Burçin Esra Karadağ

Tatil Yalnızca Demet Akalın Şarkısı Olmamalı

Burçin Esra Karadağ

Sürekli olarak bencil davranıp kendime yazdığım yazılarımdan farklı olarak bu sefer kamu yararına bir iş yapmaya karar verdim. Beni yakından tanıyanlar bilir ki uzun süre aynı yerde kalamam, sıkıntımı en iyi yeni yerler gezerek yenerim ve yeni yerler keşfetmeyi severim.

Malum önümüz bayram, sistemin kölesi olmuşlar için bulunmaz bir nimet, tatil için muhteşem bir zamanlama. Gönül ister ki hepimiz kocaman masaların etrafında üç kuşak toplanalım el öpelim ama yazın bu sıcağında da insanın canı deniz, kum, güneş çekiyor yani yalan yok!

Bundan sonra yazılacak her şey kararsız kalanlar için geliyor!

Kaş sanırım gitmekten hiç bıkmayacağım, her seferinde yenileri keşfettiğim ve benim tatil anlayışımı tam olarak karşılayan yerlerden biri. Çukurbağ tarafında oteller ve deniz çok daha güzel olmasına rağmen yemek, eğlence gibi ihtiyaçlarınız için merkeze gelmek zorunda olduğunuzdan konaklama için merkezi seçmenizi tavsiye ediyorum. Seçiminiz neresi olursa olsun her bütçe için uygun fiyatlı otel bulmanız mümkün. Zaten öyle her şey dahil, yıldızlı, alevli meyveli konsept oteller yok. Şimdi eğlence dedim ama öyle çılgın partiler falan bulamazsınız. Benim favorim Deli Bakkal Likörhanesi’nde daha önce hiç denemediğim shotları denemek. 

Tam bir salaşlıklar memleketi burası. Asla topuklu ayakkabı giyemezsiniz, pullu payetli elbiselerinize de gerek duymazsınız. Sabahları tıpkı Boğaz’daki gibi deniz manzarasına karşı Lokma’da kahvaltı edebilirsiniz ve dönmeden önce mutlaka ama mutlaka Nar’da yaprak sarma ve mantıyı denemelisiniz.

Siz de benim gibi aynı yerde takılmaktan hoşlanmıyorsanız Kaş bu sebeple tam bir biçilmiş kaftan. Limandan tekneler ile koylarda deniz kaplumbağaları ile yüzebilir, dalış yapabilir ya da en yakın Yunan Ada’sı Meis’e gidebilirsiniz.’ Ay ben kum plaj olmazsa denize giremem’ diyenlere kötü haber! Kumsal yok! Kaputaş Plajı benim pek ilgimi çekmese bile ille de kumsal diye tepinenlerin ilgisini çekebilir. Gerçi bayram tatillerinde balık istifi olması göz önünde bulundurulmalı.

Kalkan’a gidip sınırsız havuzlara girebilirsiniz, Saklıkent’e gidip manyak gibi suyla debelenebilir, sakatlanabilir ve buz gibi soğuk suda donabilirsiniz.

Kaş’a gidin. Kaş candır

.

Topuklu ayakkabılarım, belediye otobüsü gibi sıkış tepiş plajlar olmazsa tatil yapamam diyenler için tabi ki Çeşme-Alaçatı en iyi alternatiflerden. İzmir’e olan zaafım nedeniyle mayıs ya da eylül aylarında Alaçatı’yı tercih edenlerden olsam da bayram tatili tecrübem de mevcut. Otel fiyatları 3 günlük Belgrad turunu karşılayacak türden. Çeşme için Love You, Alaçatı için Alapietra Butik Otel’i öneririm. Ama en önemlisi oraya kadar yolunuz düşmüşken altın gibi kumları, tertemiz suları ile Ilıca Plajı’na mutlaka ama mutlaka gitmelisiniz. Yalnızca şemsiye ve şezlong kiralayabildiğinizden yiyecek, içecek için civardaki cafelere yürümeniz gerekecek. 

Bu kalabalığı çekemem, 3 günlük tatile bu kadar para vermek istemiyorum diyenler için geliiyoooo!

Çıralı meyve bahçeleri içerisinde uyuyabileceğiniz otelleri, bol yeşili, sessizliği, el değmemişliği ile görülmesi gerekenler listesinde ilk üçte olmalı. Bol bol yürüyüş yapma fırsatı bulduğum bu minik yerde paralı plajlar yok, topuklu ayakkabı yok, sabahlara kadar süren çılgın partiler yok. Antalya’nın en güzel koylarını gezebileceğiniz tekne turları ve yanan iki tane taşı görebilmek için tırmanmanız gereken 5313215 merdiven dışında full aktivitesiz, arınma tatilinin adresi.

Dilerseniz yürüyerek Olimpos’a geçebilirsiniz ki Olimpos Çıralı’nın genç hali gibi. Burada özellikle rock konsept birkaç mekana denk gelmişliğim var ama yemek ve sakinlik açısından Çıralı’ya yetişebilmesi pek mümkün değil. Yabadabadu Razaman Abi’nin gözlemecisinde tanıştığım kapari turşusu, kaktüs meyvesi ve ilk dalışımı yapmak dışında Olimpos bende bir iz bırakamadı.

Yaptığım dalışta da bırakın balığı yosun bile göremedim ya neyse..

 

Marmaris’in köylerini görme fırsatını henüz bulamasam da 4 gün merkeze yakın bir yerde tatil yapmışlığım var. Bodrum’un küçültülmüş ve her şeyin ama her şeyin Ruslara göre, Ruslar için yapıldığı içimi sıkan bir yer olmaktan öteye gidemedi. Meraklısına duyurulur.

Son olarak farklı bütçelere uygun otelleri, bol aktivitesi, ulaşım kolaylığı ile Fethiye iyi bir seçim olabilir. Baharın son günlerinde Ölüdeniz-Kelebekler Vadisi gezisinde hem köy hem şehrin iç içe geçmiş halinden etkilenmiştim.  Yamaç paraşütü yapmak üzere yolumun yeniden oraya düşeceğinden hiç şüphem yok.  Hatta oraya kadar gitmişken benim yapamadığım yapıp Kabak Koyu’na gidip sizde bana deneyimlerinizi yazınız lütfen J

 

Benim bu bayram için niyetim Halkidiki’ye gitmek olsa da sanırım Likya Turu yaparak Ege seyahatlerinin üzerine büyük bir tik atacağım. Dönüşte belki size oraları da yazarım.

Bu yaz lütfen kafanıza şapkadan başka bir şey takmayın.

Şeker gibi bayramlarınız olsun.

Yazarın Diğer Yazıları