Ercan Buber

SUÇLU KİM? BAŞAK ONAY MI? MEHMET ÖZALAY MI? SUÇLU BİZİZ BİZ!

Ercan Buber

Malumunuz hafta içi yaklaşık 6 aydır İstanbul’da işlerimin başında olduğum için gazeteye ayıracak çok fazla zaman bulamadığımı zaten takipçilerim ile çok önceden paylaşmıştım.

Fakat zaman buldukça ilçe gündemine kayıtsız kalmadan değerli takipçilerimin sorumluluğunu her daim taşımaya devam ediyorum ve olmayan zamanlar yaratmaya çalışıyorum. Bunu bir kez daha hatırlatarak başlayayım.

Mehmet Özalay ve Başak Onay’ı tanırım. Oturup çay, kahve içmişliğim sohbetler etmişliğim çokça mevcut.

Başak, ilk fotoğrafları paylaştığında büyük bir kesim neden bu haberi gündeme getirmiyorsun, memleket elden gidiyor, bugün bunları yapıp yarın birçok şeyi yapacaklar diye o kadar çok mail ve telefonun yanında, birçokta sitem aldım.

Kocaeli genelinde bir çok gazeteci arkadaşım aradı ve onlara burada düşündüğüm gerçekleri anlattım ve bir çoğu haber bile yapmadı!

Şimdi öncelikle şuna dikkatinizi çekmek istiyorum.

Ak Partili bir belediye başkanı tarafından, uzun yıllardır  Ak Parti’nin yönetiminde olan bir ilçenin belediye başkanı İsmail Yıldırım bu konuya hiç doğru ya da yanlış diye girdimi?

Bir tepki gösterdi mi?

Göstermez!

İsmail Yıldırım çok deneyimli bir siyasetçi!

Bu nedenle bu parti ve görüşün lider olarak gördüğü ve inandığı İsmail Yıldırım’ın bu konuya hiç girmediği bir yerde bu oluşumun üyesi olan kişilerin tepki göstermesi bence çok anlamsız!

Yada sırf kendilerine yapılan kıyaklara zarar gelmesin diye tepki göstermeyen sözde abiler niye kedi misali kenarda kaldı?

Bunu öncelikle bir belirtiyim.

Gelelim Saadet Partisi ilçe başkanı Mehmet Özalay’a…

Mehmet, gerçekten öyle göstermelik değil, seçim zamanı camilerden çıkmayan, islamı şov malzemesi yapan bir kişi değil.

Benim iyi tanıdığımı düşündüğüm Özalay, imanlı, itikatlı ve inançlı bir kişidir.

Ve çok duygusal bir aile babasıdır.

Eğer siyaset hesabı yapacak olsaydı diğerleri gibi uzakta durur, diğerlerinin kısık sesle sokak başlarında yerden, yere vurduğu gibi siyaset malzemesi haline getirerek partisine ve çevresindeki destekçilerine yüksek perdeden siyasi reklamlı öfke gösterileri yapardı!

Fakat Özalay, kendi mezhebince doğru görmediği bir paylaşımı, kişi ve kurum ismini gizleyerek yaptığı paylaşım ile yapılanı doğru bulmadığını ve gönül verdiği memleketine bu ve bunun gibi paylaşımların ve görüntülerin yakışmadığını yüreğinden geçtiği gibi hesapsız kitapsız paylaşmıştır.

Kendine ve temsil ettiği, liderliğini yaptığı davasına uygun görmediği için tepki göstermiştir!

DOĞRUDUR!

YALNIŞTIR!

BUNU YÜCE MEMLEKETİMİN VİCDANINA BIRAKIYORUM!

Gelelim Başak Onay’a…

Başak gerçekten Karamürsel gibi küçücük bir yerde tarzı ile kişiliği ile gerekse yüreği ile kendisine aslanlar gibi bir yer yapmış ve kendini, sanatını, esnaflığını kanıtlamış bir kadındır.

Öyle karşısına oturduğunuzda boş, boş kız muhabbeti beklemezsiniz!

Gerek genel kültürü ile gerek hayata bakış açısı ile hoş muhabbeti olan acayip renkli ve hayvan dostu vicdanlı bir kişiliktir.

Zaten o fotoğrafları bu memlekette çekip birde servis edebilecek başka bir babayiğitte tanımıyorum.

İnsan işine âşık olduğu zaman yaptıklarını sonuçlarını düşünerek, plan program yaparak yapmaz.

Yaptığı iş ne ise en iyisini, en mükemmelini yapar ve yaptığı sanata baktıkça haz alır, takdir, teşekkür beklemez.

Bu nedenle Başak, daha önce defalarca yaptığı gibi down sendromlu çocuklarımız ya da bir çok sosyal sorumluluk projesinde yaptığı gibi kendine göre doru ve ses getirecek bir proje daha yapmış ve yaptığı proje tahmininden çok, çok daha fazla ses getirmiştir.

Gelelim sevgili Karamürsel delikanlılarına ve yakarız, yıkarız, parçalarız, öldürürüz, yağmalarız naraları atanlara.

Bu memlekette Kaymakam, Belediye Başkanı, Savcı, Emniyet Müdürü hoş o hala yok ama…

Öyle süs olsun, makam dolu gözüksün diye oralarda değil!

Tabiî ki birilerinin hoşuna giden, keyif aldığı şeyler başka birinin hoşuna gitmeyebilir!

Yâda yanlış ve suç olarak görüle bilir!

Tepki göstere bilir şikayet edebiliriz!

Bunun yeri kolluk kuvvetleridir!

Öyle ben asarım, ben keserim muhabbetleri hele bu memlekette aleni bir şekilde mekânlar da para karşılığı beraber olunan ama sorsanız hiç kimsenin haberi olmayan kadınların, erkeklerin memleketimi istila ettiği zamanlar da çoktan bitti!

Nasıl bu memlekette kadın satan kişiler bey efendi, hanım efendi diye başlar üstünde tutulmaya başladı, o zaman yada şuan nasıl ki, kimsenin sesi çıkmıyorsa!!!

Bu memleket yıllar önce bu ve bunun gibi konuları misli, misli hazmetti!

Şimdi kimse yalandan yere rüzgâr yapıp başına iş almasın…

Sokakta uyuşturucu yine çoluk çocuğa düşmiş, her tarafta haplar cirit atıyor, gelin hep beraber onları temizleyelim.

Çoluğumuzun, çocuğumuzun geleceğini kurtaralım!

Eğer ahlak böyle iki fotoğrafla bozulacaksa, televizyonlar, sokaklar zaten bu resimlerden misli, misli çok daha ahlak bozuyor…

Bu arada Mehmet Özalay ve Başak Onay’ı öne atarak rant sağlamak isteyenler şunu iyi bilsin ki, bu memleketin öyle sözde değil, gerçek yönetenleri ikisini bir araya getirip daha fazla hiç kimse yıpranmadan bu işi kapatır…

 

Yazarın Diğer Yazıları