Basından öğrendiğim kadarı ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli yakın zaman içinde sağlık problemi dolayısıyla hastanede tedavi gördü. Çok şükür sağlığı iyi. Yine sızan haberlere göre sayın Bahçeli hastane masrafları tutarı olan 80 bin lirayı kendi imkanları ile ödemiş. Yeni meclis bütçesinden devlete fatura etmemiş. Örnek davranış insanın helal olsun diyeceği geliyor. Ben helal olsun diyorum. Aynı bahçeli kongre yapmak isteyen muhaliflerin isteğine karşı çıkıyor. Genel Başkanlığı bırakmak istemiyor, kendisinin yaşı bir hayli ilerledi, eski enerjisi yok, sağlığıda çok iyi değil. Partisi 80 millet vekilinden 40 millet vekiline düşmüş. Şimdi seçim olsa baraj altında kalacak, hala direniyor. Genel Başkanlığı bırakmak istemiyor. Koltuk perodonola tatlı. Tarihimizde rahmetliler İsmet İnönü, Ecevit, Necmettin Erbakan, kısmen Süleyman Demirel hepsi koltuğu bırakmak istemediler. Sonuna kadar yani ölene kadar mücadele ettiler. Hakkını yememek lazım sadece Erdal İnönü çekilmeyi bildi. Örnek bir davranış sergiledi, kendisini siyasetten emekli etti. Televizyonda dini bir programda dinlemiştim, 3’üncü Halife Hazreti Osman’ı etrafındakiler uyarmış, halk senden memnun değil, Halifeliği bırak diye oda cevaben bana Halifelik hırkasını Allah giydirdi ancak ölürsem bırakırım demiş, daha sonra bilindiği gibi hançerlenerek öldürüldü. Yani koltuğu, makamı din adamı bile bırakmak istemiyor. Demek bu büyük bir ihtiras düşünün böyle bir ihtiras insana neler yaptırabilir. Atatürk gençliğe hitabesinde bu ihtirası şöyle dile getiriyor.
Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Peki bu koltuk sevdalılığı Avrupa’da nasıl İngiltere, Almanya ve fransa’da bizdeki gibi siyasi mücadele görmedim, duymadım.
Onlar kanun koymuşlar ana yasada belirlemişler, 8-10 seneden fazla bu görevde kalamazsın diye, öğle olunca 8-10 sene görev yapan başbakanlar, reisi cumhurlar iktidarda kalma hesabı yapmamışlar, çünkü yapmalarına gerek kalmamış, tek gayeleri Devletine milletine hizmet olmuş. Yani hakka hukuka riayet eden insanlar, haklarına saygı gösteren bir idareyi, anlayışı ortaya koymuşlar. Kısacası koltuğu bırakma korkusu yok, çünkü bırakacağını biliyorsun, şimdi sayın Bahçeli direniyor. Benim anlayamadığım yanındaki millet vekilleride direniyor. Bunlar gözümüzde büyüttüğümüz koca, koca adamlar Devleti yönet diye rey verdiğimiz insanlar, nasıl oluyorda bu insanlar doğrunun yanında olmuyor, doğruyu yapmıyorlar.
