Ercan Buber

Belediye ve Ak Parti İlçeye Nasıl Zarar Veririz Diye Çırpınıyor

Ercan Buber

Yazmayayım, yazmayayım diyorum fakat içim el vermiyor !

Bir belediyenin ve partinin içinde nasıl olurda bu kadar duyarsız insanlar olabilir, anlamak mümkün değil !

Kendi eli ile kendi ayağına nasıl sıkar, nasıl kendini bu denli yaralar aklım  almıyor !

Bu konuya birazdan değineceğim.

Basın sektörüne girdiğimde ortalık şarlatandan, avantacıdan, rüşvetçiden geçilmiyordu .

Esnafı tehdit eden mi istersiniz, seçim zamanında ilçemizi karıştırmak için mantar  gibi türeyip boy boy  gazete çıkaran mı istersiniz!

Elindeki ulusal ajansın gücü ile milletin anasını ağlatanları mı istersiniz, ne isterseniz vardı. 

Ama bir yıldır yok,  çok şükür.

Bu saatten sonrada artık olmaz, yüce Allah'ın izni ile !

Ben varım çünkü; ben ve aslanlar gibi gece gündüz çalışan, çabalayan aslan parçalarım var. 

Mevlam bana öyle güzel insanlarla çalışmayı nasip etti ki, hamd olsun yüce mevlama .

Sonuçta ne mi oldu?  

Karamürsel'in bu tarihe kadar görmediği en büyük tirajları yakaladık  ve şuan Kocaeli'de ilk beşe oynuyoruz.

Ulusal gazetelere taş çıkartacak cinsten gezete çıkardık, çıkarmayada devam edeceğiz .

Türkiyenin en büyük ulusal ajansları DHA VE İHA  Karamürsel temsilciliklerini şirketimizin bünyesine kattık .

Günlük internet tirajımız 50.000 üzerinde  ve hızla dahada yükseliyor.

23 sosyal medya hesabımızda 72.000 üzerinde takipçiye sahibiz.

Hemde lafta, fake hesaplarla, çakma resimlerle değil ! "ALIN TERİ İLE" ve dürüstlükle.

Her gün bir çok insanın dilekleri, şikayetleri, sorunları ile ilgileniyoruz. 

Anlıyacağınız gerek ilçenin, gerek bölgenin, gerekse bir çok ülkeden takipçilerimiz ile ilçenin sesini her gün gerek ulusal kanallarda ve ulusal gazetelerde binlerce, milyonlarca  insana duyurduk ve duyurmaya devam ediyoruz. 

Mevlam güç, kuvvet verdikçe de devam edeceğiz .

Bize zarar vermek için sabah akşam yaptığımız haberleri dosyalayan, dosyaların üzerine bizi gördü, bizi takip ediyorlar, bizim fotoğraflarımızı çekti diye notlar alan , en ufak açığımızda (küçük beyinlerinin açık, hata algıladığı haberler) savcılığa şikayet dilekçesi olarak veren kişi veya kişiler sadece avuçlarını yaladı ve yalamaya devam ediyorlar. 

Alnımız AK, abdestimizden hiç şüphemiz olmadan yolumuza büyüye  büyüye devam ediyoruz. 

Şimdi bunca zamanda ne kaybettik ? 

Evet büyük gibi gözüken fakat el kadar çocuğun tehdidinden korkan sözde abiler ve sözde iş adamları biz başkanla aramızı bozmak istemiyoruz diyerek çark ettiler, reklamlarını çektiler.

Bazıları sadece para verelim fakat reklamımızı yapma diye alçakça tekliflerde bulundular.

Ne yaptık ? 

Yıldık mı ? 

Aman bizim işimiz bozulur diye davamızdan geri mi döndük? 

Dönmedik !

Dönmeyiz de ! 

Bu memlekette o kadar çok "ADAM" var ki inanamazsınız !

Ve ortada o kadar etek giymesi gereken fakat mevlamın erkek cinsinde yarattığı  kişi var ki  inanamazsınız!

Kendi menfaatleri ve çıkarları için herkesi satacak "KARAKTERSİZLİKTE " bazen bu yüzsüzlüklerine rağmen arayıp şu haberi yumuşatalım, şu haberi kaldıra bilirmiyiz diye hala yüzsüz, yüzsüz sırnaşan!

Fakat herkesin kaç okka geldiğini bu süreçte tartmış olduk, ne mal olduklarını anlamış  olduk, ne kadar dava adamı, ne kadar paranın adamı olduğunu anlamamızda büyük yardımı oldu  bu sürecin!

Ben bu ilçede hiçbir partinin kapısına gidip dert yanmadım !

Hiçbir zaman ben size destek veriyorum sizin yüzünüzden "BAŞKANLA" aram  bozuldu, işlerim bozuldu demedim, demem de !

