Yıldırım’a Mektup - Ercan Buber

Yıldırım’a Mektup


Bu aralar Kocaeli genelinde kimse kimseye net olarak ulaşamadığı için, başta Kocaeli “Valisi” Hasan Basri Güzeloğlu’na ithafen  olmak üzere herkes, herkese mektup yolluyor.

 

Bende Sn. İsmail Yıldırım’a bir mektup yazayım iste dedim.

Geçtiğimiz günlerde duyduğum bir konu beni inanılmaz etkiledi!

Konunun muhatabı olan kişiye sessizce şöyle deniliyordu.

Başkan daha iki yıl burayı yönetecek, sen deli misin dükkânını mı kapattıracaksın, herkes gibi sende tamam de, işine bak, neden orda, burada kendini sivriltiyorsun…

Bu konu çok ama çok acı verici bir konu; eğer bu konuların sadece dedikodu olduğunu düşünen varsa çok ama çok yanılıyor.

Neden mi ?

 

Kendi sektörümden biliyorum da ondan.

Bu memlekette doğruları konuşmak hem yürek, hem de adamlık ister;

Çünkü herkes olanı biteni bilip, görüp, duyup susar!

Yâda susardı.

Son zamanlarda seçimlere çok uzan bir zaman olmasına rağmen çok fazla kişi yapılan anormal, haksızlıklara karşı artık konuşmaya başladı; hem de yüksek sesle konuşmaya.

Tabi yalaka tayfası bu olan bitenin sadece yüzde birini başkana iletiyor, çünkü bu oran yükselirse başkan daha çok halka kulak vererek neler oluyor?

Neden bu kargaşa diye araştıracak.

Birde bakacak ki; vatandaş boşu, boşuna konuşmuyor ciddi bir sıkıntı var.

Bu konuların basına düşmesini istemeyen “özel” yalakalar bu konuları sevimli göstere bilmek adına yanlarından ayırmadığı yalaka medya adamları ile neredeyse her gün belediyede görüşmeler yaparak, ne yapıyorlar, ne yapacaklar diye onlardan bile medet umar hala geldiler.

Fakat daha düne kadar başkan size bu tezgahı kurdurdu, başkanda bu işin içinde, ya bize para verirsiniz haberleri yayınlamayız, yada yalan haber yüzünden “atıldığı” ajansa servis eder haberi yaparız diyerek ortalığı karıştıran muhabir  müsvetterin’den bile medet umar hale gelen başkan yalakaları her şeyin farkında.

Fakat başkanın akşamları, kulüp yerine mahalle kahvelerine yada köy camilerine tek başına giderek bu konuları orada kendi kulağı ile duyması ve bu yanlışlar yumağına biran evvel son vermesi gerekiyor.

İnsanlar zulüm görüyor!

Bu zulüm gördükleri kişiler sürekli yanınızda olduğu içinde açık, açık size hiçbir şeyi anlatamıyorlar.

Makamınıza gelerek size bu konuları anlatmak isteyenlerinde önü kesiliyor, randevu verilmiyor!

Bu sorunları çözebilecek tek kişi sizsiniz; artık bu yüksek perdeden çıkan seslerin en azından bir bölümünü duymanızın vakti geldi de geçiyor bile.

İnsanları dışlamakla, sen başka görüştesin, sen başka partidensin diyerek zorluk çıkarmak yerine, herkese eşit davranılmalı diye düşünüyorum.

Birçok kişi güvendiği ve inandığı için bizlere şikâyetlerini iletip yardım bekliyor, fakat her şeyi kutuplaştırıp çıkmazlara sokan birkaç beceriksiz yüzünden insanlarla olduğu gibi, kurumlarla da aranızda uçurumlar kurmanın hiçbir anlamı ve manası yok!

