Hemen, hemen herkesin bildiği küçük bir hikâye vardır, bizlere küçükken ders olsun diye büyüklerimiz tarafından anlatılırdı. Kısaca hatırlatmak gerekirse:
Bir adam sürekli olarak çocuğuna "sen adam olamazsın" dermiş. Çocuk nasıl olduysa bir yere kral olmuş. Sonra da tahtına kurulmuş. Adamlarına, "filanca köyde, falanca isimli bir adam var. Onu bana getirin" demiş, adamı getirtmiş. Adam babasıymış. Babasına, "bak gördün mü baba? Bana adam olamazsın demiştin ama ben vali oldum buraya" demiş. Babası da (kendisini ayağına kadar getirttirmesi sebebiyle), "oğlum, ben sana vali olamazsın demedim ki, ben sana adam olamazsın dedim. Hala adam olamadığın da beni ayağına kadar yaka paça getirtmenden belli" diyerek noktayı koymuş.
İnsanların kendi içinde yaşadıklarını en iyi yine kendileri bilir! Evet, makam, mevki, para, saltanat, suni itibar ve daha birçok şey gelir ve geçer. Şimdi bu bölümde en önemli olan şey nedir diye sorarsanız? Üstünüzde olan suni kimliği çıkarınca siz kimsiniz?
Günümüzde güç öyle bir hal almış ki, kralın gücü töbe haşa “ALLAH (cc) ” kudretinin üzerinde tutulur olmuş!
Herkeste bir rızık korkusudur gidiyor! Biri işinden olmaktan korkuyor, biri koltuğundan olmaktan korkuyor, biri para kaybetmekten korkuyor!!!
Neden?
Hani hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanıyorduk?
Ne oldu?
Allah (cc) üzerine çıkarmadık mı, şimdi kulları?
Bence bu şekilde düşünen ve yaşayan kişiler önce aynanın karşısına geçip bir sorsun kendine! Ben kime inanıyor ve kulluk ediyorum diye!!!
Elbet kendi kendinize de yalan söyleyecek haliniz yok…
MÜTEAHHİTLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM
Geçtiğimiz hafta bazı müteahhitlerin akıl almaz ve vurgun duymaz hallerini gündeme getirmiş ve halkın feryadını yine sizlere duyurmuştum. Olur olmadık yerlere asılan reklam tabelaları, yolların ve sokakların kafalarına göre kapatılması, sokaklara dökülen kum, taş yığınları, yollarda elektrik, su, doğalgaz vs gibi halkın sürekli olarak belediyeye şikayet ettiği ama nedense kimsenin bir türlü müdahale edemediği konuları gündeme ardı ardına getirince birkaç müteahhit, aslan yürekli arkadaş beni aslanlar gibi aradı ve ne zaman müsait olduğumu ve beni ziyaret etmek istediklerini söylediler.
Bende çok kısa bir süre içerisinde kendilerini gazetemde misafir ettim.
Onlar anlattı ben dinledim!
Ben hayatım boyunca delikanlı adamı da, hanımı da her daim takdir etmişimdir. Bazı zavallılar gibi maşa ile it, köpek ile iş bitirmek için uğraşmak ortalık o.. gibi sokaklarda, mekanlar da, şöyle yaparım, böyle keserim diye kıvırmaktansa, aslan gibi karşıma dikilir derdini anlatır, beni dinler ve sorunu her daim çözülür çünkü.
Ben gazeteciyim!
Bu memlekette çoğu makam ve para sahiplerinin alışkanlıkları bana yemez! Ver parayı sussun, arat yaveri silsin bana sökmez.
Ama bana adamlık, delikanlılık yapanın lafını da ikilettirmem!
Çünkü ben mağdurun yanındayım! Ha olur yanlış yaparım aslan gibi hatamı kabul eder buradaki gibi özrümü dilerim.
Ama onun harici kimse geldiği yeri unutmasın, sahiplerini de unutmasın! Ben bu ilçede kimin ipini kim tutar, kimin altında kaç kilo pislik var iyi bilirim. Ama kullanmam! Flaş, flaş, flaş diye yaygara koparıp ta kimseyi de koparmaya çalışmam!
Bu yüzden çok insanla görüşür ama çok az insanla dostluk yaparım! Gelelim
aslanlar gibi gelen müteahhitlere onlar anlattı ve ben sürekli olarak şehir efsanesidir diye değerlendirdiğim birçok konu o kadar aydınlandı ki, inanılır gibi değil!
Kendileri şeref sözü verdi, gösterdikleri belge ve kayıtları zamanı gelince bana vereceklerine dahil. Zaten şuan verseler de bir işe yaramazdı ya oda ayrı bir konu.
Yazımın başında neden bu şerefli ve onurlu kişilerden özür diledim kısmına gelecek olursak, eğer ben onların bağışlarının yarısını yapmış olsam, bırakın sokaklarda reklam yapmayı, çarşının göbeğine, ilhan çınar alanına afiş asar reklam yapardım.
Memlekette müteahhitlerin verdiği paralar ile herhalde 3 tane daha Karamürsel yapılır diye tahmin ediyorum!
O yüzden tekrar, tekrar sizlerden özür diliyorum, sizler bu memlekete hepimizden çok faydası olan, hatta ilçeyi ayakta tutan kişiler olduğunuz için Allah (cc) sizden razı olsun.
Buradan sevgili Karamürsel halkına da seslenmek istiyorum, sakın ilçemizi ayakta tutan müteahhit arkadaşlara laf, söz söylemeyin.
Çünkü bu ilçede böyle aslanlar gibi çıkıp ta röportaj yapacak adamlar ancak takdir edilir.
DELİKANLI ADAMIN GÖZÜ KORKMAZ, EN FAZLA MORARIR
Şunu hiçbir zaman kimse unutmasın, ben bu ilçede kimsenin kalemi olmadığım için ötekileştirilmeye çalışıldım. Ama olmadı, yapamadılar, yıkamadılar! Aksine daha güçlendim! Bu gün ilçede öyle başarılara ekibim ile imza attım ki, sadece ağızlarını açıp aval aval baktılar ve bakmaya devam ediyorlar! Her yaptıkları kahpelikte neden yıkılmadığımı bir türlü anlayamadılar! Anlayamazlarda! Bunu anlamak için önce iman sahibi olmak gerekir! Sabah namazında gözüküp, akşam dostuyla viski yudumlayıp çok imanlı adam buda yahu dedirtmekle olmuyor çünkü insan imanlı, sadece gözüküyor! Allah (cc) kandıramasa da, kullarını kandırıyor (Bazı).
Bu ilçede gösterdiğimiz büyük başarıyı şimdide ulusala taşıdık ve www.haberoldun.com isimli haber sitesini satın aldık.
Türkiye ve Dünya haberlerini saniye, saniye sunmaya başladık. İlçede yüz binlere ulaştık, bu site ile milyonlara ulaşacağız.
Hedeflerimizden hiç sapmadan, bütün hepsini bir, bir yapmaya devam ediyoruz.
Bizler rızkın Allah (cc) dan geldiğini hiç unutmadık.
Zalime boyun eğmedik ve eğmemeye devam edeceğiz. Bizleri dünde bu günde yalnız bırakmayan takipçilerimize sonsuz teşekkür ediyoruz. Bizler hırsıza hırsız, namussuza namussuz dediğimiz için belki çok zulüm göreceğiz! Ama evlatlarımız izledikleri videolarda dün hırsız dediğin kişilerle, daha sonra neden birlikte iş tuttun, beraber oldun da dedirtmeyeceğiz!
Bakmadan Geçme
