Kendinizi saygın kılmak için başkalarını korkutmanız gerekmez. Böyle düşünüyorsanız, yani, korkutup saygın olacağınızı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz demektir ki, bunun örneği de yoktur, açıklaması da…
AKP’nin dilinden düşürmediklerinden biridir;
“Biz kimsenin yaşam biçimine karışmayız” deyip dururlar.
Öyle midir gerçekten de?
Hiç ama hiç değildir. Asla doğru değildir bu söyledikleri. İlk işleri, kendileri gibi düşünmeyenlerin yaşamlarına karışmak, kendileri gibi düşünmeyenleri sözüm ona terbiye etmektir. Bu davranış biçimlerini de dinsel kurallara uydurma çabasındadırlar…
“Yüzde 99’u Müslüman olan ülke” neresidir?
Türkiye için böyle söylenir. Doğruluk derecesini bilemezsiniz ama, AKP tüm kurallarını “yüzde 99” üzerine kurmaktadır.
Diyelim ki öyle, diyelim ki “yüzde 99 Müslüman”. Mezhep farklılıkları ne olacak peki? Müslüman olanların tümü aynı mezhepten mi? Tümü AKP’nin bastırdığı gibi Sünni mi?..
Bir saptamaya göre, Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımızın sayısı 20 milyon kadar. AKP, Alevi olanlara yeteri kadar saygı gösteriyor mu?..
Geçtiğimiz günlerde yapılan “Küçük Millet Meclisi” toplantısında, Alevi kökenli insanlarımızın istekleri olmuş ve şöyle sıralamışlar isteklerini;
*Diyanet’te temsil hakkımız verilsin…
*Cemevleri ibadethane olarak tanınsın…
*Alevi dede ve babalara maddi olanak tanınsın.(İmamlara verilen kadrolar gibi)
*Cemevlerinin masrafları da camiler gibi devlet tarafından karşılansın…
*AHİM kararları uygulansın…
*Ders kitaplarında Alevilik ile ilgili daha geniş bilgiler olsun…
*Eski Alevi tekke ve külliyeleri Alevilere iade edilsin…
*Zorunlu din dersleri kaldırılsın…
*Madımak müze haline getirilsin…
*Sünni vatandaşlara tanınan hakların tümü Alevi kökenlilere de tanınsın…
Beni tanıyanlar Alevi olmadığımı bilirler. Ne ki, sorun Alevi ya da Sünni olmakta değil. Sorun; bir dini, bir dili, ırkı ya da dinsizliği eşit görmek, saymak sorunudur. Gazeteciysem, toplumun bir bölümünün sorunları ve istekleri varsa, var olan sorunları ve istekleri yetkililere, erk olanlara iletmek sorunudur.
Yukarıya sıraladım. Daha doğrusu sıralamışlar, ben de aracı oldum. Şimdi soralım bakalım AKP’nin yetkililerine, tek başına iktidar olan AKP hükümetine; bu konuda, konularda ne düşünürler?
20 milyon kadar insanımızın sıkıntılarını, isteklerini yok saymak çözüm müdür yani?..
Dediğim gibi, saydığınız kadar sayılırsınız. En yetkili ağızların;
“Yüzde 50 bize nefretle bakıyor” dediği bir ortama gelinmişse, birileri saygınlığını iyice yitiriyor demektir…