Geçen hafta bu köşede Ürümçi Katliamı'ndan söz ettik. Bu hafta ise 11 Temmuz 1995'te Srebrenica'da meydana gelen katliama değinelim istedim. Başlangıcımızı farklı bir açıyla yaptıktan sonra asli konumuza dönelim.
Ürümçi ile Srebrenica arası Mesafe yaklaşık 8000 km'dir.
Uzak mesafelerin bu iki yitik kentinin aynı kaderi yaşaması elbette tesadüf değildir.
Tıpkı, Karabağ'ın, Musul'un, Kırım'ın, Kıbrıs'ın ve hatta bugün Halep'in (Bayırbucak) ve Filistin'in yaşandığının tesadüf olmadığı gibi.
Yine tesadüf olmayan bir noktada şu ki; bu dramların senaristlerinin, banilerinin aynı eller olması.
Kim bu eller?
Medeni (!)
sıfatı taşıyan Batı ve yahut gelişmiş ülkeler.
Maalesef, Türk Dünyası ve İslam Coğrafyasında yaşanan bu katliamlar, huzursuzluklar biz İslam Milletleri sessiz kaldıkça, "Bir" olnadıkça devam edecektir. Bu felaketleri sadece yıldönümlerinde sembolik olarak sosyal ortamlarda paylaşma maharetinden öte birşey yapmassak başımıza gelenler değişmeyecektir. Bu hüzünlü olayların diri tutulması elbette insana acı verecektir. Ama İslam Dünyasının bu yapması zorunluluk olacaktır. Burada en büyük sorumluluk da tabiki Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne düşecektir. Merhum Arvasi Hocanın şu sözü meseleyi net bir şekilde özetleyecektir. " Kesin olarak iman etmişindir ki; Müslüman Türk Milleti ve onun devleti güçlü ise İslam Dünyasıda güçlüdür.
SREBRENICA VE YAŞANANLAR Birleşmiş Milletlerin (UN), Güvenli Bölge ilan ettiği Srebrenica, 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladiç'e bağlı Sırp Birlikleri tarafından işgal edildi. BM(UN) bünyesindeki Hollanda Birlikleri Komutanı Tom Karremans, asli vazifesi unutup şehri adeta Sırplara teslim etti. Hemde medeni(!) Avrupa'nın tam ortasında. Neden? Çünkü; akacak kan Müslüman kanıydı ve onlar açısından hiçbir sıkıntı yoktu. Tıpkı Ermenilere ses çıkarmayan ve hatta destek olan Rusya gibi Peki, Sırp Müslümana bu etti de Müslüman Müslümana ne etti? Müslüman, bunları unutarak en büyük kötülüğü etti aslında. Ne demişti Merhum Lider Aliya İzzetbegoviç," Yapılan soykırımı asla unutmayın. Çünkü; unutulan soykırım tekrarlanır." İşte Müslümanlar, Karabağ'ı unuttu; Srebrenica'yı yaşadı. Srebrenica'yı unuttu; Ürümçi'yi yaşadı. Bugün ise Bayırbucak'ı yaşıyor. Mesele işte tam olarak bu. Yani tabiri caiz ise "gavur"un ettiğinden fazlasını Müslüman Müslümana yaptı. SREBREBİCA SOYKIRIM ANITI Bizler yönetim erki değiliz. Elbette yapacaklarımız da sınırlı. Ama şunun farkıdayız ki tepki verme gücümüz var. Bilinçli, sağlam, ayakları yere basan ve doğru zamanda doğru üslupla oluşturacağımız mekanizma ile yönetenlerimizi harekete geçirebiliriz. Ateşi söndürebilir miyiz bilemiyorum ama safımızı da belli ederiz. Bu bağlamda Yesevi Düşünce Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Derneği olarak naçizane geliştirilen Soykırım Anıtı projesine destek olunması en büyük temennim olacaktır. Yıldönümüne hapsetmemek için 8372 şehidimiz için 8372 imza kampanyası ile bu acıyı derinden yaşamış Karamürsel'in bu projeye sahip çıkacağına inanıyorum. Adana'da, İzmir'de, İstanbul'da, Ankara'da bu projelerin benzerleri hayata geçirildi. İnanıyorum ki etkin bir kamuoyu ile bu proje de başarılı bir şekilde nihai hedefine ulaşacaktır. Somutlaştırma işi de değerli büyüklerimizin ve yetkikilerimizin olacaktır.
Saygılarımla...