Anayasa'nın 36. Maddesi, hak arama özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Bu kapsamda, herkes hukuki yollara başvurarak yargı önünde davacı veya davalı olarak çeşitli iddia ve savunmalarda bulunabilir.
Aynı şekilde, Anayasa'nın 74. Maddesi de dilekçe hakkını düzenlemektedir. Bu hükme göre, herkes yetkili mercilere başvurarak haklarını arama yoluna başvurabilir. Şikayet etme hakkı, bir hak olduğu kadar sorumluluk da içermektedir. Şikayetlerin, korunan hukuki değerlere uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Başkasının zarar görmesine neden olmak amacıyla yapılan şikayetler, iyi niyet kurallarına ve dolayısıyla hukuka aykırı olacaktır. Günümüzde, yargı yolunda çeşitli hukuki sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Her birey, şikayet edilebilirken, hakimler ve savcılar da zaman zaman kişilere veya kurumlara verdikleri zararlardan dolayı şikayet edilebilmektedir.
Zarar gören veya zarar görme tehlikesi altında olan kişiler, yetkili mercilere bir dilekçe yazarak şikayet haklarını kullanabilirler. Şikayetler şu şekillerde yapılabilir: Hakimler ve Savcılar Kurulu'na gönderilebilir.
Cimer'e başvuru yapılabilir. iletiş[email protected] adresine elektronik posta gönderilerek yapılabilir.
Hakim ve savcılar hakkında yapılan ihbar ve şikayetlerin işleme konulabilmesi için belirli şartlar aranmaktadır.
Bu şartlar, 2801 sayılı Kanun'un 97. Maddesinde düzenlenen şekil ve esas unsurlarıdır.
Bu unsurların dilekçede bulunması durumunda, dilekçe işleme konulabilir.
Aksi takdirde, dilekçe işleme konulmayacaktır.
Kanunun “İhbar ve şikayetler” kenar başlıklı 97. maddesi uyarınca hakim ve savcılar hakkında yapılan şikayetlerin koşulları şunlardır:
a) Belli bir konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan
b) Başvuru sahibinin adı, soyadı, imzası ile iş veya yerleşim yeri adresi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunmayan
c) Daha önceden şikâyet konusu yapılmış ve sonuçlanmış hususlarda yeni delil içermeyen
d) Kanun yollarına başvuru sebebi olarak ileri sürülebilecek veya hakimlerin yargı yetkisi ve takdiri kapsamında kalan hususlara ilişkin bulunan
e) Akıl hastalığı sebebiyle vesayet altına alınanlar ile henüz vesayet altına alınmamış olmakla birlikte bu hastalığa duçar oldukları sağlık kurulu raporu ile belirlenenlerce verilmiş olan, ihbar ve şikâyetler işleme konulmaz. Ancak, başvuru sahibinin adı, soyadı, imzası ile iş veya yerleşim yeri adresi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunmayan ihbar ve şikâyetler, somut delillere dayanıyorsa, konu hakkında gereken araştırma ve incelemede bulunulur.
Özetle, hakim veya savcı hakkında yapılacak şikayet dilekçesinde aşağıdaki unsurların bulunması gerekmektedir: Belirli bir konu olmalı. Somut delile dayanmalı. Başvuru sahibinin adı, soyadı, imzası, iş veya yerleşim yeri adresi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise TC kimlik numarasının bulunması.
Daha önce şikayete konu edilmemiş veya yeni delil içermesi. Hakim/savcının yargı yetkisi ve takdiri kapsamında kalmayan hususlara ilişkin olması. Yapılan şikayetlerin ciddi ve inandırıcı delillere dayanmadan, tahmine veya benzetmeye dayanarak, vasat düzeydeki kanıtlarla yapılmış olması durumunda, şikayette bulunan kişinin hukuki sorumluluğu doğabilir.
Bu nedenle, şikayet yapmadan önce ciddi ve inandırıcı delillere sahip olmanız ve hakim/savcıların lekelenmeme hakkına dikkat etmeniz önemlidir.