Sizlerin iyi yaptığı işleri dile getirenler gibi hatalarınızı da dinleyip, çözüm üretmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Kimse, kimsenin eli ile bir yere gelrmiyor; kimse sizden maddi bir şey beklemiyor, sadece ve sadece bu ilçeyi eğer iki yıl daha yönetecekseniz, bunu insanları dinleyerek ve insanları bir, birlerinden kopararak değil, pekiştirerek yapmanız gerektiğini düşünüyorum.

 

İnsanları hemşeri,yandaş,partidaş,yakınım,akrabam,köylüm,arkadaşım,abim  diyerek ayırıp hizmet verildiğini düşünen herkese şeffaf ve açık bir yönetim felsefesi ile yönettiğiniz bir belediyecilik anlayışını sadece uygulamalı değil aynı zamanda gerekli materyallerle  göstererek ve belgeleyerek aynı zamanda bu belgeleri  kamuoyu ile de paylaşmanız gerektiğini düşünmekteyim.

Para verilerek boy, boy çıkan bayram, seyran ve proje reklamları ile yapılmaya çalışılan reklamlarla değil, Real ve tarafsız bilgi ve belgeler sunularak basına çıkmanızın daha etikli olacağı fikrindeyim.

Çarşının en merkezi yerinde yapılan kaçak inşaatların,bitmeyen okul binalarının,yıllardır prefabrik binalarda yol kenarlarında okuyan minicik yavruların, her yağmur yağdığında acaba gene ne olacak diye diken üzerinde durduğumuz D-130 karayolu için yıllardır  alınamayan önlemlerin, her şeyi bitmiş olmasına rağmen anlamsızca açılamayan üst geçit asansörlerinin,  yolu köstebek yuvası gibi olmuş köy yollarının, ikinci el cihazlarla doldurulmuş ve bir türlü imkansızlıklardan bitirilemeyen hastanenin, ilçemizin en görünen yerlerinde bulunan ucube binaların ve bu binaları uyuşturucu yuvası olarak kullanan geçlerin  zehirlenmemesi için bir an önce önlemler alınmasının, ilçemizin olmazsa olmazı olan ve ne zaman başlarına ne geleceği belli olmayan, yeni yapılmaya çalışılan  balıkçı barınağı projesi ile mağdur edilmeye çalışılan ilçemizin rengarenk simaları olan balıkçı esnafının sorunlarının çözülmesinin, çarşı merkezinde ( göbeğinde ) işgal edilen kaldırımların, sepeti ile meşhur olan bir ilçede Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir liderin ayak bastığı bir binanın müze yapılırken, başkanın odası diye özel bir yer ayrılacağına, Karamürsel denildiğinde ilk akla gelen (unutulan) sepetlerimizin sergilenmesi için bir oda temin edilmesinin, içerisi adeta bir hurda yığını olmuş belediye şantiyesinin görmezden gelinmemesinin, güreşi ve güreşçisi ile meşhur bir ilçede küstürülen ve ötekileştirilen güreşin tekrar geri dönmesinin, çarşının göbeğinde en çok para getirisi olan otopark.vs, gibi yerlerin ilçemizi inanılmaz başarılarla temsil eden ve imkansızlıklar yüzünden körelen bir çok spor dalı için kullanılmasının, belediyede yapılan ayak oyunları yüzünden sürekli kötü olarak dışarıya lanse edilen güzel ilçemizin ve bunun gibi saatlerce yazsam bitiremeyeceğim binlerce olumsuzluğun artık giderilmesi gerektiğini düşünmekteyim.

Sn. Valimize değil, size mektup yazmamın tek nedeni bu olumsuzlukların, yukarıdan gösterilerek değil, sizin dikkatinizi çekerek kendi içerimizde hallolması için.

Bu ilçe çok güzel bir ilçe; her zaman en iyi, en güzeli hak eden, pırıl, pırıl insanları eşsiz güzellikleri var.

Hala kaybolmamış değer ve kültürleri var.

Amacımız her zaman güzele ve bizim olana sahip çıkmak.

Fakat insanlar ötekileştirildi, kendi insanımıza yapılan zulüm artık tahammül sınırlarını aştı.

 

 

Sevgilerle…

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI