Yazının başlığının benim Artvin’de doğmamla ilgisi yok. Başka yerle de olabilirdim ve Türkiye’nin, belki de dünyanın başka bir yerinde doğmuş duyarlı bir gazeteci yazısına böyle bir başlık atardı…
Haber dün patladı. Artvin’de yaşayan duyarlı insanlar, çevreciler sosyal paylaşım sitelerinden herkese duyurdu.
“POLİS MÜDAHALEYE HAZIRLANIYOR” başlığı altında şunlar söylenmişti;
“Mahkemesi devam eden Artvin´deki maden sahasına girmeye çalışan Cengiz İnşaat, polis ve asker eşliğinde yola çıktı. Şirket Murgul ilçesinden makinelerini Artvin´e doğru yola çıkardı. Polis Valilik önünde barikat oluşturdu. Artvin Devlet Hastanesi alarma geçirildi.”
Daha birkaç gün önce açıklanan bir anket sonucunu hatırlayın lütfen. O ankette, Türkiye’nin en sakin yerlerinden biri olarak tanımlanmıştı Artvin. İyi okuyan, kadın cinayetlerinin yaşanmadığı bir ilimiz olarak anlatılmıştı.
Bir de şimdiki duruma bakın! Artvin’de yaşayan insan sayısından çok polis getiriliyor o küçücük kente. Hastaneler alarma geçiriliyor, tam bir olağanüstü hal durumu.
Sorun ne?
AKP’ye yakınlığıyla bilinen bir firma, Artvin’in Cerattepe bölgesinde siyanürle altın çıkaracak, Artvin halkı da buna direniyor; gidenler bilir, doğası, suyu o bölgede çünkü…
Haberin özetini yukarıya almıştım, dikkatinizi çekmiştir mutlaka; “mahkemesi devem eden” gibi bir bölüm var. Olay mahkemelik gördüğünüz gibi ve mahkeme henüz sonuçlanmamış. Aldığımız haberler, olayın bilirkişi raporu aşamasına geldiği biçiminde.
Dava sonuç aşamasına gelmişse bu telaş nedir?..
Maden çıkarmaya çalışan firma, bilirkişi raporlarının olumsuz olabileceği gibi bir duyum mu almıştır?..
Mahkeme sonucunun kendi istekleri doğrultusunda çıkmayacağı gibi bir kuşkusu mu vardır?..
Ben inanıyorum ki, kendi avukatları bile bu davayı kaybedebilecekleri konusunda kuşkuludur ve olay bir oldu bittiye getirilmek istenmektedir…
“HUZURUN BAŞKENTİ”
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan;
"Vatandaş ormanı devletten koruyor. Gelin bu kenti yok ettirmeyelim. Bir işadamının kaprislerinden kurtaralım. Artvin cumhuriyetin güzel kentidir. Huzurun başkentidir." diyorsa, söyledikleri ne anlama gelmektedir?
Birileri huzura çomak sokmak istemektedir demek ki! “Vatandaş ormanı devletten koruyor” saptaması ise tam bir yürek burkma olayıdır.
İyi de; Artvin’de tüm bunlar yaşanırken, dünya mirası olarak korunması gereken Artvin ve doğası gözünü para hırsı bürümüşlerce zehirlenmeye çalışırken, Artvin’de yaşayan AKP yandaşları ne yapar?..
AKP’li Artvin Belediye Başkanı ne yapar?..
AKP’nin Artvin Milletvekili ne yapar?..
Bu insanlar gelecekte nasıl bakacaklar Artvinlilerin yüzlerine?..
Artvin Belediye Başkanı’nı AKP’den seçen Artvinlilere şunu da sormak isterim; seçiminizden memnun musunuz?..
Kısa bir süre önce, sosyal paylaşım sitelerinin birinde Artvin’le ilgili bir tanıtıcı film izlemiştim. Cerattepe’de altın çıkarma çabasındaki firma tarafından hazırlatıldığı anlaşılan film, bu çalışmanın çevreye zararı olmayacağını anlatmak içindi. Allanıp pullanmış, süslenmiş ve neredeyse siyanürün insan sağlığına zararlı bir şey olmadığı söylenmişti. Bir de, su havzalarıyla bu çalışmanın ilgisinin olmadığı vurgulanmıştı.
Öyle midir gerçekten de?
Yeşil Artvin Derneği Üyesi Erol Çağal;
“Genya, Kafkasör ve civarının altı, yani Artvin’in üstündeki tepeler su ile doludur. Zaten bunun belgesi de maden şirketlerinin hazırladığı ÇED’lerdir.”
Olay bu kadar açıkken ve firmanın raporlarında bile;
“Maden çıkarılmadan önce su 20 metre düşürülecek. Kirlenen su çökertme havuzunda bekletilecek, biyolojik arıtmaya tabi tutulduktan sonra doğaya salınacak!” itirafında bulunulurken, böyle bir çalışmaya kim izin verebilir? Artvin bu kadar mı sahipsizdir, bu kadar mı gözden çıkarılmıştır?..
Bugünün yarını da var. Artvin insanı okur, kendini eğitir, kadına el kaldırmaz, barış yanlısıdır ama kendisine yapılan ne iyiliği ne de kalleşliği asla unutmaz…
Şu anda Artvin, bir dönem Bergama’da olduğu gibi bir simgedir. Yandaş ve yalaka olmayan her kalem bu konuya mutlaka değinmelidir…