamakla bağdaştırıyorum. Duygunun söze evrimi, anın besteye dönüşü sonrası işte hep bu şarkılar.
Anılar ve müzikler zamandan bağımsızlar.
Hepimizin başına yaşamı boyunca en az bir kez gelmiştir; hiç olmayacak zamanlarda bir şarkı ile zihnin çoktan unuttuğunu düşündüğün bir anında buluveriyorsun kendini. Tamam kabul kokular, dokular ve imgelerde de aynı durum söz konusu. Fakat müzik ile kıyaslandığı vakit çok yavan kalıyorlar.
Hayal kurmanın temel prensibi doğru müziği yakalamış olmaktır. Ana dönmek için de aynı durum söz konusu. Öğrencilik hayatında başarısız bir matematikçi ve bir anne adayı olarak canı gönülden inandığım temel bir öğreti var; kombinasyon. Öyle ki bu kombinasyon yalnızca sayılar ile yapılmıyor. Benim dünyamda her kitabın bir filmi, her filmin bir müziği var. Bunu öğrendiğin an depolamayı öğreniyorsun. Hani şu tüm kişisel gelişimcilerin öğrettiği anı yaşamak öğretisinin kısa yolu gibi düşünün. Müzik oynatıcısının tuşuna basıyorsun hoop o andasın. O çok sevdiğin satırı okuyorsun zihin seni o ana taşıyor.
Zamanın birinde kendi şarkısının sözlerini yazan bir adamla denk düşmüştü yollarımız. Anlamaya zorlamıştım kendimi. Hepimizin namüsait yerlerinde pirelerinin mesai yapmaya başladığı zaman o duygu mesaisindeydi. Kafasını yastığa koyduğunda hücum eden tüm düşünceler başkalarının bağıra çağıra söylediği şarkılara dönüşüyordu.
Sırf karşımızdakini anlamak için tekrar tekrar dinlediğimiz şarkılar aşkına çok okuyun, çok dinleyin, çok hissedin, çok sevin. Mutluluk peşimizde!