Milli Eğitime Dair - Emre ATEŞ

Milli Eğitime Dair


Kutsal meslek sınıflandırmasında ilk sırayı alagelmiştir öğretmenlik. Toplum nezdinde hep saygın bir statüye sahip olmuştur. Dargınlıkları kesen, barıştıran hep onlar olmuştur. Emin sıfatını hakkıyla taşıyan olmuşlardır. Unutulamayan, yıllar sonra görüldüğünde eli öpülen olmuşlardır. ‘Bu noktalara gelmemi sağlayan’ cümlesine öznesi olmuşlardır.

Şimdilerde öğretmenlik, gereken değerin uzağında icra edilen mesleğin adı oldu. Atama bekleyen öğretmen adayları için ise durum daha da zor. Atanamamanın verdiği psikolojik baskıya ek olarak ücretli statüsü ile taşeron işçi muamele görmeleri çok daha acısı. Kadro almış bir öğretmenin yerine ders ücretli olarak düşük ücret, düşük sigorta ile hayata tutunmak zorundalar. Sistemin adil olmayan bu uygulamasının, yerel ölçeğe yansıması çok daha haksız sonuçlar doğuran cinsten.

Son dönemlerde ücretli öğretmen görevlendirmesinde baz alınan (ya da alınamayan) kriterler büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorunun çözümünde sendikalardan da gerekli desteği alamayan adaylar bu sorun ile yalnız mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Sendikalar belki, genel merkezleri vasıtasıyla bu duruma gerekeni yapsalar da taşra teşkilatları sorulması gereken soruları Milli Eğitim Müdürlüklerine yöneltmemektedir.

            Ben Karamürsel özelinde hep merak etmişimdir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hangi kriterle alım yapmaktadır? Sosyal güvencenin ve ücretin uzağında çalışan bu grubun değerlendirilmesinde de haksızlıklar yapılmış mıdır? Sesimiz burdan yeter mi bilemiyorum ama kimseyi de töhmet altında bırakmadan şu soruları sormak istiyorum.

            Dönemsel ihtiyaca göre şekilleneceği muhakkaktır ama bu dönem kaç öğretmen ücretli olarak görevlendirilmiştir? Görevlendirme dışında kalan öğretmen sayısı kaçtır?

Gerekli pedagojik formasyon eğitimini almış, öğrenci seviyesine inebilecek, alan hakimiyeti kuvvetli olan, konuların aktarımında hedefleri gözetecek strateji-yöntem-teknik bilgisine sahip Eğitim Fakültesi mezunları için öncelik yapılması gerekliliğine inanarak şu soruyu sormak istiyorum. Merak ediyorum Eğitim Fakültesi mezunu ağırlığı ne ölçüde. Görev alanların kaçı eğitim fakültesi mezunu? Bir diğer merak ettiğim nokta, eğitim fakültesi mezunu olduğu halde görev alamayanlar var mıdır?

Mutlaka gerekli ihtiyacın karşılanamaması halinde farklı bölümlere de yönelim olmalıdır. Olacaktır da. Tabi burada önemli olan formasyon dışında hangi yeterlilik dikkate alınmıştır. Mesela bir Kamu Yönetimi mezunu görev almış mıdır? Ne bileyim Açık öğretim mezunlarına bu kutsal görev verilmiş midir?  Bu ihtimallerin uzak olmasını temenni ediyorum. Aksi durumda sağlam gerekçeler ile açıklama beklemek hakkımız olacaktır diye düşünüyorum.

Buradan çok dile getirmek istemediğim ve kesinlikle cevabının hayır olmasını isteyeceğim konu ise; bir zümreye ait olmanın görev alma konusunda etkili olup olmadığıdır. Aslında burada Milli Eğitime düşen nokta, görev alan her bir personelin eğitim bilgileri ile görevlendirildikleri yeri belli eden listelerin sergilenmesi olacaktır. Bu hareket etik olmasının yanında oluşabilecek spekülasyonların da önüne geçecektir.

Aslında bu meselenin diğer mağduru da aileler ve velilerdir. Düşünsenize bir ilkokul öğrencisi dört yıl boyunca birden fazla öğretmene muhatap olsun. Ve yahut tam bir öğretmene alışmış iken bir değişime tabi olsun. Düşünsenize herhangi bir bölüm mezununa, minicik yavrularınızı sınıf öğretmeni diye teslim ediyorsunuz.

İleri ki dönemde gireceği sınavlarda hayati öneme sahip matematik, fizik gibi derslere, farklı branşlardan görevlendirme yapılması dershanelerin önünü açmada ne denli etkili olacaktır. Dershanecilik hakkında gerekli eleştirileri yaparken hiç bu açıdan bakılmaz. Hiç mi akla gelmez? Sağlam temel alamayan öğrenciler kendini dershane girdabında bulması olası karşılanmaz. Belirttiğim üzere bu konu derinlemesine ele alındığında yükü tek başına ilçe milli müdürlüklerine vermemek gerekir. Bu istikrarsız eğitim politikalarının bir sonucudur. Bununla mücadele farklı yollarla olacaktır. Ama en azından bu çarpık sistemin yanlış uygulaması (varsa eğer) taşra bazında çözebiliriz. Yeter ki herkes şeffaf olsun.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
31Mar

TARİHİN TETİKÇİLERİ

29Kas

AB/SANGHAY/TURAN

01Ekm
24Eyl

ABDÜLHAMID

11Eyl

UYUŞTURUCUDAN UYANIŞA