Hiçbir zaman haram lokma yemedim, çocuklarıma yedirmedim, sırf bu  yüzden her sabah dimdik ve tek başıma karış  karış Karamürsel sokaklarında insanların sorunları ile ilgilene biliyorsam bütün nedeni kimsenin kanına girmememdir. 

Evet, ben bugüne kadar "BELEDİYENİN" bir kuruş parasını almadım! Almak için bir mücadelede vermedim! Para almadım ya da bana haber yollamıyorlar, bana bilgi vermiyorlar diye hiçte darılmadım, alınmadım.!

Bayramda seyranda "BAŞKANA" yalakalık olsun, kapısında bende sıraya giriyim diye bayram tebrikini koymadım.

Koyduğum bütün özel gün ve bayram mesajlarını " KARAMÜRSELİN SEÇTİĞİ BAŞKAN " düşüncesi ile bana yakışanın en başa reklamını yapmak yakışacağı için yaptım reklamını ve tebriklerini.

Anlayan anladı, anlamayan elli tane film yaptı!

Ama benim  "KARAMÜRSEL" sevdam lafta olmadığı için her zaman yüreğimde yaşadığımla yaşadım, her daimde yaşıyacağım!

Ben bana kahpelik yapanlara bile "ADAMLIK" yaptım ! 

Onların her "ADAMLIĞIMA" karşılık yaptıkları kahpelikleri göre  göre ve bile  bile!

Neden ? 

Benim hamurumda "KAHPELİK YOK" elindeki gücü kullanarak şahıslara ve kurumlara eziyet çektirmeyi bırakın yapmayı, düşüncesi bile yok. 

Evet çok büyük paralar kaybettim !

Ama o kadar çok "İNSAN" kazandım ki!

O kahpelerin lüks restoranlarda avanta karşılığında yenilen haram lokmaları değil, Züreyha teyzenin, Neslihan ablanın Karamürselin ta öbür ucundan getirdikleri emek verdikleri böreklerini, keklerini yedim.

Akçat köyündeki bahçesinden "KİRAZ"toplayan "ERİK" toplayan İsmail abinin helal  lokmasını yedim, suyunu içtim, dostluğuklarını insanlıklarını kazandım.

Ama şunu iyi bildim ki rızık "ALLAHTAN" hiçbir kul Mevla'mın hükmünden üstün değildir, olamaz da!

Kendilerini parçalayan, işlerime sekte vurmak için sabah akşam milleti arayan "KAPI YALAKALARI" evet mevkilerini sağlamlaştırdı, fakat sokakta tek başına yürüyemiyecek, kendi köyüne bile tek başına gidip gezemiyecek hale geldi. 

O ve onun zihniyetindekiler makamları ile insanların ekmeği ile oynadı, işi ile oynadı, gelecekleri ile oynadı ama yüce Mevlam zamanı gelince zaten banada, siz değerli takipçilerimize de sonlarını gösterecek.!

Gelelim "BELEDİYE VE AK PARTİ TEŞKİLATINA" gelelim ki belki anlayan, banada anlatır.!

Bu güne kadar "BELEDİYENİN YAPTIĞI" bunca haksızlığa rağmen Karamürselde vatandaşın sorunları için her daim belediyeye gittim! Hem de  o ''kapı yalamasının'' suratını görmek pahasına.!

Ama benim bir davam var, bu güzel ilçeyi çok daha ilerilere götürmek ve bütün dünyaya güzel haberlerini vermek. 

Peki ama belediye ne yaptı? 

Hiçbir şey YAPMADI!

Bugün belediyenin yaptığı faaliyetleri veya projeleri basın ile (para ile uşaklıklarını yapan) tanıtmaması paylaşmaması yada yapılsın diye iki satır sokak ağzı ile haber olsun diye makale yazılması belediyeye ne kazandırdı ? 

Neler kaybettirdi ?  

Aynı şekilde biz bütün siyasi partilere gösterdiğimiz ilgiyi "AK PARTİYE" de göstermemiz ve sonrasında, bizim partimizin haberlerini  bu kişilere yollamayın demeleri bizemi kaybettirdi, yoksa bu kurum ve partiye mi? 

İlçede hezeyana uğramış hiçbir "VATANDAŞIN" işini çözmeyen, ilçemizde binlerce insanın her gün çıldırasıya uğraştığı" BETON YOL, POLİS MEMURU, BAŞHEKİM, HASTANE, OTOPARK SORUNU" ve burada daha yazmakla bitiremiyeceğimiz bir çok sorunu eline yüzüne bulaştırmış bir yönetim mi sizce kazandı ? 

