Yok, o öyle değil işte!
Ben bu sözü "doğru bilinen yanlışlar" başlığı adı altında değerlendiriyorum.
Doğrusu ise şöyledir:
"Konuşmak bir ihtiyaçtır, asıl susmak sanattır"
Şimdi bu sözden yola çıkarak, şu son onbeş yılda konuşma konusunda kendisini oldukça geliştiren, hatta İlçemizde konuşmaktan başka hiçbir şey yapmadığı her yönüyle tescillenen Sayın Belediye Başkanımız İsmail Yıldırım'a soruyorum, (lütfen karşılaştığınızda sizler de sorun) "Sayın Başkanım, siz en son birinin karşısında ne zaman sustunuz?" Yo yo... boşa düşünmeyin, bulamazsınız; çünkü (öncesini bilmem) şu son onbeş yılda sizin sustuğunuza şahit olan hiç yok. Siz hep konuştunuz, konuştukça da etrafınızda kırmadığınız kimse bırakmadınız. (Bu konuya daha sonra değineceğim için şimdilik bu kadarla yetiniyorum.)
Sayın Başkanım takdir edin, asıl sanatı sizin karşınızda bugüne kadar sabırla susan Karamürselli göstermiştir. (Ben kendilerini engin sabırlarından dolayı tebrik ediyorum.) Bu konuda dinlediğim, sizin 2004 de sevgi sloganıyla birlikte yola çıktığınız, ama kendilerini daha yolun yarısında yüzüstü bıraktığınız (sattığınız sözünü sevmiyorum da...) o güzel insanlar da dahil herkes "biz de konuşacağız elbette ama 31 Mart'ı bekliyoruz" diyorlar, bilesin.
İsmail Başkanım siz konuşmaya devam edin, hatta bundan 15 sene önceki mikrofonlardan korkar halinizi unutun ve şimdiki siyasi rakiplerinizi büyük kusur yapmışlar, büyük ayıp işlemişler gibi zevkten dört köşe beden diliniz ve yüksek perdeden sesinizle "konuşmayı bilmeyen adamdan hayır mı gelir?" diye her yerde dile getirmeye devam edin. 31 Mart'a kadar zamanınız var. Nasılsa Kocaelimizin güzide, tarafsız, objektif ve de en hayırsever basını da sizin emrinize amade ve tek yönlü iletişimin tüm nimetlerini önünüze sermekte (dedik ya en hayırsever basın diye) siz konuşmaya devam edin Sayın Başkanım.
Nasılsa son sözü 31 Mart'ta Karamürselli güzel insanlar söyleyip, son noktayı yine o güzel insanlar koyacak, siz konuşmaya devam edin...
NOT: Bu yazı İsmail Yıldırım Başkanımızın dün akşamki Kocaeli Tv'deki konuşmasına binaen kaleme alınmıştır.
