Dün köşemde yayınladığım yazı o kadar çok bam teline dokunmuş ki, sayın başkanın. Hemen sahte hesaplardan ve bu sahte hesaplardan, medet uman zavallılar tarafından çözüm aranmış bataklıkta çırpınan başkanlarına. Balık baştan kokar derler ya, ne yapsınlar aralarında bir tane “ADAM” yok ki!
Önce sahte bir hesap, sonra ardından bir sahte hesapta ona yorum yapmak için! Bekliyorlar ki, onları kaile alıp tepki göstereyim. Anlayamadığım madem bu kadar umurunuzda değil!
Madem bu kadar dikkat çekmiyorum!
Madem bu kadar canınızı acıtmıyorum?
Neden bunca çaba?
Bir başka anlayamadığım ise başı secdeye giden, kişilerin sahte hesaplardan, medet umacak kadar aciz olması beni üzüyor! Hadi onlar zaten gırtlaklarına kadar pisliğe ve harama batmış!
Hadi bu eskimiş gazeteciler ve özel yalama bu pislikten nemalanıyor!
Yahu hiç mi aranızda bir tane delikanlı pantolon giyen yok adımı yazsın, soyadımı yazsın aslanlar gibi karşıma çıksın!
Ama “KAHPELİK” yüreğinize ve bedeninize öyle işlemiş ki.
Dikkat etmiyor musunuz bu maskaralıkta kullanılan kaç kişi olduğunuza.
Hadi bu üç beş çakal ancak “SAHTE” hesaplar arkasından “ADAMCILIK” oynuyorlar.
Bu yazdıklarımı üç, beş çakal için değil!
Bunu görüp üzülen dostlarım için yazdım!
Yoksa “SAHTE” hesaplar ve “SAHTE” hesaplardan medet umanlara ayıracak bir zamanım yok!
Siz kumda oynamaya devam edin.
Hani hiç umursamıyor, hiç canınızı acıtmıyorum ya...
Gelelim Karamürsel’in gerçeklerine.
Beni ve gazetemizi takip eden bütün herkes benim için çok önemli ve değerlidir.
Bizler ile sorunlarını paylaşan, bizlere güvenen, dertleşen, yakın gören her kişi bizim için çok ama çok önemlidir.
Beni kendine yakın gören evinde börek yapıp getiren Figen ablada, kitap okumayı çok sevdiğimi bilip evinde okuduğu ve faydalı gördüğü kitapları gazete binamıza getiren Hikmet abiye kadar herkes benim için çok önemli.
Dün bir takipçim gazete binamıza gelerek yüreğini ve gözyaşlarını döktüğü satırları büyük bir samimiyet ile benden yayınlamamı istemişti, onur duyarım dedim yayınladım.
Ben bana değer veren herkesin yanında her daim yer aldım ve alırım. Yalova'dan İzmit'e kadar en çok okunan gazete olmamızın en büyük nedeni bizi sürekli takip eden binlerce kişi ve onları laf olsun diye değil!
Gerçekten önemsememizdir.
Bütün gayret ve çamız bu güzel ilçeyi daha ilerilere, daha yaşabilir ve çocukların ölmediği bir ilçe haline getirmektir. Bizlerle uğraşmaya çalışan kişi ve kurumların en büyük sıkıntısı insanların yükselen sesleri olmamızdır!
Bir ilçeye kaç kez ihanet edilir?
Bu ilçe ihaneti çok defa yaşadı.
Bunun cevabını aslında daha sokağa çıktığımızda yürüyemediğimiz sokaklarda, küçücük çocukların okula giderken araç altında kalmalarından, sırf birilerini ihya etmek için yapılan beton yolda canını malını kaybeden yüzlerce kişiye, küçücük bir ilçede uyuşturucudan ölen el kadar evlatlarımıza kadar binlerce sorunun yıllardır çözülmeden sadece tampon yapılması değilmidir ihanet?
İlçe yöneticilerimizde öyle keyfiyet var ki!
Akıl mantık alır gibi değil.
Zaten bu keyfiyet son zamanlarda göz yumdukları ve daha önce çok fazla duyulmayan ama artık alenen ortalığa serilen namussuzluklar aslında nasıl keyfiyet içinde bir ilçeyi yönettiklerinin en büyük kanıtı.
Fakat ben “SAHTE” hesaplar arkasından iş bitirmeye çalışmadığım için bu güne kadar nasıl ki, ağa babanızın namussuzluklarını bile görmezden geldiysem bu seferde yine bu namussuzluklar içerisine girip sizler gibi kendimi kirletmeyeceğim.
Benim işim, gücüm canım Karamürsel’e ne fayda sağlarım! Yapılan “İHANETLER” önüne nasıl geçerim.
İlçede olmayan bir tesisi daha doğrusu küçücük çocukların oynadığı yeşil çim alanı nasıl oluyor da hayali olarak ihale yolu ile kiraya veren belediye yetkilileri, hali hazırda inşası biten koca, koca binaları kiraya vermek için yıllarca bekliyor?
Balık adası yapılalı aylar olmasına rağmen hala kimseye neden verilemiyor?
Yoksa verilmek istenmiyor mu?
Diye düşünmüyor deyilim.
Çünkü düşünsenize istediği zaman çayır çimeni sanki üzerinde tesis varmış gibi hayali kiraya vermek isteyip veren yetkililer, hali hazırda olan tesisleri kiraya neden vermiyor?
Neden ilçede tüyü bitmemiş yetim hakkı bu denli rahat yenile biliyor?
İşin en vahimi hiç bir siyasi parti ve vatandaş kaile alınmıyor ve bunların hesabı verilmiyor ise?
Aklıma ihanetten başka hiç bir şey gelmiyor.
Bunun vebali iki cihanda da göz yumanların başınadır!