Ruhan Odabaş

Sizin anneniz erkek mi?..

Ruhan Odabaş

Merak etmeyin, kafayı yemedim! Soruyu da bir kez daha, bilerek soruyorum kimilerine;

“Sizin anneniz erkek mi?” diye…

Daha da açık sormalıyım belki ve;
“Sizi bir erkek mi doğurdu” demeliyim!.. 

Kadın doğası gereği annedir ve bir insanı 9 ay gibi uzun bir süre karnında taşımakta, tüm sıkıntılarını çekmekte, dayanılmaz sancılar içinde dünyaya getirmektedir. Bir bebeğin, bir çocuğun büyütülmesi, erişkin bir insan konumuna getirilmesi de öyle kolay değildir.

Kadın, var sayın ki yalnızca anne olmak için yaratılmıştır, bu kadarına bile çok büyük bir saygıyı hak etmiyor mu yani?..

Dini, dili, ırkı ne olursa olsun, tüm kadınların anatomik yapısı aynıdır. Erkeklere oranladığınızda fiziksel olarak daha zayıf, daha narindir. Öyledirler diye, erkekler daha güçlüdür diye, tarafımızdan sövülmesi, dövülmesi, sömürülmesi ve öldürülmesi mi gerekmektedir?..

Adı, sanı, kimliği ne olursa olsun, kadını kaba gücüyle sindirmeye çalışan bir erkek erkek değildir bence. Bırakın erkek olmasını, insan bile değildir.

Bunu söylerken, kimi zamanlarda, yalandan yere kadına değer veriyormuş gibi görünüp de, örtülü biçimde kadını ikinci sınıf görme özürlüsü olanların tümünü o sınıfa koyuyorum…

“Kır dizini, otur evinde!”

Bu nasıl bir anlayış ya da anlayışsızlıktır böyle?..

Doğum yapmak için hastaneye götürdüğü eşini erkek doktorun görmesine izin vermeyen ama kız çocuklarının okumasına da karşı çıkan kafa bu kafa değil midir? O kız, dizini kıvırıp evinde oturursa nasıl doktor olacak ki?..

Saçma salak adamlar bunlar. Ne düşündüklerini, ne söylediklerini bilmeyen tipler. Bireysel ya da kimi kurumsal çıkarlarını sürdürebilmenin bir yolu olarak görüyorlar kadınları itmeyi, ötekileştirmeyi, ikinci sınıf yerine koymayı…

“Din” diyorlar en kestirmeden. Kadının ezilmesini, eve hapsedilmesini dine bağlıyorlar.

Yalandır, yanlıştır, aldatmacadır. Hiçbir din kadını, anneyi ikinci sınıf görmez, hiçbir din kadının üretkenliğini engellemez. Hiçbir din de hamile bir kadının sokakta gezmesini sınırlamaz, ayıplamaz…

Anadolu’nun çok yerinde, özellikle kırsal kesimde, bağa, bahçeye, tarlaya giden kadın değil midir?..

Çukurova’da pamuğa, Ege’de tütüne, Karadeniz’de fındığa giden kadın değil midir?..

Öğretmen kadın değil midir?..

Doktor, mühendis, avukat kadın değil midir?..

Varlığımızı kadına borçlu değil miyiz hepimiz?

Bizi bir erkek mi doğurdu be geri kafalılar?..

Kadınlarımızın, tüm dünya kadınlarının emeklerini, varlıklarını kutluyorum…

Yazarın Diğer Yazıları