Sevgili dostlarım,benim çocukluğumun ramazanları karakışa rastlamıştı.
Onun içindir ki, kulağımda kalan davul sesi
oldukça kof ve hayli neşesizdir.Zira davul derisi rutubetten porsumuş bulunurdu;
davulcu Kemal amca deriyi yaktığı gazete
kağıtları ile germeye çalışırdı...
Karamürsel'de 1960 lı yıllarda Berat kandili
geçince evlerde ramazan hazırlığına başlanırdı; iki hafta süren bu hazırlık esnasında evler, baştan başa yıkanır, tahtalar fırçalanırdı.Ramazan için yufkalar
pişirilir mevsime göre turşu ve reçeller
hazırlanır, mutfak ve kiler ramazan'da
pişirilecek erzakla doldurulurdu.Ramazan
ayı her şeyden evvel boğaz ve mide ile
alakadardı; bu ayda israf denilecek bir bolluk hüküm sürer Karamürsel en nefis
yemeklerin sunulduğu bir muazzam bir
İmarethaneye dönerdi.Çünkü o zamanlar
Karamürsel'de yaşayan varlıklı aileler ;
Hacıoğlu Mustafa, Erdoğan ,İlhan Çınar, Tosun Kaptan , Hüseyin Atilla,Veli Atilla
,Şekerözler , Mercanlar, Canımoğulları
ve ismini burada zikredemediğim bir çok
hayır sever aile bulundukları mahalde tek
bir yardıma muhtaç insan bırakmayarak
Ramazan ayının asıl anlamı ve önemi olan
paylaşma öğesini yerine getirirdi.Erzak
zembillerle dağıtılırdı; bugünkünden tek
farkı dağıtılan yardımı kimse görmezdi.
Rahmetli annemin kış ramazanını yazınkilere tercih ederdi.Kışın günler kısadır; insan,bir de bakar ,top vakti
yaklaşıvermiş.Halbuki yazın hararetten
bunalmanızı, dudaklarınızın susuzluktan
böcek kabuğu gibi kaskatı kesilmesini
bir tarafa bırakınız,bir türlü akşam olmak
bilmez ki... Allah yazın Ramazan'da çalışan
iş güç sahibi olanların yardımcısı olsun....
Yaz ramazanını sevenler de şöyle derlerdi;
Gündüzün zahmet çekilir ama kırda, bahçelerde kurulan sofralarda oruç açmak
çok hoştur.İftar sofrasında çeşit çeşit
salatalar, cacık ve domatesle ,şeftaliler
karpuzlar, kavunlarla daha renkli daha iştah açıcı ve keyifli olur !
Benim çocukluğumda yazları iftar ekseri
Şekercilerin bağında ,eski fabrika önünde
Koğuk çınarda kırk merdivende açılırdı.
Karamürsel'de iftar sofrasında yer almak
İçin tanıdık olmaya lüzum yoktu ki..
Gözüne kestirdiğin iftar sofrasına otururdun.Kimse kim olduğunuzu nereli olduğunuzu ,isminizi sormazdı size...
Ben yaşım itibariyle iki mevsim ramazanıda gördüm; hatta tekrar yazınkini
ifa ediyorum şu sıralar, lakin ikimizde Ramazan ve ben ne kadar değiştik.
O Ramazanlar beni tanıyamazlar ,kendileri
ise benden daha tanınmaz halde...
Sevgili dostlarım bugünlük bu kadar yarın
sizlere Karamürsel'deki Ramazan ritüellerinden ,Ramazan eğlencelerinden
Ramazan yemeklerini anlatacağım.
Hayırlı Ramazanlar....