İçerisinde bulunduğu ve partiyi ikiye ve hatta dörde bölen "AK PARTİ" teşkilatına gönül vermiş bir çok kişimi kazandı? 

Bunu yaklaşan seçimde hep beraber göreceğiz zaten. 

Gelelim mevzunun en "HAZİN" olan kısmına! 

Bu yıllardır yapılan zulümler beni ve ekibimi o kadar güçlendirdi ki, gerek belediyede, gerekte parti teşkilatında o kadar bizlere duyulan sevgiyi arttırdı ki ...

Onlar bu kişi takip etmeyin, sosyal medya hesabınıza eklemeyin, sakın tirajını arttırmayın dedikçe bize inanan ve güvenenlerin sayısı binler, on binler oldu, çığ gibi büyüdü bu sevgi. 

Onların şirketi yok, onların iş yeri yok, onların kimsesi yok diye bizi küçümseye  küçümseye o kadar büyüttüler ki. 

Şimdide ellerinde patladı. 

Ama "AK PARTİYE" gönül veren insanlar lütfen bizim haberlerimizde çıksın, bizler bu davaya gönül verdik, bizler kişisel hırslarımızla ve nefsimizle hareket etmiyoruz diyenlere inat  yine ben doğru bildiğimi yaptım. 

Ya da "BELEDİYE" de bana haber vermiyorlar, bana fatura kesmiyorlar diye trip yapıp olumlu ve güzel olan haberleri hiçbir zaman " YAZMAMAZLIK"yapmadım, yapmam ve yaptırmam da. 

Evet "BELEDİYEDE" kişisel hırsları ve egoları ile hareket eden bir takım azınlık var!

Bu azınlık bu ilçede  binlerce vatandaşın parasını  "KARAMÜRSEL" için çalışana, mücadele edene, bu memlekete faydası olana değil de, bu memleketin esnafını dolandıran, ben gazeteciyim diyip çeyizlik alıpta paralarının üzerine yatan, kendisine ve şirketine icra geldiği için gelininin üzerine şirket kurupta yine belediyeden fatura kestiren, belediyenin bu fetocu, bu hain diyerek bu memlekette fitne tohumları serpen "HAİNLERE" para dağıtması benim zoruma gidiyor ve benim gibi bir çok kişininde zoruna gidiyor. Zaten bu yüzden dakika  dakika bu olan biteni öğreniyorum.!

Sırf bu insanlardan uzak durayım diye yıllardır bu olup bitenleri yazmıyordum"AMA YETER".

Çünkü bu memlekette bir, iki kahpenin olduğu yerde onlarca mert ve yürekli insanda VAR! 

Evet ben onlar gibi işkembeden veya para alarak kimseye iftira atmayacağım!

Ben kimin "FETODAN" eniştesinin malına el konulmuş, kimin ablası fetocu, kimin eniştesi kokain satıcılığından ceza evinde, kimin (asker) kardeşi fetodan tutuklu, KİM SAHTE FATURA İLE BAĞIŞ TOPLUYOR, kim tarım ve orman arazilerinde usülsüzlük yapıyor, kim müteahhitlerden  avantayı ne şekilde alıyor, kim hangi mağazadan bilmem kimin hesabına yaz bu aldıklarımı diyip alışveriş yapıyor, kim bak hafta sonu ve bayramda bana araba ayarla yoksa dosyan imzaya çıkmaz diye gözdağı veriyor, kim telefonum bozuldu, takımım kalmadı, ayakkabı lazım diyip aldırıyor ve  yoksa ancak ayda bir görüşürsünüz başkanla değip millete kan kusturuyor çok iyi biliyorum. 

Amaaaa... 

Ben eğer düşmanlarım gibi " ALÇAK " olursam sokakta nasıl başım dik gezerim? 

Fakat öyle dedikodularımın yapıldığı gibi fitne kuyularımın kazıldığı gibi bir karşılık vermeyi zaten Mevlamda nasip etmesin. 

Evet içimi biraz üstü kapalı döktüm. 

Üstü kapalı çünkü daha hiç hakkımda açılan bir davayı kaybetmedim çok şükür. 

Gazeteciyim diye gezen mahluklar evet biz şantaj yaptık fakat sen bizim yaptığımız şantajı nasıl yayınlarsın değip hakkımda dava açabilecek kadar " ALÇAK" ve " ONURSUZ " oldukları için artık cümlelerime dikkat ediyorum!  

Ama bu saatten sonra sadece cümlelerime dikkat edeceğim, ne demiş büyük atalarımız. 

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. 

Bu insanlar adamlığın ve adamın ne olduğunu unuttukları için artık hatırlatmak gerekiyor! 

Hemde öyle maşa ile felanda değil bilhakis olmayan suratlarında gözlerinin içine bakarak.

Yazarın Diğer Yazıları